Düşman kardeşler 2000 öncesine dönmek istiyor

CUMHURİYET aydını için kışla ve cami düşman kardeştir.

Kardeştir ve fakat düşmandır, çünkü;

Cami eşittir üç kıtaya yayılan imparatorluğu batıran statüko,

Kışla eşittir çağdaşlaşma ve batı uygarlığını yakalama...

Savaş alanındaki hezimetler yüzünden batıcı reformları ordusundan başlatan Osmanlı'nın ilk várisleri için belki doğru olan bu tespit bugün de geçerli mi? Açıkçası pek sanmıyoruz.

* * *

Cumhuriyet'in siyasi ve ekonomik ezberi -herhalde rastlantı eseri- milenyum arifesinde bozuldu. Siyaset-banka-medya şeytan üçgeninde hortumlanan milyarlarca dolar, sistemin ekonomik damarlarını kuruttu.

Soğuk Savaş'ın sona ermesi... PKK terörü ile başlayıp Susurluk skandalına kadar uzanan kanlı iç savaş yılları ulus devletin tahtını salladı.

Sonuçta 2000 Aralık ayında dönemin iktidarı (DSP-MHP-ANAP) iki koltuk değneği ile yola devam kararı aldı:

Ulus devletin egemenlik haklarının uluslarüstü Avrupa Birliği ile paylaşımı anlamına gelen Helsinki adaylık süreci ile,

Ekonominin yerel siyasetin tecavüzünden kurtarılarak küresel düzene entegrasyonunu öngören IMF programının önemi bu yüzden.

Üstelik tıpkı koltuk değnekleri ile yürüyenler gibi Türkiye bu iki süreci birlikte yönetmek zorunda kaldı.

Nitekim AB ve IMF ile işler düzgün gittiğinde ekonomi canlandı, demokrasi gelişti. AB veya IMF yolundaki tökezleme mutlaka diğer süreci de olumsuz etkiledi. AB'ye muhalefet piyasayı bozdu, IMF ev ödevlerinden kaytarma Avrupa'daki zengin kulübüne tam üyeliği zorlaştırdı.

Yine de çok azımız IMF ve AB kurallarının tek ve aynı iradenin, yani küreselleşmenin eseri olduğuna iman etti.

* * *

Kışla ve cami arasındaki çelişkiler gözler önünde...

Ama öte yandan kendileri farkında olmasa bile cami cemaati ile kışla mensupları arasında su geçirmez koalisyon da mevcut. Nasıl mı?

Örneğin, Harp Akademileri'ndeki sempozyumda -haberi bir hafta önceden duyurulan bir konuşma yapan- Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, küresel dünya düzenine ve oyuncularına karşı çıktı.

Genelkurmay Başkanlığı ve MGK Genel Sekreterliği, AB için altıncı uyum paketine muhalefetini açıkladı, paketin yasalaşmasına fren koydu.

AKP iktidarına gelince... Askeri muhalefeti dizginlemek için sözde Avrupa Birliği hedefine gönülden bağlı gözüküyor. Ama Avrupa ile ekonomik entegrasyonun vazgeçilmez ekonomik zemininde yalpalıyor. Fırsatını bulsa yarından tezi yok ekonomik programı, dalgalı kuru terk edecek.

Özetle, kışla bu ülkenin AB'siz, AKP iktidarı da IMF'siz daha iyi yönetileceğine inanıyor.

Yani hem kışla, hem cami Türkiye'yi 2000 öncesine götürmek istiyor, ki kitapta bu işin adı irticadır.
Yazarın Tüm Yazıları