DTP’yi kapatma haberi

DTP için açılan kapatma davası Başbakan ve kurmaylarının yüzlerinin asılmasına yol açtı. Peki ilk yorumları neydi derseniz...

Tepkiden çok "Parti kapatmak iyi ki zorlaştı" umudundan söz etmek yerinde olur. Bir de gözlem: Tayyip Erdoğan serin ama güneşli bir günde Vitava Nehri’nde düzenlenen tekne turunda sürekli olarak Türkiye ile telefon temasındaydı.

Hükümetteki 2 yardımcısı ile görüşen Başbakan’ın iki acil talimatı vardı:

1) Kapatma davasıyla ilgili mümkün olduğu kadar çok bilgi toplanması.

2) Parti ve hükümetin erken ve dayanaksız açıklamadan kaçınması.

* * *

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın açtığı dava AKP’nin (ve hatta belki de TSK’nın) oyun planını nasıl etkiler?

Erdoğan ve ekibi PKK’yı iç ve dış kamuoyunda tamamen yalıtmayı hedefliyor. DTP ile PKK ile arasına mesafe koymaya zorlanması bu amaca hizmet ediyor. Erdoğan’ın DTP’yi siyaset ve silahlı mücadele arasında tercihe daveti... DTP’nin Meclis’te temsilinin alternatifinin dağa çıkma olarak tarifi... Başbakan’ın askeri seçenekle aynı anda masaya koyduğu geniş perspektifin siyasi omurgasıydı.

Dolayısıyla DTP’nin (haklı gerekçelerle de olsa) kapatılması yeni dönemin siyasi bacağını topal bırakır, bu kesin gibi.

Ayrıca muhtemelen Türkiye’nin Kuzey Irak’a müdahale olasılığı karşısında belki de ilk kez sessiz kalan yabancı çevrelere malzeme sağlanacak... İnsan hakları, ifade özgürlüğü gibi alanlarda eleştiri dozu artacak. Bu da ikinci sakınca!

* * *

Dün Başbakan’ın Çekya’daki son durağı Türk şehitliğiydi. Birinci Dünya Savaşı’nda Galiçya Cephesi’nde şehit düşen askerlerin huzurunda düşündüm. Dün Başbakan’la birlikte Pardubice Mezarlığı’ndaydık, tam bir hafta önce Cumhurbaşkanı’nın yanında Bakü’deki Türk şehitliğini gezdik.

Yani bu milletin şehitleri çok geniş bir coğrafyaya yayılıyor. Sayısı ne yazık ki on binlerle ifade ediliyor.

O yüzden kimse yanılmasın...

Askeri seçeneğin yanı sıra siyasi planın da masada olması Türkiye’nin zayıflığına değil büyük devlet olmasına yorulmalı.

Anlı neden seçilmedi

GEÇEN salı günü DTP’de Nurettin Demirtaş’ın başkanlığa seçilme sürecini analiz ettik.

Diyarbakır Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı’nın İmralı vetosuyla adaylık yarışından çekildiğini yazdık.

Fırat Anlı’dan bir açıklama geldi aynen aktaralım:

"Sayın Berberoğlu,

Hürriyet Gazetesi’ndeki yazınızda adımın geçmesi nedeniyle bu mesajı yollama ihtiyacı duydum.

Öncelikle uzun yıllardır Kürt sorunu konusunda ülkemizdeki en deneyimli ve donanımlı gazeteci-yazarlardan biri olarak yazılarınızı ilgiyle izlediğimi ifade etmek isterim.

8 Kasım tarihinde gerçekleşen Demokratik Toplum Partisi 2. Olağanüstü kongresi öncesi yaşanan tartışmalarda adım yeni görev alacak Genel Başkan adayları arasında sıklıkla anılmaktaydı. Yine bildiğiniz üzere 6 Kasım tarihinde bu konuya ilişkin düşüncelerimi kamuoyu ile paylaşmış ve mevcut görevimi sürdürme yönünde eğilimin ağır bastığını ifade etmiştim. Bu çerçevede yazıda belirttiğiniz biçimde ’İmralı’dan veto yeme’ gibi bir durum yaşanmamış olup, anılan karar şahsım ve ilgili çalışma komisyonu tarafından ortaklaşa alınmıştır.

Bu bilgiyi hem size ve kamuoyuna doğru bilgilendirme sorumluluğu ile hem de şahsımla ilgili yanlış izlenim verilmemesi ve nihayet bu tartışma boyunca hiç bir aşamasında isim tartışmasında adı geçmemiş ve basından izlediğim kadarı ile ’kendi kararlarını versinler’ biçiminde özetlenebilecek bir yaklaşımın sahibine de haksızlık yapılmaması niyeti-kaygısıyla paylaşıyorum.

Saygılarımla"