Dolmabahçe’den daha sağlam bağ

ANKARA
PKK operasyonları nedeniyle bölgeye ilk gidişim 20 yıl önceye rastlar.

Sahada gözlemek, dinlemek, kitapta yazmayanı, açıkça söylenmeyeni anlamayı sağlar.

Benim 20 yılda anladığım şudur: 1) Siyaset ve asker farklı dilden konuşursa terörle mücadele zorlaşır. 2) Kayıplar artar, gerilim yükselirse bölgede demokratik açılımın önü tıkanır.

İşte o yüzden 12 saat arayla dinlediğim Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın "kavram ve çözüm kardeşliği", bölge ve ülke açısından son derece hayırlıdır.

* * *

Teknik analize geçmeden İlker Paşa ve kuvvet komutanlarının üniformalı basın toplantısında kullandıkları yumuşak üsluba değinmeden geçemeyeceğim. Diyarbakır açısından üniformalı basın toplantısı, çoğunlukla güvenlik operasyonunda rakamsal bilanço ilanıdır.

Üniformasıyla sokakta halka karışan genelkurmay başkanına pek rastlanmaz. (Tabii tam bu noktada Gaffar Okkan’ı rahmet, saygı ve sevgiyle anmak gerekir!)

Tanıdığım bölge halkı, kendisine güveneni haksız çıkartmaz, kolayına satmaz.

* * *

Başbakan ve İlker Paşa’nın kavram ve çözüm ortaklığını hangi sözcükler ele veriyor?

İşte birkaç örnek:

1) GAP: Başbakan, Güneydoğu ve terör konusu açıldığında ilk başlık olarak GAP yatırımlarını sayıyor. Yanlış değil, çünkü GAP sosyo ekonomik kalkınma ve üretim ilişkilerinde devrim demek. İşte bu sebeple, "Terör sadece askeri yöntemle bitmez" diyen İlker Paşa da GAP için "ümitvarım" ifadesini kullanıyor, Diyarbakır’da üç önemli mesajından birisini GAP’a ayırıyor.

2) Katılım: İlker Paşa’nın analizi şu: Eğer dağdaki terörist yeni katılımları görürse, morali düzelir, teslim olmayı aklından bile geçirmez. O yüzden katılımın önlenmesi hayatidir.

Başbakan, "1990’da 6 bin terörist vardı, bugün de öyle" diyerek 20 bin kayıp veren terör örgütünün dağ kadrosu sayısında azalma olmamasına işaret etti.

Gelecek haftaki terör zirvesinde dağdakilerin indirilmesi ve katılımın önüne geçilmesini sağlayacak önlemler paketi/takvimi görüşülebilir.

3) Sivil toplum: Yerel kanaat önderlerinin iknası, halkın terör örgütüyle irtibatının kopartılması açısından önemli. Başbakan bu hedefi açıkça ilan ediyor. Başbuğ, Diyarbakır’da sivil toplum örgütleriyle buluşuyor. Sivil ve askeri otorite aynı kulvarda ilerliyor.

4) Yerel seçim: Hükümet ve askerin Güneydoğu konusundaki uyumu, siyaseti ve yaklaşan seçimi nasıl etkiler? Bana sorarsanız terörden bıkan seçmen, hükümet partisine teveccüh gösterebilir.

* * *

Dolmabahçe’de geçen yıl Genelkurmay Başkanı ile Başbakan ne konuştular.

Bilmiyorum. Oradaki iki kişi dışında bildiğini söyleyene de pek inanmıyorum.

Ama terörle mücadele ve özelinde Diyarbakır için hükümetle asker arasında kurulan bağı çok önemsiyorum. Hakiki ve hayırlı buluyorum.
Yazarın Tüm Yazıları