FRANSA türban yasağında Türkiye'yi örnek mi aldı? Belki de. Ama Türkiye'nin de laiklik konusunda Fransa'dan alacağı ders yok mu?
Mesela Fransa'da türban yasağı sadece devlet okullarında, orta ve lise düzeyinde geçerli. Özel okullar -cemaatlerin dini okulları dahil- kapsam dışı. Yani Fransızlar laikliğin sözlük anlamına sadık kalıyor. Devletin okullarında öğretmene-öğrenciye, dairelerinde memurlara, hastanelerinde doktor ve hemşirelere dini simgeye izin verilmiyor.
Din, devletin kapısından giremiyor.
Devlet, dinler arasında bitaraf kalarak hizmet taahhüt ediyor.
Oysa malumunuz bizde devlet dini, din tüccarları da devleti kontrol merakındadır. O yüzden en geniş kadrolu/bütçeli devlet kuruluşlarından birisi Diyanet İşleri Başkanlığı'dır. İmam hatipler, özel okul değildir, devlete bağlıdır. Hükümetlerin oy hesabıyla kurulur, ihtiyacın çok üstünde öğrenci alınır, kız öğrenci kabul edilir. Böylece türban sorunu devlet eliyle yaratılır. Sonra bir yanda ‘‘din elden gidiyor’’ tüccarları, diğer yanda ‘‘laiklik bitti’’ bezirgánları siyasi rant kavgasına girişir.
Zaten böyle dindarlığa böyle laiklik yakışır muhterem!
İKİ NOKTA
Recep Tayyip Erdoğan ve kurmaylarının KKTC seçimleriyle başlayan süreçte doğrudan Rauf Denktaş'ı hedef alan sözleri sürpriz değil. Çünkü seçimin iki galibi Denktaş ve Ankara'ydı. Şimdi Erdoğan 28 Şubat tabiriyle ‘‘balans ayarı’’ yapıyor, ‘‘Patron Türkiye'dir’’ hatırlatmasında bulunuyor.
Milletin 40 milyar doları bankalarda buharlaştı, yazan-çizene kızılıyor. IMF'nin 6 milyar doları İmar Bankası'nda battı, Türkiye'ye sopa zoruyla inceleme başlattı. Paranın namusu sadece sıfır atmakla kurtulmaz, her kör kuruşun hesabı sorulduğunda o para kıymete biner.
4x4 hizli okuma
Herkes Saddam Hüseyin'in başına konulan 25 milyon dolara kafaya taktı. Ama Saddam'ın gerçek maliyeti bu rakamın çok üstünde. Sadece ilk Körfez Savaşı'nda 115 bin Iraklı asker ve 3 bin 500 sivil hayatını kaybetti. Yoğun bombardımanın toz bulutları yüzünden 50 bin sivilin yaşam süresi kısaldı.
İkinci Körfez Savaşı, ilkinden daha ucuza çıktı. İlk savaşta harcanan 71 milyar dolara karşılık Körfez Savaşı 2'nin maliyeti 46 milyar dolarda kaldı. İkinci savaşta cepheden kaçan Irak ordusunun zayiatı 2 bin 320 askerdi, 1400 sivil de hayatını kaybetti.
Saddam Hüseyin, iki Körfez Savaşı arasındaki dönemde boş durmadı, toplamı 2 milyar dolara mal olan saraylar inşa etti. Aynı dönemde Türkiye, bir milyar dolarlık Irak alacağının üstüne soğuk su içti. Saddam'ın yakın ahbabı Apo ve PKK korkusuyla Habur'u kapatıp 20 milyar dolar zarar etti.
Saddam'ın varlığı Ortadoğu'yu diken üstünde tuttu, silahlanma harcamalarını katladı. İlk Körfez Savaşı'ndan sonraki iki yıldaki silah faturası şöyle: Türkiye 7.7 milyar USD, İsrail 3.1 milyar USD, İran 2.6 milyar USD, Kuveyt 2.3 milyar USD ve Suriye 1.1 milyar USD.