Paylaş
Hani 1970 veya 1980 öncesini görmemiş, çile çekmemiş ülkede yaşasak bu renksiz paranoyayı anlayacağız. Sanki devletin tek rengi var; o da Yeşil.
Milletçe inandırılmaya çalıştığımız senaryo açık...
Meğer Allah nazardan saklasın, fenni sünnetçi gibi fazla mesai yaparak her yere yetişen ulusal bir infazcımız varmış. Sabah Güneydoğu'da kafa kopartır, haraç toplar, öğle yemeğinde eroin pazarlığı yürütür, yatsıdan sonra Gazi Mahallesi'nde kahve tararmış. Yine de doymaz, yatağında dört döner, ‘‘Ne yaptıysam vatanım için yaptım, ama yeterince yapamadım'' diye dövünürmüş...
Her Türk filminin sonu malum; senaryoya göre sevenler kavuşur, katiller ölür.
O yüzden hafta sonunda Radikal Gazetesi'ni okurken pek şaşırmadım.
Gazeteye bilgi veren istihbarat uzmanlarına göre Yeşil maalesef Prag kentinde sizlere ömür. Ama sanmayın ki film bitti, paralar yandı.
Çünkü Yeşil'ler ölmez.
(Zaten Gazete'nin müjdesine göre muhtemel katliamlar için başka bir Yeşil yedekte tutuluyormuş. Demek ki Küçük Yeşil'in maceralarını yakında okuruz.)
* * *
Alaca karanlıkta çekilen her filmde olduğu gibi, Susurluk ilişkilerinde de isim fetişizmi yanlıştır. Zaten karanlık güçlerin tek isteği tüm suçu üç-beş isme yıkıp, asıl tezgâhı saklamak, siyasi sorumluluktan sıyırmaktır.
Asla unutmayın ki, devletin üstündeki lekenin tek rengi Yeşil değildir.
* * *
Hatırlarsınız, gazetelerde geçen hafta Hanefi Avcı'ya atfen çıkan haberlerde Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım Gazi Mahallesi olaylarının sorumlusu olarak ilan edildi. Ardından Avcı bu haberleri yalanladı.
Söz konusu haberlerde dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in de Hanefi Avcı'nın Yeşil kuşkusunu paylaştığı yazıldı.
Biz de bu köşede Gazi olaylarının sorumlusunun kahveyi tarayan provokatör kadar olaylara geç ve yanlış müdahale eden polis olduğuna işaret ettik.
Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir bu yazıya yanıt yolladı, aynen aktarıyoruz:
‘‘Bazı basın-yayın organlarında çıkan haberlerde 12 Mart 1995 tarihinde meydana gelen İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi Gazi Mahallesi'ndeki olaylara geç müdahale ettiğim, ayrıca yine aynı gazetelerde Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın bu olaylarla ilişkisi ile ilgili açıklamaları benimsediğim yolundaki haberler tamamen asılsız ve maksatlıdır.
Gazi olaylarının başlangıcı olan kahvehanelerin tarandığı, bir şahsın öldüğü yolundaki haberler anında tarafıma bildirilmiştir. Akşam saat 21.00 sıralarında olayı öğrenir öğrenmez, Yeşilköy'deki lojmanımdan çıkarak 40 dakika sonra Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne geldiğim devletin arşivlerinde mevcuttur. Yol boyunca 40 dakikalık süre içinde gerek telsizle ve gerekse mobil telefonlarla ilgililere tedbirler konusunda bütün emirler verilmiştir.
Ayrıca bu konu üç Mülkiye müfettişi tarafından incelenmiş, olaylarda kusurlu olmadığım ortaya çıkmıştır. Diğer yandan TBMM Araştırma Komisyonu raporları ortadadır. Büyük özveriyle tatil günü (pazar) akşamı olmasına rağmen görevimin başında bulunmam göz ardı edilerek belli çevreler tarafından bu kabil haberler yayılmak istenmektedir.
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın bu olayların faili olduğu yolunda beyanım olmamıştır. Ancak kahvehanelerin taranması olayında kullanılan, daha önceden gasp edilmiş ticari taksi bulunduğunda şöförünün öldürülmüş olması ve otonun yakılmaya teşebbüs edilmesi o ana kadarki yasa dışı terör örgütlerinin yöntemlerine benzemiyordu. Öte yandan birçok olayın belirtilen terör örgütleri tarafından üstlenilmesine rağmen bu olayı ciddi olarak sahiplenen olmamıştır. Ümit ediyor ve bekliyorum ki, bu olaylar aydınlandığında gerçekler ortaya çıkacaktır.''
Paylaş