ANKARA MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, önündeki beyaz káğıda dolmakalemiyle ufak bir daire çiziyor ve "Bu AKP" diyor. Ardından bu daireden iki ok çıkartıyor ve "AKP’nin hükümeti ve parlamenter çoğunluğu var" diye ekliyor.
Dairenin içine koyduğu "340" rakamı AKP’li vekil sayısına işaret ediyor. Devlet Bahçeli hatırlatıyor: "Ama Anayasa Mahkemesi’ndeki davada Başbakan dahil 39 milletvekiline siyasi yasak isteniyor."
MHP lideri bu noktada soluklanıyor ve "Dün gece sabaha kadar düşündüm ve hayali senaryo diye algılanmazsa, AKP’nin normalleşme süreci için atması gereken bir adım olduğunu gördüm" ifadesini kullanıyor. Devlet Bey, "Ben buna siyasi klonlama adını verdim" diyerek isim babalığını yaptığı formülünü adım adım izah ediyor:
1) AKP’de Genel Başkan ve Başbakan dahil 39 vekil için siyasi yasak istendiğine göre... AKP kapatılsa da, kapatılmasa da bugünden başka bir parti kurmalı.
2) AKP’de sadece siyasi yasak istenilen 39 isim kalmalı. Diğer milletvekilleri yeni partiye geçmeli, yeni başbakan ile yeni hükümet kurulmalı.
3) AKP’den çıkacak yeni parti, 301 milletvekili ile parlamentoda çoğunluğu devam edeceği için normalleşme sürecine hizmet etmeli.
4) 61. Hükümet sıfatıyla parlamentodaki diğer partilerle MHP ve CHP ile görüşmeli, geçmişten ders çıkarılarak Anayasa değişikliği tasarlanmalı, ekonomik kriz önlemleri gündeme alınmalı.
Bahçeli her zamanki sakin üslubuyla, "Bence yeni hükümet özellikle CHP ile ilişkilerini geliştirmeli, çünkü sorun oradan kaynaklanıyor" tespitini de ilave ediyor.
Bu formülü dinlerken aklıma takılan soruyu hemen yöneltiyorum:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ne olacak?
Efendim, eğer AKP kapatılmaz ve Başbakan’a siyasi yasak gelmezse, Anayasa Mahkemesi kararından sonra partiler birleşebilir.
Peki yeni parti niçin şimdi kurulmalı, acele neden?
Çünkü kapatma kararı alındıktan sonra yeni partiye geçen milletvekilleri de yeni bir dava konusu olabilir.
MHP Genel Başkanı, bu formülü Türkiye’nin normalleşme projesi için gündeme getirdiğini tekrarlıyor, AKP liderliğine "gerilimi derinleştirme" çağrısı yapıyor. Bahçeli’nin formülü ilk bakışta Erdoğan ve siyasi yasak istenilen isimlere dönük "feda hamlesi" gibi gözükse de... Ülkenin önümüzdeki süreci en az hasarla atlatması mantığına dayanıyor.
Bakalım AKP daha önce çok kez yardımına başvurduğu MHP’den gelen bu yeni açılıma ne diyecek?
Kılıç: Gerekçeli karar uzun olacak
ANAYASA Mahkemesi yeniden AKP’nin eleştirilerine hedef oldu. Karardan saatler sonra Yüksek Mahkeme’nin kapısında "Birlik" çağrısı yapan Başkan Haşim Kılıç’ı aradım:
- Sayın Başkan bu çağrınız neden?
Ben her şeye rağmen birlikte yaşamanın zorunluluğuna inandığım için bütün davranış ve konuşmalarımı bunun üzerine bina ediyorum. Bu ülkede birlikte yaşamanın koşullarını mutlaka zorlamalıyız. Ama yani hoş şeyler olmuyor, tabii bütün bunlara rağmen.
- Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini aştığı yönündeki yorumlar gibi mi?
Şimdi o konu bir-iki cümle ile ifade edilecek bir konu değil. Bunu dün özellikle vurgulaya vurgulaya çok tekrar ettim. Bunun anlaşılabilmesi için gerekçeli kararın mutlaka okunması gerekiyor. Öyle tahmin ediyorum ki uzun bir gerekçeli karar olacak. Ve bu gerekçeli kararda bunların hepsinin cevabı verilecek ve sonuçta buraya nasıl gelindiği izah edilecek.
Haşim Kılıç’la sohbetimiz bu kadar... Ama aklıma takılan iki sorunun yanıtını da Yüksek Mahkeme çevrelerinden aldım sayılır: 1) Türban davasıyla kapatma davası arasında irtibat kurmak yanlış. Karar aksi yönde çıksaydı da, dava etkilenmezdi. 2) Yüksek Mahkeme, yükselen sosyal ve ekonomik beklentilerin farkında, kararı mümkün olduğu kadar çabuk verecek.