Derin değil kirli devlet

ANKARA
GELİN temel birkaç varsayımla hafıza tazeleyerek işe başlayalım:

Refah Partisi yöneticileri devletçiydi.

O yüzden Susurluk’ta devlete toz konduramadılar.

Susurluk sürecini idare edemeyince iktidarı kaybettiler.

AKP’deki (derin devlet-Susurluk) kompleksi mirastır.

Her fırsatta şeytan taşlar gibi derin devlete sövüyorlar

Peki işe yarıyor mu, karar sizin!

* * *

İnsan doğasıdır, aklının ermediği yerde uydurur.

Mitoloji ve masal, bilimsel varsayımların beşiğidir.

Ama varsayım ile masal arasındaki fark, unutmayın ki kanıttır.

Başbakan diyor ki; 1) Derin devlet vardır. 2) Derin devlet, bazı memurların kendi kutsalı için kurdukları hukuk dışı çetedir. 3) Bana ortaya çıkar diyenler neden kendileri yakalamadı?

Sayın Başbakan alınmasın, ama bu tarif tarihte kaldı. Soğuk Savaş döneminde NATO ülkelerinin tamamında bugün bizim derin devlet olarak tanımladığımız formatta organizasyon mevcuttu.

İtalya’daki adı Gladio (Kılıç) idi. Yunanistan’da B-8 ya da Sheep Skin (Koyun Postu), Belçika’da SDRA-8, Hollanda’da NATO Command, Batı Almanya’da Gehlen Harekátı, Stay Behind ya da Sword, Avusturya’da Schwert (Kılıç), Fransa’da Rüzgár Gülü, İspanya’da Anti-Terör Kurtarma Grubu (GAL), İngiltere’de ise Secret British Network olarak anıldı.

Aynı örgüte Türkiye’de Kontrgerilla dedik. Çünkü resmi görevi Sovyet işgaline uğrarsak düşmana geçen vatan topraklarında operasyondu.

* * *

Duvar yıkılınca NATO ülkelerinin tamamında gizli örgütler tasfiye edildi.

Tek istisna Türkiye kaldı; bizdeki örgütün varlığı resmen yalanlandı.

Sorumluları, geçmiş eylemleri ve irtibatı konusunda soruşturma geçirmedi. 12 Eylül öncesinde binlerce hayata mal olan eylemler nedeniyle kimse adalete hesap vermedi.

Kontrgerilla, derin devlet, çeteler...

Adına ne derseniz deyin.

İşsiz ve işlevsiz bir kenara atıldı.

Suçluların susması, kurbanların unutması uygun görüldü.

İşte aslında tam o saatte derin devletin adını değiştirmek gerekti.

Koruyacak devlet kalmayınca derin değil, kirli ilişkiler devam etti.

1990’lardaki mafya patlaması tesadüf ve sadece Türkiye’ye mi özgü sandınız?

Derin kadrolar, eski yoldaşı çetecilerle birlikte "kirli devleti" kurdu.

Ve şimdi Başbakan bu haydutlara, çetecilere rütbe takıyor.

Hrant Dink’e kıyanların devlete hizmet ettikleri izlenimini yaratıyor.

Ölçü kaçınca, yanlış tarif suça övgüye, hatta reklama dönüşüyor.

* * *

Ogün Samast elde, azmettiren abileri, silahlar, telefonlar da öyle.

Bakalım iddianameden Kurtlar Vadisi mi çıkacak, yoksa Susurluk mu?

Ama siyasetçiye düşen görev belli:

1) Söndürün Güneydoğu’daki yangını, Trabzon’a şehit cenazeleri gelmesin.

2) İşsizlikle mücadele edin ki, bebekler internet kafede katil olarak yetişmesin.

Orhan Veli der ki, "Neler yapmadık şu vatan için! Kimimiz öldük; Kimimiz nutuk söyledik".

Bugünkü sokak serserilerini derin devlet saymak...

Derin devletle mücadeleyi hayatlarıyla ödeyenlere hakarettir.
Yazarın Tüm Yazıları