Çiller ve Yılmaz'a güven neden azaldı?

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

‘‘Siz, çeşitli pazarlıklara girip birbirlerini aklayan iki lidere ülkeyi yönetme konusunda güveniyor musunuz?..’’

Bu soru Superonline'ın İnternet'teki sayfasında referanduma konuldu. Saat 13.45 itibariyle 5 bin 649 kişi sanal âlemde oy kullandı.

Birbirlerini aklayan Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'e güven duymayan 4 bin 688 kişi (yüzde 82.9) vardı, hâla güvenenler 961 kişide (yüzde 17) kaldı.

Özetle sanal ankete katılan her beş kişiden dördü, Türkiye'nin muhtemel iki başbakan adayına güvenmediğini açıkladı.

* * *

Politikacıya güven, zaman ve istikrar çizgilerinin kavşağında yatar.

Mesut Yılmaz, son beş yıllık politik faaliyetinin merkezini Tansu Çiller'in serveti olarak seçti. TBMM'de bu amaçla iki kez komisyon kuruldu.

Tansu Çiller'i servetinin kaynağı konusunda sorgulanmak üzere Yüce Divan'a sevk etmek eğilimi neredeyse ANAP'ın resmi politikası haline geldi.

Ve Mesut Yılmaz, son anda bu politikadan vazgeçti.

Tansu Çiller'in Yılmaz'ın yardımıyla aklanması sizlere pek inandırıcı gelmiyorsa, bir de tersini düşünün... Demek ki Çiller'in Yüce Divan'a sevki de bazılarınızı ikna etmeyecekti...

O zaman sorun nedir?

Kamuoyunda liderlerin mal varlığı meselesinin ‘‘Temiz Toplum’’ hedefinden çok merkez sağdaki tasfiye operasyonu ile irtibatlı olduğu gerçeği daha iyi kavranmaya başlandı...

O yüzden sofraya gelen ekmeğin temizliği bile ikinci plana düştü, politik fanatizm öne çıktı. Tansu Çiller'in taraftarları Yılmaz'a kulak asmıyor, Çiller'in söylediklerini ANAP'lılar dinlemiyor.

Topluma yabancılaşan ve giderek aşiret reisi üslubunu benimseyen sözde liderler ahlaksız anlaşmalara girmekte beis görmüyor.

* * *

Siyasilere güven kurumsal olgudur. ‘‘Şahsa güven’’ denemelerinde bu tür abuk sonuçlar kaçınılmazdır. Kurumsal güvenin istikrarlı çizgisi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin saygın imajından bellidir.

Hatırlayacaksınız, askerlerin bile ‘‘balans ayarı’’ sözleriyle kabul ettikleri 28 Şubat 1997 siyasi dönemecinin ardından İletişim Fakültesi öğrencileri küçük bir anket düzenledi.

Ankete katılanların yüzde 59.3'ü orduya kesinlikle güvendiklerini açıkladı. Kısmen güvenenlerin payı yüzde 27.1 oldu.

Oysa aynı ankette; parlamentoya kesinlikle güven duymayanların oranı yüzde 32.5, hükümete kesinlikle güvenmeyenlerin oranı yüzde 41.1 olarak belirlendi. Yani neredeyse askere güvendiği ölçüde siyasetçiye güven duymayan toplumda yaşadığımız teyit edildi.

* * *

Her krizde olduğu gibi yeni hükümet sürecinde de derin haz yaşadığı belli Cumhurbabamız, dün yine son derece sıradışı bir tespitte bulundu:

‘‘...Ve dışarıdan bakan da 'rejimin üstünde asker gölgesi var' diyor.’’

Yok canım, sahi öyle mi?



Yazarın Tüm Yazıları