Paylaş
BAŞBAKAN Bülent Ecevit dün öğle saatlerinde Başbakanlık Merkez Binası'ndan ayrılırken bir gazetecinin, ‘‘banka batıranların da af kapsamına alındığına’’ ilişkin haberleri anımsatması üzerine ‘‘Hayır, bu konuda herhangi bir görüşme olmadı bile’’ dedi.
Güzel, demek ki Ulucanlar'daki muhteremler gece vakti tayını fazla kaçırıp malum yerleri açıkta uyudukları için böyle bir hayale kapılmışlar. Cezaevinde rüya tabirine Adalet Bakanlığı baktığından mesele resmiyet kazanmış, ‘‘57'nci hükümetimiz banka soyanları affedecekmiş’’ diye yanlış izlenim doğmuş. Dün Başbakan doğrusunu anlattığına göre hemen ve seve seve düzeltir, hükümetin manevi şahsiyetine küfürden vazgeçeriz.
... desek de şakadır, inanmayın.
* * *
Çünkü Sayın Başbakan, aynı açıklamada, ‘‘şirket kurtarma’’ konusundaki ısrarını koruduğunu gösterdi. Artık gözünü kim korkuttuysa, gerekçesini ‘‘Aksi halde Türkiye'de korkunç işsizlik olabilir’’ diye açıkladı.
(Ayrıca, Sayın Başbakan'ın sorumluluk duygusunun komşu ülkelerin vatandaşlarının da iş ve aş imkánlarını kapsayacak kadar geniş olduğunu, planlanan sınır ötesi operasyonlardan anlamak mümkün, ama o ayrı mesele...)
Konuya dönersek, iki batık işadamını ele alalım...
1998 yılından bu yana Türk ekonomisinde yaşanan güçlükler nedeniyle batan işadamına destek yok. Ama sadece şirketini değil bankasını da batırana yardım vaat ediliyor.
Olacak iş mi?
* * *
Sayın Başbakan'ın kısa açıklamasının son bölümü, piyasalarda yaşanan tedirginliği gidermeye dönüktü. Malum, faizler bir haftada 7-8 puan yükseldi, borsa baş aşağı gidiyor.
Peki piyasa neden tedirgin?..
Banka soyanlar yakalanıyor diye mi, hiç sanmam. Yoksa batık banka iştirakleri kurtarılmayacak korkusuyla mı, bizce ilgisi yok.
Ama herhalde yatırımcı, bu hükümetin banka soyanları kulağından tutup adalete yollamakla övüneceği yerde nasıl affedeceği pazarlığına girişmesini anlamıyor olabilir. Veya işçiden, memurdan, köylüden esirgenen trilyonların nereden bulunup da batık banka iştiraklerine aktarılacağı konusunda kafası karışabilir.
Hatta ‘‘Bu hükümet acaba ne yaptığını biliyor mu?’’ endişesine kapılabilir. İşin kötüsü haklıdır.
KARŞI GÖRÜŞ-KATKI
‘‘Bu af kanununun, ekmek çalıp 4 yıla mahkûm olanları değil de sapıkları, katilleri, Erbakan'ı ve hırsızları kurtarmak için yapıldığı ortaya çıktı. Midem bulanıyor. Özellikle Ecevit (...) Eğer sağ partilerin baskısından çekiniyor diye böyle yapıyorsa gene de beni tiksindiriyor, şurada fazla bir zamanı kalmadı. Hiç değilse doğru düzgün bir şeylere imza atsın.’’
(Elvan Hodges)
‘‘Lütfen kurtarılanın yalnızca bankalar, banka sahipleri değil, esasen tamahkár mudiler olduğunu da görün. Onların çokluğundan bizler ilave vergileri ödüyoruz.’’
(Ali Oğuz Konuk)
‘‘Biz bu yolsuzluk düzeninden bıktık, alakamız olmayan konulardan stres olmaktan yorgun düştük. Başlatın bir tepki kampanyası, başlatın bir e-mail trafiği, gerekirse Meclis'e yürüyelim, bir şeyler yapın, bıktık hep aynı, hep aynı.’’
(Yusuf Gürel)
Paylaş