Cep telefonu, cinayet sebebi olmaktan çıkmalı

CEP telefonum çaldığında gazetenin manşetine bakıyordum... Yani Adapazarı Ekspresi’nde cep telefonu cinayetine...

Rastlantıya bakın ki, televizyonda cep telefonunu gaspçıya kaptırmamak uğruna gözünden olan mağdurun öyküsü vardı.

Telefondaki işadamı Taner Demir’di, doğrudan lafa girdi:

- Her cep telefonunun seri numarası var. Cep telefonu çalındığında içindeki sim kart konuşmaya kapatılıyor. Acaba GSM operatörleri çalıntı telefona takılan her kartı otomatik olarak kilitleyebilir mi?

Aslında çok parlak fikir... Çünkü cep telefonu hırsızları sim kartı atıp cihazı satışa çıkartıyor.

Çalıntı telefon görüşmeye kapatılırsa kim para verip satın alır?.. Dolayısıyla kim telefon çalar?

Tıpkı Adapazarı Ekspresi’nde can veren 18 yaşındaki gencin babası Muzaffer Canıdemir’in söylediği gibi:

- İkinci el ve çalıntı telefonlar bu kadar kolay satılmasa suç oranı da düşmez mi?

* * *

Soruları GSM operatörlerinin teknik servislerine yönelttim, bakın neler öğrendim:

Çoğu cep telefonunda * # 06 # tuşlarına bastığınızda ekrana gelen 15 haneli rakam, cihazın uluslararası seri numarasıdır (International Mobile Equipment Identity). Bu numara başka hiçbir telefona verilemez.

Telefona sim kart takıp görüşmeye başlayınca cihazın seri numarası operatör kayıtlarına yansır. Eğer istenirse MPS (Mobile Positioning System) tekniğiyle telefonun nerede olduğu dahi tespit edilebilir.

Ancak GSM operatörleri cihaz seri numaralarını sürekli takip etmiyor. Sadece mahkeme kararıyla kayıtları geriye doğru tarıyor. Çalıntı cihazın, sahibine ait olandan başka hangi sim kartlarla çalıştığını tespit ediyor, adli makama bildiriyor.

Türkiye’deki üç cep telefonu şebekesinin teknik takip yeteneği, ne acı rastlantıdır ki, üç yıl önce başka bir cinayet vesilesiyle kamuoyuna yansıdı. İşadamı Üzeyir Garih’in katili, çaldığı cep telefonunu kullanmaya kalkınca yakayı ele verdi.

Dolayısıyla Taner Demir’in önerisini hayata geçirmek teknik olarak mümkün...

Ama çalındığı ihbar edilen telefonu görüşmeye kapatmanın hukuki sakıncası çok.

Çünkü operatör haklı olarak cep telefonunun başvurana ait olduğunun kanıtını isteyecek. Ancak;

Kaçımız satın alırken faturası kesilmiş cep telefonu kullanıyoruz?

Haydi diyelim satın aldığımızı fişle/faturayla kanıtladık, ikinci elde faturasız satmadığımızı kim bilecek?

* * *

Türkiye’de 10 milyon araç var... İthalat biraz artınca hükümet ‘döviz bitecek’ diye telaşlandı, ÖTV’ye zam yaptı.

Öte yandan Türkiye’de 30 milyon cep telefonu abonesi var... Abone olurken annemizin kızlık soyadını bile soruyorlar, telefon faturasına trilyonlarca lira vergi ekleniyor.

Ama ya kullandığımız telefon cihazları? Tanesi 500 USD olsa, faturası 15 milyar USD eder, kaçının vergisi ödendi dersiniz? Telekomünikasyon Kurulu, Türkiye’ye resmi yoldan, vergisi ödenerek giren cihazların seri numaralarını biliyor. Ama henüz üç GSM operatörünü bir havuzda toplayıp kaçak telefonların izini süremiyor.

Ezcümle Adapazarı Ekspresi cinayeti, aslında kayıtdışı terördür, hatta sistem sorunudur.

Aslında cep telefonunda hırsızlığa karşı önlem yok değil.

27 haneli kırılması mümkün olmayan parola girebilirsiniz, cihazı başka sim kartların kullanımına kilitleyebilirsiniz...

Hepsi mümkün; ama tabii bakalım gaspçınız bu önlemleri aldığınızı, cep telefonunu çalmanın bir işe yaramayacağını bilecek mi?
Yazarın Tüm Yazıları