Çankaya'nın diyeti cemaati tasfiye mi?

ANKARA
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın Çankaya niyeti tartışmaya daha ilk açıldığında...

Hatta daha kesin tarih verelim, Danıştay saldırısından birkaç hafta sonra...

Ankara'da çoğu zaman olduğu gibi kaynağı belirsiz bir komplo teorisi gündeme geldi.

Bilen bilir, duymayanlara aktaralım: "AKP, cumhurbaşkanı seçimi öncesinde parlamento dışı muhalefete güven aşılamak amacıyla devletteki cemaat uzantılarını tasfiye edecekti."

Şemdinli iddianamesini komplo sayan ve sorumlusunu da Emniyet'teki Fethullah Gülen kadroları olarak gören Türk Silahlı Kuvvetleri ile müttefikleri ancak bu şekilde tatmin edilebilirdi.

Öte yandan hükümet kanadının da aynı cemaatle ilgili kuşkuları vardı. Danıştay ve Atabey dosyalarında, ordu ile hükümetin polis tarafından bilinçli kavgaya sokulduğu iddiası yaygındı.

Şemdinli Savcısı'nın tasfiyesi ve Emniyet'teki bazı atamalar, hükümetin bu yoldaki ilk adımları sayıldı, ancak gerisi gelmeyince komplo teorisine ilgi azaldı.

Ta ki Hrant Dink suikastına kadar.

***

Hrant Dink suikastından sadece saatler sonra Emniyet'te İstanbul-Ankara kavgası patlak verdi.

Başkentteki polis istihbarat, suikast bilgisini İstanbul'a aktardığı konusunda ısrarlıydı.

İstanbul polisi ise bu iddiayı kabul ederse çok kelle vereceğinin farkındaydı.

O yüzden bürokratik refleksle iki yönden karşı saldırıya geçti.

1) Muhbirin ihbarını değersiz kılmak için hükümeti "suikast derin devlet işi, duyumla önlemek zaten mümkün değildi" tezine ikna etti.

2) Trabzon Emniyeti'ni, polis istihbaratını tek cephe gibi gösterdi, İstanbul'daki koltuğu "laikliğin son kalesi" olarak ilan etti.

Sonuçta Hrant Dink'in katilinin 36 saatte yakalandığı, silahın elde, nedenin belli olduğu unutuldu.

İstanbul polisinin ihmali yerine, Emniyet'teki kadrolaşma tartışılır hale geldi.

Acaba bir yıl önce konuşulan komplo teorisi gerçek mi oluyor, merakım bu yüzden!

***

Maksadım ne polisteki cemaat kadrolarını korumak, ne de İstanbul polisini yermek. Ancak polis içi hesaplaşmanın tıpkı Susurluk'ta olduğu gibi çoğu kez soruşturmayı kararttığına tanığım. Hrant Dink'in dosya üzerinde, káğıt-kalemle bir kez daha infazına itirazım var.
Yazarın Tüm Yazıları