Birimiz hata yaptı ama acaba hangimiz

ANKARA
ÖNCE "birimiz hata yaptı" derken kimden söz ettiğimizi açıklayalım: ABD ve Türkiye.

Washington yaklaşık 8 yıl önce Abdullah Öcalan’ı Kenya’da paketledi, Türkiye’ye teslim etti.

Bu kadar yıldır yalanlanmayan haberlere göre tek şartı vardı; "Apo’yu sakın asmayın" dedi.

Türkiye değişen iktidarlarda sözünü tuttu, hatta AB yolunda idam cezasını kaldırdı.

Ama üç yıl önce Irak’ı işgal eden ABD, Saddam’ı yargısız infaz ve cellat marifetiyle astı.

Bu ne yaman çelişkidir ey aziz müttefikimiz!

Biz mi asmayarak hata ettik, yoksa siz asarak mı?

Hakemimiz tarih olsun.

* * *

ABD
’li terörle mücadele uzmanları, Ankara’ya "Apo’yu kullanın" tavsiyesinde bulundu.

Türkiye bu tavsiyeye uydu, kontrollü açıklama/haberlerle örgütün kafasını karıştırdı. İmralı’dan "silah bırakın, Türkiye’yi terk edin" talimatı PKK’yı geçici süre için de olsa eylemsiz kıldı.

Sonraki taktik hatalar olmasa belki Türkiye terör sorununu aşabilecekti.

Irak’a en yakın komşu coğrafyada bu örnek/model varken sormak lazım.

Aynı ABD’li terör uzmanları, neden Saddam Hüseyin’i kullanmadı veya kullanamadı?

ABD’nin Irak’taki can kaybının neredeyse tamamı Sünni şeytan üçgeni sınırlarında.

Saddam’ın yakalanması, isyanı bastırır sanıldı, ancak umulanın tam aksi yaşandı.

Yani esir/rehin/canlı lider İmralı’da işe yaradı, ama neden Bağdat’ta denenmedi?

Biz mi Apo’yu iyi kullandık, yoksa ABD Saddam’ı kullanmak istemedi mi?

Bu sorunun yanıtı sadece Türkiye ve Irak değil, Ortadoğu’nun kaderini çizecek önemde inanın!

* * *

Abdullah Öcalan
’ın yargılama sürecindeki tam işbirliğine rağmen mahkemesi hatırlarsınız çok eleştirildi. Yargı sürecinin askeri hákimle başlaması, "hákim bağımsızlığına aykırı" bulundu. Öcalan’a savunması için yeteri kadar süre tanınmaması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı.

Peki ya Sünni’si, Şii’si, Arap’ı, Acem’i, Kürt’üyle Ortadoğu coğrafyasına demokrasi modeli olarak seçilen Irak’ta adil yargılamadan söz edilebilir mi?

ABD, Irak halkını adaletle iknaya neden yeltenmedi?

* * *

Süreci
geriye doğru izleyerek şu yorumda bulunmak herhalde pek haksızlık sayılmaz:

1) ABD yönetimi, Saddam Hüseyin’i daha yakalamadan öldürmeye kararlıydı.

2) Saddam’la birlikte eski rejimin bekçilerini ve Sünnileri karşısına almaktan çekinmedi.

3) Dolayısıyla dünyanın en zengin petrol rezervini Kürtler ile Şiilere emanet etti.

4) Bu yeni ittifak, Türkiye’yi tanımadığı düşman coğrafyaya komşu kıldı.

Müttefikimiz ABD’nin bize yılbaşı hediyesi bundan ibarettir, hayırlara vesile olsun.
Yazarın Tüm Yazıları