Enis Berberoğlu: Bir işçi iki memur ediyor






Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

HÜKÜMET ve kamu işçileri arasındaki pazarlıkta tansiyon yükseliyor. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler anlaşmazlığı 21 Mayıs Pazartesi günü toplanacak Bakanlar Kurulu'na götürmeyi planlıyor...

Ama işin ilginci Türk-İş Başkanı Bayram Meral pazarlığa oturduğu Bakan Keçeciler'i değil, o saatlerde Paris'te OECD nezdinde temaslarda bulunan Kemal Derviş'i ismen suçluyor: ‘‘IMF-Dünya Bankası dün Cottarelli'ye yaptıramadıklarını bugün Sayın Derviş'e yaptırıyor. IMF dün Türkiye'yi batırdı, bugün de batıracaktır.’’

* * *

Başkan Meral'in hükümetin toplu sözleşme pazarlığında IMF'ye sunulan niyet mektubundaki ilkelere uyduğu yolundaki tespiti doğru ve yerindedir:

Kamu sektöründeki ücret artışları enflasyonla mücadelemizi destekler nitelikte ve mali hedefler ile bütünüyle uyumlu olacaktır. Kamu işçileri ile devlet memurları arasında iki yıl önce kamu işçilerine verilen çok yüksek oranlı ücret artışı nedeniyle oluşan farkın azaltılması da aynı zamanda önemli ve arzulanan bir husustur.

Yukarıda açıklandığı üzere, devlet memurları maaşlarının satın alım gücü öncelikle, enflasyon hedefi ile uyumlu maaş artışları ile daha sonra da enflasyonun hedeflenen oranı aşması halinde sonradan yapılacak tazmin edici ödemelerle korunacaktır.

Kamu işçilerine ilişkin olarak, bu kesimi temsil eden sendikalar ile istikrar ve reform programımızı destekleyici nitelikte olacak yeni iki yıllık ücret sözleşmeleri müzakere edilecektir. Sözleşme dönemi için verilecek nominal ücret artışının topluma önemli bir işaret vereceğine ve böylelikle enflasyonla mücadelemizin temel çıpalarından birini oluşturacağına inanmaktayız.

Kamu işçileri ile memurlar arasındaki ortalama net ücret oranını 2000 yılındaki 2.6 düzeyinden kontrat dönemi boyunca 2'ye düşürmeyi hedefleyeceğiz. Kontrat döneminin ilk yılında söz konusu oranda 1/5'lik bir düşüş hedeflenmektedir.

Kamu işçilerinin ücret kontratları enflasyonun hedeflenen oranları aşan kısmı için ayarlanacaktır ancak, bu her altı aylık dönemin sonundan önce olmayacaktır. Ancak, söz konusu ayarlama gerçekleşen enflasyon ile beklenen enflasyon arasındaki farkın yüzde 80'ini aşmayacak ve ilk altı aylık dönem için böyle bir ayarlama yapılmayacaktır.

(Niyet Mektubu Madde 45, Sayfa 32)

* * *

Yukardaki teknik metni günlük dile çevirirsek:

1) Hükümet kamudaki toplu sözleşme pazarlığındaki performansının hem uluslararası kuruluşlar hem de yerli piyasa oyuncuları tarafından dikkatle izlendiğinin farkındadır.

2) Kamu işçileri ile memur arasındaki -işçiler lehine- gelir uçurumunu hızla kapatmaya kararlıdır. Memura yüksek zam veremediğine göre kamu işçilerine cömert davranma imkánı zaten yoktur.

3) Bu iki ilke çerçevesinde sendikalara enflasyonun altında kalacak ücret artışı öneriliyor.

Böylece 2001 yılında işçi-memur gelir farkının beşte bir oranında kapatılacağı hesaplanıyor.

* * *

Bir işçinin iki memur kadar ücret kazanmasının faturası kimin hatasıdır, o ayrı meseledir... Siyaseten hesabı sorulmalıdır.

Ama gözüken o ki Kemal Derviş ve kurmaylarının tercihi bu çarpıklığı işçiden fedakárlık isteyerek giderme yönündedir.

Bakalım pazartesi günkü toplantıda hükümetim siyaseten yalnız üyesi Derviş'e kabine arkadaşları ne ölçüde destek verecek veya köstek olacak?

IMF'ye sunulan niyet mektubunda bu konudaki taahhüt son derece açıktır. Dolayısıyla siyasi mızıkçılık, ‘‘Parayı aldıktan sonra Derviş'i feda edebiliriz’’ mantığının işareti sayılacaktır. Aksi yönde ve kararlı politika ise kapıda bekleyen tarım fiyatları sorunu için umut verecek.

Dış kaynağın imdada yetişmesi bizce fazla abartılmamalı.

Türkiye siyasi ve ekonomik kararlılığını her gün sergilemek zorunda.

Not: Dün bu köşede Dışbank Ekonomik Gelişmeler Raporu'ndan yaptığımız alıntı, Güçlü Ekonomi programına aittir. Banka'nın görüşü değildir.

Yazarın Tüm Yazıları