Paylaş
GAZETECİLİK bayrak yarışına benzer...
Geçen hafta bu köşeye aktardığımız Beyaz Benzin operasyonu CNN Türk'ten İrfan Bozan'ın haberiyle çok farklı boyut kazandı. Bozan, Jandarma'nın Beyaz Benzin soruşturmasında rastladığı Goldbis şirketinin isminin Egebank'tan usulsüz kredi kullanımı iddiasında da geçtiğini hatırlatıyor.
* * *
Önce hafızaları tazelemek için Goldbis'in Egebank irtibatına bakalım:
Hazine Müsteşarlığı'nın Egebank soruşturması için görevlendirdiği üç murakıp, hazırladıkları raporda Egebank'tan Goldbis adlı paravan bir firmaya 1 trilyon 662 milyar 900 milyon lira kredi açıldığını; kredinin gönderildiği Vakıfbank Taksim şubesi yetkililerinin aynı gün (29 Eylül 1998) bu parayı Goldbis adına Emrulllah Nüzhet Altınel'e ödediklerini; Altınel'in sözlü talimatı doğrultusunda gene aynı gün bu paranın, aynı şubede hesapları bulunan şu üç kişinin hesaplarına geçirildiğini belirlediler: ‘‘Egebank Anonim Şirketi Yönetim Kurulu üyesi Aydoğan Semizer'in aynı bankadaki hesabına 1 trilyon 316 milyar 24 milyon 721 bin 250 lira... Egebank Anonim Şirketi Genel Müdürü Esat Erkuş'un hesabına 277 milyar 500 milyon 223 bin lira... Hatice Betül Özbay'ın hesabına 69 milyar 375 trilyon 55 bin 750 lira...’’
Murakıplar bu bulgulardan yola çıkarak konuyu adalete taşımaya karar verdiler. Bu arada Hatice Betül Özbay'a bir mektup yazıp durumu sordular. Özbay, murakıplara gönderdiği cevapta, ‘‘Goldbis şirketini hiç tanımadığım gibi başka şirketleri de hiç bilmem’’ dedikten sonra, para işlerini avukatı Aydoğan Semizer'in izlediğini, bankaya yatırılan 69 milyar liranın da kendisine miras kalan ‘‘Suadiye'de 8 daire’’ ile ‘‘diğer’’ gayrimenkullerin karşılığı olduğunu öne sürdü. Özbay'a göre, avukatı Semizer bu gayrimenkulleri satmış ve o dönemdeki Mali Milat uygulaması nedeniyle de karşılığını bankadaki hesabına yatırmıştı.
Bu savunma, daha sonra Avukat Semizer tarafından aynen dile getirildi ve Başbakan Bülent Ecevit tarafından da Özbay'ın suçsuzluğunun kanıtı olarak gösterildi. Ecevit, açıklamasının bu bölümünde aynen şöyle dedi:
‘‘Bu konu ile ilgili bilgisine başvurulan Aydoğan Semizer, verdiği yazılı ifadede, Hatice Betül Özbay'ın hesabına yatırılan paranın Egebank'la hiçbir ilgisinin bulunmadığını, Hatice Betül Özbay'ın Egebank'tan kredi kullanan şirketle de hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, paranın kendi tarafından yatırıldığını ifade etmiştir.’’ ( Kaynak: Medyakronik, 21 Kasım 2000.)
* * *
Egebank hortumundaki esrarengiz şirket Goldbis Tarım Ürünleri, CNN Türk'ten İrfan Bozan'ın haberine göre 1998 yılında sahte benzin imalatı için kullanılan ‘‘ketrul’’ maddesinin ithalatına girişince kuşku üzerine takibe alındı. Gümrük Müfettişi Muzaffer Çıldır'ın ihbarı üzerine İskenderun Limanı'na yükünü boşaltamayan Goldbis şirketi bu kez Yunanistan rotasını denedi. İzmit Limanı'na getirilen yükün türü ‘‘White Sprit’’ (Beyaz Benzin) olarak değişti, şirket ismi ise Sistem Boya'ya dönüştü. Ancak hazırlıklı olarak gümrük geçit vermedi, olay savcılığa intikal etti.
* * *
Gerek geçen hafta bu köşede yer alan ilişkiler, gerekse İrfan Bozan'ın haberi gösteriyor ki, kimilerinin Jandarma'dan korktuğu kadar var.
KARŞI GÖRÜŞ-KATKI
‘‘Türk milliyetçiliğinin Rusya topraklarında doğuşu, Türklerin ulusal kimliklerinin tehdit altında olmasından çok, Kazan, Kırım, Volga Türklerinin güçlü bir ticaret burjuvazisi yaratabilmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Türk milliyetçiliğinin temel belgesi sayılan Üç Tarz-ı Siyaset'in yazarı Yusuf Akçura'nın Türkiye'ye gelmeden önce Kazan'da silah ticaretiyle geçindiği biliniyor. Keza Ahmed Ağaoğlu Azerbaycan'ın, Zeki Velidi Togan da Başkurdistan'ın önemli tüccar ailelerinden gelmektedir. Türkiye'nin bugünkü sorunu, Volga Türklerinin milliyetçilik bilincine ulaşamamış bir ticaret/sanayi burjuvazisinin ülke yönetimine damgasını vurmuş olmasıdır.’’
(Mustafa ERİÇ)
‘‘Türk milliyetçiliği, Rusya coğrafyasında doğmadı. Bu tarihin gelişim seyrine aykırı bir değerlendirme olup daha çok ırkçı anlamda milliyetçilik yapanlar tarafından savunulmaktadır. Türkler ve/veya Türk diye tanımlanan soylar, Rusya coğrafyasında iken bilimsel anlamda milliyet kavramı yoktu. Hatta Türklerin MS 730'lu yıllara kadar devlet kurdukları bile tartışılır. Birçok araştırmacı, bu devletleri kabile topluluğu olarak sınıflandırmaktadır. Milliyetçilik kavramının yerleşmesi Anadolu'da uç verip modern tanıma göre 1850'lerde hızlanıp Türkiye Cumhuriyeti'nde de hayatiyet bulmaktadır.’’
(Mehmet CEYLAN)
Paylaş