Paylaş
Enişte, yeğen-kayınço... Her türlü hısım ve hatta hasım ilişkisine dayalı aile boyu siyasi-mali iltimas ihtimali tabi ki aklınıza hemen Türkiye'yi getiriyor...
Oysa bu kez öykümüz ABD'den, hem de Beyaz Saray'dan...
Ama ucu belki de gelir Türkiye'ye de dayanır, kim bilir...
* * *
Efendim, ABD Başkanı Bill Clinton'un eşi Hillary'nin işadamı iki kardeşi var... Adları Tony ve Hugh Rodham... İşte bu zatların geçen ağustos ayında Gürcistan'a bağlı Acaristan Batum'da giriştikleri bir fındık işi ABD basınında tefrika ediliyor. Çünkü Hillary'nin kardeşlerinin yerel ortağı Argo Holding'in sahibi Aslan Abaşidze Devlet Başkanı Eduard Şvardnadze'nin en güçlü rakipleri arasında gösteriliyor... Komşu Çeçenistan'da Ruslara karşı direnen savaşçılara destek çıktığı gerekçesiyle Rusya tarafından sert uyarılara muhatap kalan Gürcüler Abaşidze'nin Kremlin'le işbirliği içinde olduğunu ileri sürüyor.
İşte o yüzden Beyaz Saray, New York senatörlüğüne soyunan ABD'nin birinci hanımının iki kardeşinin bu tür karışık işlere karışmasını uygun bulmuyor.
ABD Başkanı'nın ulusal güvenlik danışmanı Sandy Berger iki kardeşi geçen ağustos ayında, 'Gürcistan'daki projeye devam etmeyin' diye uyarıyor...
ABD medyasına da yansıyan bu uyarı üzerine Bayan Clinton'un kardeşleri projeden çekildiklerini ilan ediyor. Mesele kapanmış sayılıyor.
(Oysa bilindiği üzere demokrasi, iş ahlakı ve girişim özgürlüğü daha gelişmiş ülkelerde soyadı sorumluluğu bağlayıcı değildir, başkan yakınlarının banka batırmaları bile günlük icraat kapsamındadır. Neyse geçelim...)
* * *
Ne var ki, Bayan Clinton'un fındıkçı kardeşlerinin Batum'daki aganigili vaziyetlerinin devamı Hürriyet Gazetesi tarafından belgelenince işler karıştı... Bilmem hatırlıyor musunuz, Hürriyet Gazetesi'nin 9 Aralık 1999 tarihli birinci sayfasında iki kardeşin İstanbul Conrad Oteli'nde çekilmiş fotoğrafı vardı... Tony ve Hugh Rodham'ın otel sahibi Erol Aksoy'la birlikte verdikleri bu pozun altına 'Kuruyemiş fabrikatörleri Batum'a giderken bir gece İstanbul'da kaldı' diye yazılmıştı...
İşte bu fotoğraf Noel rehaveti yaşayan Beyaz Saray'ın başını belaya soktu.
Washington Post Gazetesi Hürriyet'in haberine de atıfta bulunarak Rodham kardeşlerin Batum fındığı satışı projesinden vazgeçmediğini yazdı.
(Washington Post, 29 Aralık 1999) ABD yönetimi harekete geçmek zorunda kaldı. Başkan'ın ulusal güvenlik danışmanı Sandy Berger bu kez Gürcistan Büyükelçiliği'ni arayarak ABD yönetiminin projeyle hiçbir alakası olmadığı güvencesini verdi, hatta Başkan Clinton'un kayınbiraderlerinin girişimlerine karşı çıktığını aktardı. (Washington Post, 1 Ocak 2000)
* * *
Clinton'ların aile boyu skandalları zaten Dallas dizisini aratmıyor...
O yüzden mesele sadece başkanın kayınçolarının nüfuz ticaretinden ibaret kalsa bize de bu yazıyı ahlaki bir kıyaslama ile noktalamak düşerdi... Amma ve lakin, Washington Post'un haberinde tanıdık başka isimlere de rastladık... Mesela Tony Rodham'ı Gürcistan projesine sokan on yıllık iş arkadaşı New York'lu bir avukat olan Robert Kay.
Kay ve Rohdam'ın ilk girişimleri yine Rusya ile ilgiliydi. Kay, Rusya'da kurduğu IBN Limited şirketiyle bu ülkedeki banka ATM'lerine 'akıllı kart' satmaya niyetliydi. Rodham'ın şirketinin çalışmalarını yerinde incelemek üzere Rusya'dan gelen heyette Moskova Belediye Başkanı Yuri Luçkov da vardı.
Başkan Clinton bile bu heyetle kısa bir görüşme yaptı.
Rodham'ın kariyerinde rol oynayan ve Türk büyüklerinin yakından tanıdığı bir diğer isim de sonradan ülkenin başbakanlığına gelecek olan eski Gazprom başkanı Viktor Çernomirdin.
Rodham Mavi Akım projesinin mimarlarına Gazprom'un sattığı akıllı kartlardan kullanan ilk şirketler arasına katılmasını önerdi...
Ne var ki Rodham'ın akıllı kart projesi 1997 yılında Rusya'nın büyüyen ekonomik sorunları nedeniyle tökezledi...
Rodham kardeşlere fındıkçılık kaldı.
Ne dersiniz bu öykünün böyle mi bitiyor?
Paylaş