Paylaş
BELKİ de yıllardır ilk kez Nevruz ateşini uzaktan seyredeceğiz. Koşulların nasıl değiştiğine uzaktan şaşıracağız...
Örneğin dün Batman'dan gelen haberler vilayetin Nevruz'u lastik yerine odun ateşiyle kutlama önerisinin bazı sivil toplum örgütleri tarafından da makul karşılandığı yolundaydı... (Bu haberin kıymetini en iyi tek bir lastik uğruna kaç can yakıldığına tanıklık edenler bilir...)
* * *
Güneydoğu'da günlük yaşam üstündeki siyasi ipoteğin kalkması eski ve acı gerçekleri yeniden keşfetmemize yarıyor... Örneğin Batman'daki intihar dalgası... On yıl önce bölgenin her yanını saran alevleri, akan kanı düşünürsek Batmanlı genç kızların peş peşe ölüme koşması arada kaynar gider miydi açıkçası bilemiyoruz... Ama bu dram fark edilse bile yorumu büyük ihtimalle siyasi neden-sonuç ilişkisiyle sınırlı kalırdı...
Hoş bugün de Batman intiharlarını konuşan çok ama nedenini incelemeye kalkan yok gibi... Sonunda durumdan vazife çıkarmak zorunda kalan Batman Barosu'nun kurduğu komisyon intihara teşebbüs edenlerle yüz yüze görüşerek, ölenlerin de öyküsünü dinleyerek bir rapor hazırladı.
* * *
Batman Barosu raporu, önce uluslararası istatistiklere aykırı bir durum tespitini dikkatimize sunuyor:
‘‘Son iki yılda yaşanan 135 intihar olayından 42'si ölümle sonuçlandı. Teşebbüs halinde kalan veya ölümle sonuçlanan intihar olaylarının 98'ini bayan, 37'sini de erkekler oluşturuyor. Dünyanın her yerinde intihar edenlerin içinde bayanların oranı yüzde 25'lerde kalırken, bu oran Batman'da yüzde 75'i buluyor. Ayrıca, intihar edenlerin büyük çoğunluğunu 1985 yılından itibaren kente göç edenler oluşturuyor.’’
Batmanlı genç kızın otoriter baba ile otoriter koca arasındaki zor seçimi Baro'nun intihar raporunun ana eksenini oluşturuyor:
‘‘Ev içinde otorite olan baba sokakta özgürlüğü savunmaktadır. Ancak aynı savunmayı evinde yapmıyor. Çünkü evde eşi ve kızı var. Savunulan özgürlük, erkek için olmaktadır. Genç kızların sosyal faaliyetleri yoktur. Genç kızlar için yaşam, dört duvar arasında siyah-beyazdır. Genç erkekler çalışma bahanesiyle büyük şehirlere gidiyor. Genç kızların ise tek seçeneği evlilik... Aile içi otoriteden kurtulmak için evlenen genç kız çoğu zaman aynı özellikli bir aileye gitmektedir. Evlilikte özgürlüğüne müdahale edenlerin sayısı artmaktadır.’’ ( Anadolu Ajansı, 12 Mart 2001)
* * *
Batman Baro Başkanı Sabih Ataç, Avrupa Birliği'nden finansman sağlamayı umdukları Kadınevi Projesi'ni acil çözüm olarak sunuyor.
Bunalan kadınların, genç kızların dert ortağı bulabileceği özel evlerin kurulması, psikologların, sosyal hizmet uzmanlarının yardımı belki de intihar salgınına son verebilir, ne dersiniz?
Ama Sabih Ataç'a göre kalıcı çözüm bölgeye ‘‘yaşam güzeldir’’ kültürünün aşılanması... Ataç'ın gerekçesi de belli: ‘‘Batman denilince akla ne gelir ki: Faili meçhuller, kayıplar bir de intiharlar...’’
Nevruz yeni başlangıç anlamına gelir... Hepimiz için ama özellikle Batmanlı genç kardeşlerimiz için umut dolu günler dileriz.
KARŞI GÖRÜŞ-KATKI
‘‘Bir okurunuz olarak sizden bir kampanya başlatmanızı rica ediyorum. Bu kampanya Meclisimizin bu yaz tatil yapmaması üzerine kurulmalıdır. Amaç AB'ye uyum yasalarının öncelikli olanlarının çıkartılması olmalıdır. (Anayasa değişiklikleri, TCK vs.) Kampanyanın adı ‘‘BU YAZ TÜRKİYE'DE ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK’’ olabilir. Bu çalışma ülkemize çok şey kazandıracağı gibi Meclisimizin de kaybolan itibarını yeniden kazanmasına hatta tarihe geçmesine neden olabilir.’’
(R.A)
Paylaş