Enis Berberoğlu: Banka kurmak banka soymak






Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

EKONOMİK Mesih'in sözel mucize serisinden Birinci Takas Anlaşması'nı takip eden günlerde piyasalara bakıp da bu soruyu düşünmemek, hatta ‘‘Acep hangisi daha büyük suçtur?’’ diye dellenmemek elde mi.

Anlaşılan Yüksek Yargı da aynı kanıda ki, banka hortumu davaları da dahil çete suçlarında mahkeme sürecine yeni yorum getirdi.

Artık hortumcular, rüşvetçiler, ihale vurguncuları bu suçlamalardan ötürü DGM'de değil ağır cezada yargılanacak. Sanıkların ayrıca çete suçu tespit edilerse sadece bu davaya DGM bakacak...

* * *

Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi 14 Haziran 2001 tarihinde, Beyaz Enerji sanıklarının hangi mahkemede yargılanacağına karar verdi.

‘‘Rüşvet almak, bu suça aracılık etmek, rüşvet vermek, rüşvet teklif etmek, görevi kötüye kullanmak ve artırma-eksiltmeye hile karıştırmak suçlarından sanıklar Muzaffer Selvi ve arkadaşlarının yargılanmaları sırasında Ankara 1 No'lu DGM ile Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosyada...’’ diye başlayan Yargıtay ilamında şu karara yer verildi:

‘‘...her mahkemenin ancak madde yönünden yetkili olduğu davalara bakmasının gerekli ve zorunlu olmasına, özel nitelikli bir ihtisas mahkemesi olan Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin yargılama yaparak hüküm verebileceği suçların 2845 sayılı yasanın (DGM'lerin kuruluş yasası) 9'uncu maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup, bağlantı veya usul ekonomisi gibi sebeplerle bu görevin genişletilmesinin mümkün bulunmamasına, rüşvet almak, bu suça aracılık etmek, rüşvet vermek, rüşvet teklif etmek, görevi kötüye kullanmak, artırma-eksiltmeye hile karıştırmak suçlarından açılan davalara bakma görevinin Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne ait olmamasına...’’

* * *

Yargıtay kararı uyarınca Beyaz Enerji sanıkları, sadece çete suçundan DGM'de yargılanabilecek. Diğer tüm suçlara ağır ceza bakacak.

Benzer yorumla muhtemelen banka hortumcuları, ihale vurguncuları da çete kurma suçu sabit görülmezse DGM kapısından geri dönecek. Kravatlı hırsızlara ve beyaz yakalı çetelere tahliye kararları muhtemel gözüküyor.

Zaten bizce bu kadarı bile az.

Kısa tatilden aramıza dönenlerin önünde ceket iliklenip saygıda kusur edilmemesi, iade-i itibarlarının yeniden tesisi de zorunludur.

Gerçek efendilerin tanınması ve tavaf zamanıdır.

* * *

Lafa takasla başladık nerelere geldik. Ama tesadüf değil.

Çünkü bu ülkenin çıkarına tam ters pozisyon tutanlar bugüne kadar kazandı, bugün de kazanıyor, daha da kazanacak gibi gözüküyor.

İnsanı kahreden bu gerçekle yüzleşelim.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Bazı başlıklar ve yazarlar insanları öyle pembe bulutlar üstünde dolaştırıyor ki; sanki ekonomik krizin reel sektör ayağı yok olmuş gibi. Oysa henüz hiçbir sorun çözüme ulaşmış değil ve bu kafalarla da ulaşacağı yok. Ne yaptık biz? Bankaların açık pozisyon risklerini minimize ederek, bunları devlete ve dolayısıyla halka yükledik. Bankalar ne yapıyor? Bankacılık işlevlerine süratle geri dönmek yerine, sendikasyon kredi geri ödemelerini, diğer bir deyişle döviz likidite gereksinimlerini bahane edip ihtiyaçan fazla dövize yönelerek piyasa bozuyorlar. Reel sektörün canlanma sorununu her an gündeme getiren sanayi ve banka patronları, şikáyeti bırakarak kendi sahip oldukları bankaları çalıştırıp, özellikle KOBİ'lere destek olsalar ya!..’’ (Naime ERLAÇİN)

Yazarın Tüm Yazıları