BAKÜ/ANKARA BAKÜ’ye ilk kez gelenlerin neft (petrol) kokusu aldığı söylenirdi, haklıymışlar.
Üstelik dahası da var, hava şairin dizelerindeki gibi, kurşun gibi ağır.
Ama galiba en iyisi baştan anlatmak.
***
Azeriler tören işinde usta, program neredeyse dakik yürüyor. Gecikme ancak Türk heyeti gibi az zamana çok iş sığdırmaya kalkanlar (ve tabii ki yetişemeyenler) yüzünden yaşanıyor.
Gülistan Sarayı’ndaki Diaspora Gala Yemeği’ne yarım saat rötarla vardık.
Futbol sahası kadar salonda yüzlerce konuk, kuşsütü eksik sofra bulduk.
Masamızdaki üç genç Azeri ile çabuk kaynaştık, sohbete koyulduk.
Birisi 33 yaşındaydı, Macaristan’da en klas otelde çalışan turizmciydi.
Diğer ikisi talebeydi, biri Çek Cumhuriyeti’nde siyaset bilimi doktorası yapıyordu.
Ve üçüncüsü, aralarında en milliyetçi olanıydı.
1.90’ın üzerinde boy, tanımayanın rahatlıkla Sicilyalı sanabileceği ten ve endam.
25 yaşındaki gurbetçi öğrenci, okuduğu memlekette (izninizle isim ve ülke vermeyelim) Ermenilerle nasıl uğraştığını anlattı durdu. Bir ara protokol masasını gösterdi ve dedi ki:
Bakın onlar tabii ki benden iyisini bilir. Ama memleketimi kendi özümden fazla düşünürüm. Sokağa sorun isterseniz, herkes Karabağ’ı geri istiyor. Gerekirse savaşalım artık.
***
Delikanlıyı dinlerken gözümüz Karabağ türküleriyle coşan İlham Aliyev'e takıldı.
Diaspora Zirvesi'nin açılış konuşmasındaki birkaç cümlesi, gün boyu TV'lerde ilk haberdi:
"Bazı durumlarda adalet ilkesinin tamamen ortadan kaldırıldığını görüyoruz. Buna nasıl karşılık verebiliriz, elbette ki kendi gücümüzle. Başka çare yok. Azerbaycan topraklarında bir Ermeni devleti kuruldu, ikincisine kesinlikle izin vermeyeceğiz."
Aliyev'in bu sözleri tabii ki savaş ilanı anlamına gelmiyor.
Ama yükselen petrol ve doğalgaz gelirleri, Azerbaycan'ın kendine güvenini artırıyor. BM ve Batılı ülkelerden beklentiyle geçen 14 yılın hayal kırıklığı dışa vuruluyor.
Sokak ve protokol, Gala Yemeği'ndeki gibi aynı telden çalıyor.
***
Azeri-Ermeni gerginliğinde yeni çatışma ihtimali varsa...
O zaman iki ülkenin, Rusya ve Türkiye'nin pozisyonları önemli.
Acaba Rusya, geçen sefer olduğu gibi Ermenileri mi destekleyecek?
Yoksa Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri'nin etkisiyle en azından tarafsız mı kalacak?
Bu sorunun yanıtına kafa yorarken...
Azerbaycan'a Türkiye'den son birkaç ayda yapılan üç üst düzey askeri ziyareti de hatırda tutun.
Önce özel kuvvetler komutanı, ardından Genelkurmay İkinci Başkanı ve son olarak da Kara Kuvvetleri Komutanı, Bakü'ye gitti. Bu ziyaretler, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki askeri işbirliği ve yardımlaşma antlaşması çerçevesinde gerçekleşti.
***
Bakü'de hava gerçekten kurşun gibi ağır. Korkulan olursa Türkiye, Irak ve İran'dan sonra bir sınırında daha sıcak çatışma riskiyle karşı karşıya kalacak.