ANKARAON birinci Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül için TBMM’deki ikinci turda da sürpriz yaşanmadı.
CHP dışındaki partiler oturuma katıldı, DSP ve MHP kendi adaylarına oy attı.
Bir yandan CHP ve MHP arasında başgösteren polemik... Diğer yandan MHP liderinin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın telefonlarına çıkmaması, randevu vermemesi...
Meclis’teki oylamadan önce Devlet Bahçeli’ye sorma fırsatını buldum:
CHP lideri Deniz Baykal seçim öncesi izlediğiniz politikayı değiştirdiğinizi söylüyor, meydanlarda ip atmanızı örnek veriyor...
- Cumhurbaşkanlığı seçimi ile o konunun nasıl ilişkilendirildiğini, hangi amaçla böyle bir gergin üslup kullanıldığını anlayabilmiş değilim.
Cumhurbaşkanı seçimi için Meclis’e katılmanızı da eleştiriyor
- 22 Temmuz’da 70 MHP’li, 13 DSP’li ve 26 bağımsız yeni milletvekili TBMM’ye girdi. Ayrıca AKP ve CHP’nin yeni milletvekilleri var. Yani Meclis’in yüzde 60’ı yenilendi. Değişik görüşler Meclis’e yansıdı. AKP birinci parti olarak kendi adayını gösterdi...
Deniz Baykal aday dayatıldı diyor.
- Ne yapalım, Meclis’i mi kilitleyelim yani. Ayrıca Meclis’e katılmamanın sonrasında nasıl bir gelişme ortaya konacak. Bu konu ile ilgili Sayın Deniz Baykal’ın kafasında bir formül var mı? Belirsiz. Meclis’e katılmamak bir çözüm değildir. Ve Meclis’e katılmamış olsaymışız, belki AKP istişareye mecbur kalırmış. Kimi, CHP’den birini mi cumhurbaşkanı yapacaktı? Onun için zorlayıcı ve dayatmacı yaklaşımlarla bir yere varılması mümkün olmayacağı için biz aldığımız karara devam ediyoruz. Kendi adayımızda da ısrarlı bir şekilde duracağız efendim.
Sayın Başbakan size telefonla ulaşmak istedi, randevu talep etti, el sıkışmayı denedi, olmadı. Önümüzdeki dönemde bir randevu vermeyi veya bir görüşme zemini oluşturmayı düşünür müsünüz?
- Efendim böyle bir talep yok ortada.
Anladım. Peki olursa?
- Tabii efendim. Sürekli olarak bir gerginlik ortamında yeni Meclis’i yorumlamak doğru olmaz zannediyorum. Türkiye’nin önünde ciddi sorunlar var. O sebepten dolayı bu Meclis zannediyorum uzlaşmacı bir Meclis olmalı, sorun çözücü bir Meclis olmalı, Türkiye’nin reformist hareketlerine katkı sağlayan bir Meclis olmalı. Böyle bir Meclis’te gerginlik stratejisiyle yola devam etmek doğru olmaz.
Son soru ve yanıtı Bahçeli’nin Başbakan’a dönük tavrında bir yumuşama işareti mi?
MHP liderinin yakın çevresine danıştım ve şu sonucu çıkardım: Başbakan’ın seçim meydanlarında "elini sıkmam" demesi MHP liderini gerçekten kırdı, kızdırdı. Seçimden hemen sonra AKP’den gelen telefon ve randevu istekleri bu yüzden geri çevrildi. Ama artık araya zaman girdi.
MHP lideri bence ilişkileri yumuşatmak için adım atmaz.
Ancak AKP’den gelecek iyi niyetli girişimleri de karşılıksız bırakmaz.
DSP neyi niçin yapıyor?
MHP’nin yanı sıra Genel Kurul’a katılan DSP’nin izlediği politika pek anlaşılamadı.
Genel Sekreter Masum Türker’e sordum, anlattı:
- Aslında Meclis Başkanlığı seçiminden itibaren CHP ile uyumlu gitmek istedik. Ben bizzat Önder Sav’ı aradım, "Meclis Başkanlığı için adayınız varsa ona oy vereceğiz" dedim. Bana aday çıkartmayacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı seçiminde de CHP ile ortak aday düşündük. Olmayınca kendi adayımızı belirledik. MHP Genel Kurul’a gireceğini açıklayınca zaten bizim 367’yi sağlama gibi işlevimiz kalmadı. MHP katılma kararından vazgeçerse biz de girmeyiz. MHP adayını çekerse biz de düşünürüz. Mevcut durumda Genel Kurul’a katılır ve adayımıza oy vermeyi sürdürürüz.