Arşiv dediğin patlar

ANKARA
GAZETELERDE iki gündür çıkıyor, kimse yalanlamıyor. Deniliyor ki, "Cem Ersever’in arşivi Veli Küçük’te çıktı!"

Binbaşı Ersever, on beş yıl önce öldürüldü, arşivi de antika sayılır.

Ama o arşivin son adresi belki içindekilerden de önemlidir.

Dolayısıyla Veli Küçük’ün eline nasıl geçtiği sorulmalıdır.

* * *

Binbaşı Cem Ersever, Mahsune Neval Boz ve Mustafa Deniz. 1993 yılının kasım ayında Ankara’da öldürüldüler, cesetleri başkentin üç ayrı yerine bırakıldı.

Ersever, Güneydoğu’da uzun yıllar JİTEM diye bilinen resmi birimde çalıştı.

Emrindeki Mustafa Deniz, eski bir itirafçıydı. Tıpkı Neval Boz gibi.

Ersever ve ekibi, PKK ile mücadelede işlerin yanlış gittiğine inandı.

1993 yazında istifa ederek başta Aydınlık Dergisi, medyaya konuştu.

Ama sanırım infaz emri, ifşaatı nedeniyle değil muhtemel icraatı korkusuyla verildi:

Binbaşı Ersever görevden ayrılırken yanına hatırı sayılır miktarda patlayıcı aldı. Bu patlayıcıları başkentte Kemal Uzuner isimli arkadaşının (jandarma elemanı) evinde sakladı.

Mustafa Deniz, patronunun psikolojisinden korktu. (Cem Ersever’in bölgede Musa Anter cinayeti ile çok sayıda patlamadan sorumlu tutulduğu hatırlanmalı.) İlgili makamları uyardı.

Ersever ve ekibinin sonu bu ihbarla geldi. Yeşil komutasındaki infaz ekibi, patlayıcıları emin ellere teslim etti. Yeşil, infazdan sonra uzun süre Ersever’in telefonunu kullandı.

* * *

Ersever’in yakalandığı evde patlayıcının yanı sıra nelerin saklandığı zaten sır değildi:

"Hanefi Avcı, TBMM Susurluk Komisyonu’na 4.2.1997 tarihinde yaptığı açıklamada, Gümrük Müdürü Ali Balkan Metel’in şoförü (jandarma elemanı) Kemal Uzuner’in evinde Cem’in arşivinin muhafaza edildiğini, jandarmanın Kemal’in evindeki malzemeleri, arşivi aldığı, Kemal’le randevulaşan Ersever’i yakaladığı, eve gelen Mustafa Deniz ve Neval Boz’u da ele geçirdiğini anlatmaktadır." (Kaynak: Kutlu Savaş’ın Susurluk Raporu)

Demek ki neymiş?

1) Cem Ersever’in özel arşivi (sorgu video kasetleri dahil) evdeymiş.

2) Cem Ersever’in özel cephaneliği (raporda malzeme diye geçiyor) varmış.

3) Cem Ersever’i ortadan kaldıranlar, arşive ve cephaneliğe el koymuş.

4) Peki arşivle patlayıcılar aynı adrese mi, farklı yere mi gitmiş?

5) Ki yıllar sonra Ersever arşivi, Veli Küçük Paşa’da çıkmış.

* * *

"Biz 40 kişiyiz, birbirimizi biliriz" derler ya inanın doğrudur.

Gelin Kasım 1993’te resmi infaza uğrayan üç ismin hiyerarşik bağlarına göz atalım.

Mahsune Neval Boz:

Hatay doğumlu, Suriye’de öğrenci iken PKK kuryeliğine başladı. Yakalandı, Yeşil kod Mahmut Yıldırım için çalıştı. Yeşil, Neval’i Cem Ersever ile tanıştırdı. İlişki kısa zamanda aşka dönüştü. Ama Neval, Yeşil’e bilgi aktarmaya devam etti. Bu bilgiler MİT’e gitti.

Mustafa Deniz:

Mustafa, üniversite yıllarında PKK’ya katıldı. Kod adı Ferit’ti. Ardından itirafçılığı seçti, JİTEM’de Ersever’in yardımcılığına kadar yükseldi. Ama ilginçtir, taşıdığı Browning marka silahın izni Emniyet tarafından verildi. Acaba Mustafa, jandarmanın yanı sıra polise de mi çalıştı?

Veli Küçük dersen, zaten Ersever’in çalıştığı JİTEM’in kurucusu...

O yüzden arşiv deyip geçmeyin, dikkat edin sağda solda patlamasın.
Yazarın Tüm Yazıları