Enis Berberoğlu: Amaç aynı araç farklı






Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

ODALAR Birliği Başkanı Fuat Miras, bazı vurgun duyumlarını gerekçe göstererek dalgalı kura geçildiği gün Merkez Bankası'ndan yüklü alım yapan bankaların listesinin kamuoyuna açıklanmasını istedi.

Fuat Miras'la amaç konusunda tamamen hemfikir olmakla birlikte önerdiği araç hakkında kuşkumuz bulunduğunu dile getirince, örneğin dünkü Karşı Görüş köşesinde yayınladığımız türde eleştiriler aldık.

‘‘Hırsız ve uğursuzların zaten sansür perdesinin arkasına saklandığı bir ülkede gazeteci ne pahasına olursa olsun açıklığı savunur’’ ilkesine dayalı kategorik eleştiriye saygımız sonsuz, ama bu kez görüşümüzde ısrarlıyız. Türkiye, artık kişilerin suçu nedeniyle kurumları harap etmekten vageçmeli.

* * *

Merkez Bankası ve bankalar arasındaki ilişkinin sır niteliği yasalarda yer alıyor. İşin şekil şartı bir yana bırakılsa bile normal ticari faaliyetin taraflarının potansiyel suçlu sıfatıyla teşhiri, önümüzdeki günlerde hassas sınavdan geçecek Merkez Bankası-bankalar ilişkisini olumsuz yönde etkiler. Güven ortamını zedeler.

Ayrıca Fuat Miras'ın sözünü ettiği sıradan döviz alışverişi değil. Bu köşede de ayrıntısıyla aktarıldığı gibi muhtemelen ‘‘içeriden bilgilendirme’’ söz konusu. Çünkü dedikoduya konu edilen banka:

1) Devalüasyondan bir gün önce Hazine ihalesine katılıyor. 2) Ama devalüasyon günü aniden ve teminatı yakma pahasına bono alımını iptal ediyor. 3) Normal ticari faaliyetlerini aşan miktarda döviz alım talebiyle Merkez Bankası'na başvuruyor.

Ayrıca ayakkabı numarası ile kan grubuna da ihtiyacınız var mı?

Bu ülkenin denetçileri, teftiş kurulları, hatta Devlet Denetleme Kurulu ne güne duruyor? Soruşturma açılır, rakamlar incelenir, Para Piyasaları ve Fon Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün tamamı kayda alınan görüşmeleri dinlenir. Eğer hükümet veya ekonomik birimlerden bir veya daha fazla sayıda bankaya önceden tüyo uçurulduysa, çıkar ilişkisi kurulduysa, o zaman ortada suç var demektir, mesele yargıya intikal eder.

* * *

Kimse kusura bakmasın, sütten ağzı yanan yoğurda üflemeyi öğrenir.

Kimileri sanıyor ki 22 Şubat tarihli liste -84 banka ve özel finans kurumundan oluşuyor- açıklansa herkes vaziyeti hemen kavrayacak.

Yedi yıl önce biz de öyle sandık, fena yanıldık.

Belki hatırlayan çıkar, 1994 Ocak ayında işbaşında bulunan DYP-SHP koalisyonu devalüasyon kararı aldı. Bugünküne benzer iddialar gündeme geldi. Bazı bankaların haksız kazanç sağladığı yolundaki yayınlar üzerine hükümet sözcüsü, devalüasyon günü döviz alan bankaları açıkladı.

Dönemin başbakanı liste hakkında şu ilginç yorumu yaptı: ‘‘Bir konuya dikkat çekiyorum. Döviz alım-satımlarında, 20-22'nci sırada olanların birdenbire bu sırada önlere çıkmış olduğunu görüyoruz. Bunların kim olduğunu inceleyin?..’’ (4 Şubat 1994, Hürriyet).

Çiller'in sözünü ettiği, 22'nci sıradan 5'inci sıraya yükselen banka, ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın da küçük ortağı olduğu Tekstilbank'tı...

Buna karşılık muhalefetin, iktidara yakınlığı nedeniyle hedef aldığı Finansbank ise hükümet sözcüsü Yıldırım Aktuna tarafından şu mantıkla savunuldu: ‘‘Finansbank bütün yıl boyunca alımları birinci sırada iken 26 Ocak müdahalesinde en fazla döviz alan üçüncü bankadır. Yani döviz almayan banka birdenbire döviz alır hale gelmemiştir.’’ (4 Şubat 1994, Hürriyet).

Siyasi manipülasyonlar, karşılıklı suçlamalar, gazete manşetleri...

Sonuç olarak bildiğimiz kadarıyla açılan soruşturmada hiçbir banka veya ekonomik birim hakkında suç unsuruna rastlanmadı.

* * *

Türkiye gibi ülkelerde çoğu suçlu genellikle sorumluluğu mümkün olduğunca yayarak, tercihen kendisinden daha güçlü makamlara irtibatlayarak kendini savunmayı dener. Dolayısıyla geçmiş deneyimlerimiz, nokta operasyonların genel ifadelere dayanan iddianamelerden daha çok işe yaradığını gösterdi.

Meselenin sanıldığı kadar basit olmadığını göstermek açısından iki ayrı tablo ekledik. Birinci liste 1994'te en fazla döviz satın alan beş bankayı gösteriyor. İkinci liste ise satın aldıkları kura bağlı olarak operasyon kárlarını yansıtıyor. Çünkü kár rakamı sadece satın alınan döviz miktarına değil kura da bağlı. Daha düşük kurdan daha az döviz satın alan banka yüksek kár edebiliyor. O yüzden gördüğünüz üzere her iki listenin ilk beşinde sıralama, hatta isimler değişiyor.

Maruzatımız bu kadar...

Ama sizler okursunuz, halksınız, eğer illa da ‘‘Açıklansın’’ diyorsanız, sizin istediğiniz olur. Görevimiz sadece seçeneklerin faydasını-zararını aklımız erdiğince ortaya koymaktan ibarettir.

Döviz piyasasında 1994 liderleri

Döviz alımında ilk beş Kur kárında ilk beş

1) Chase Manhattan 1) Finansbank

2) Koçbank 2) Chase Manhattan

3) Finansbank 3) Tütünbank

4) Tütünbank 4) Alternatifbank

5) Tekstilbank 5) Garanti Bankası

Yazarın Tüm Yazıları