Paylaş
Örneğin dün İçişleri Bakanı Beşir Atalay iki soruya verdiği yanıtta;
* Süreçte ana hedefin PKK’nın silah bırakması ve tasfiyesi olduğunu,
* Dağdakileri indirmek için Adalet Bakanlığı’nın çalıştığını,
* Af kavramını hiç kullanmadıklarını söyledi.
* * *
Bu üç vektörle çizilen tablonun içini soru-yanıt yöntemiyle doldurmayı denersek...
1) Af yoksa Adalet Bakanlığı hangi çalışmayı yürütüyor?
Türk Ceza Yasası’nın 221. maddesi eve dönüş imkânını sürekli kıldı.
Ne var ki yasada örgüte karşı ihbarda bulunulması şartı mevcut.
Şimdi bir düşünün, dağda ve fakat eyleme pek karışmamış bir genç...
Gelip teslim oluyor, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılıyor.
Köyüne dönüp ailesine kavuşuyor ama bu kez örgüt peşine düşüyor.
Çünkü yasanın açık hükümlerine göre devlete bilgi verdiği kesin.
Devletin affettiği teröristin eski örgütü tarafından infazı çok mümkün...
İşte, Adalet Bakanlığı bu hukuki açmaza çare arıyor.
2) PKK’yı kim tasfiye edecek, silahlar kime teslim edilecek?
Belli ki şu aşamada Mesut Barzani’ye çok büyük görev düşüyor.
PKK’yı topraklarında barındırmama konusunda tam iknası gerekiyor.
Barzani’ye “Eğer bu işte Türkiye’ye yardım etmezse kuzeyden gelebilecek her türlü siyasi ve ekonomik yardımı unutması gerektiği” anlatıldı.
Yıllardır söylüyoruz, dinlemiyor, şimdi ne değişti diye sorabilirsiniz.
Yanıtı basit: ABD, Irak’tan çekiliyor, işbirlikçi Kürtler korkuyor.
Arap’ın intikamından Kürt’ü koruyacak tek güç Türkiye Cumhuriyeti.
İşte, bu sebeple; eğer işler planlandığı gibi yürürse, PKK’nın tasfiyesi ve silahların toplanıp emniyet altına alınması/imhası yine bir başka Kürt lidere Mesut Barzani’ye düşecek.
3) Son pürüzler neler, Suriye’den ne bekleniyor olabilir?
PKK’yı dağdan indirme konusunda alınacak önlemlerin muhatabı kim?
Örgütün dağ kadrosunun üçte birinin Suriyeli olduğu düşünülürse...
Bu soru farklı anlam kazanıyor.
Çünkü biz affetsek ne çıkar, Suriye’nin tutumu değişmezse.
Ahmet Davutoğlu’nun Şam gezisini izleyen arkadaşlardan rol çalmak istemesem de... O gezide Suriye’nin dağdan iniş konusunda yardımı istenirse açıkçası pek şaşırmam.
* * *
Yarın, öbür gün çok sayıda PKK’lı silahsız olarak sınıra dayanırsa...
Haklarında işlem yapıldıktan sonra serbest kalırsa, adına af denilir mi?
Belki; ama kamuoyunda oluşan iyimser hava çok daha önemlidir.
* * *
Keşke bu yola girilmeseydi diyecek kadar riyakâr değilim. Acelenin sebebi dış gelişmeler olabilir, orası da kabul.
Ama hükümet makulü ararken iki ateş arasında kaldı.
Türk ve Kürt milliyetçiliği tam çözümsüzlüğü dayatıyor.
Keşke ortam biraz yumuşasa, tansiyon düşürülebilse...
Paylaş