Adalet işlemeyince devlet derinleşir

ANKARA
MEDYANIN habercilik sayesinde güvenlik güçlerine yol gösterdiği örnek çoktur.

Ama her nedense son birkaç büyük olayda medyanın adalete hizmetinden söz etmek güç.

Danıştay baskını, Atabey operasyonu ve son olarak Hrant Dink cinayeti.

İlkinde hükümete yakın medya kullanıldı, son ikisinde aynı gazete.

Üç olayda da saydığımız gazete/TV’ler adeta gayri resmi iddianame yazdı.

Ortaya isimler atıldı, organizasyon şemaları çizildi.

Hepsi boş çıktı; Atabey’de suçlanan işinde gücünde bir astsubaydı.

Hrant Dink zanlısı ilan edilen ise cinayet masasında polis.

Sanki okur bilerek, isteyerek yayın marifetiyle serseme çevrildi.

Gazeteci hata yapmaz mı, tabii ki yapar. Ama ısrarla aynı hatayı tekrarlarsa;

Halkın eksik ve yanlış bilgisi yüzünden adaletin her kararı tartışılır hale gelir.

Danıştay’ın tahrikçisi, Atabey’in ağır silahları, Dink’teki büyük koruma ihmali unutulur.

Sonuçta adalet işlemez, siyaset tükenir, sözde hedef alınan derin devlet güçlenir.

Amaç buysa, aferin devam edin!

* * *

Üç tane örnek dosya saydık, ama girizgáh biraz teorik olduysa...

Belki de Şemdinli davasında gelinen nokta daha açıklayıcı olur.

Hatırlarsınız, Şemdinli’nin iddianamesi de, savcısı da kimseyi ikna edemedi.

Ama sonuçta sanıklar 39’ar yıl cezayı yedi, kimse "nasıl oluyor?" diye sormadı.

Daha da ilginci, Yargıtay’ın ilgili dairesi temyiz kararı aşamasında "görevsizlik" verdi.

Yargıtay Başsavcısı hemen itiraz etti, Yargıtay Ceza Genel Kurulu haftaya karar verecek.

Eğer dosya aynı dairede kalır ve karar çıkarsa, sanıkların tahliyesi bile söz konusu.

Yok eğer daire değişirse, bu kez dosya sil baştan ele alınacak, duruşma yapılacak.

Şimdi sorarım size, hangi karar çıkarsa çıksın...

Adalete güven artacak mı, yoksa azalacak mı?

* * *

Adalet önünde hesaplaşmak yerine adalet üzerinden vuruşmak modası aldı yürüdü.

Sanki görünmez bir el, Türk adli yargısında jüri sistemini devreye soktu.

Medyaya da anlaşılan jüriyi etkileyecek haber ve görüntü üretim görevi düştü.

Yani medya alternatif adaletin savcısı, hákimi ve hatta celladı haline geldi.

Üstelik bütün bunlar "derin devletle mücadele" amacıyla yapılıyor, öyle mi?

Sanki, devletin adalet işlemeyince derinleştiğini bilmiyorlar.

İnsaf, Susurluk süreci de mi öğretmedi?
Yazarın Tüm Yazıları