FAİZ ve kur nereye gidiyor? Veya belki de daha doğru soru: ‘Neden gidiyor?’
Devlet Bakanı Ali Babacan’a göre; 1) ABD’de faiz artışı beklentisiyle sıcak para bütün dünyada Türkiye gibi ülkelerden çıkıyor, 2) Petrol fiyatlarındaki artış tedirginlik yaratıyor, 3) YÖK-imam hatip krizinin katkısı sadece marjinal.
Başbakan da dün TOBB Genel Kurulu’nda Babacan’a benzer konuştu.
İlk bakışta son derece haklı bir analiz. Çünkü tabloda yer alan Türkiye (kırmızı çizgi) ve Brezilya (siyah çizgi) borsa endeksleri arasındaki paralellik şaşırtıcı. Birlikte çıkıp birlikte düşüyorlar! Ama daha dikkatli incelendiğinde Türkiye ve Brezilya borsa çöküşleri arasındaki gecikmeli takvim ortaya çıkıyor. Brezilya endeksindeki düşüş, ABD’den gelen faiz artışı ihtimali haberleri ile nisan başında tetikleniyor, oysa İMKB-100 nisanın üçüncü haftasına kadar yükselişini sürdürüyor.
Türkiye’yi yabancı yatırımcının gözünde nisan ayı boyunca Brezilya’dan farklı kılan neydi, hatırlayalım. Kıbrıs’taki referandumdan iki evet çıkması halinde Türkiye’nin AB’ye çok yakınlaşacağı düşünülüyordu. Referandum bitti, AB umudu aralık ayına ertelendi, Türk piyasasında keskin düşüş başladı. Bize göre imam hatip gerginliği (askerin sert çıkışı ve Fransa’da laiklik endişesi uyandırması gibi haklı gerekçelerle) bu düşüşe ivme kattı.
Mesele bu kadar basit: 1) Hükümet, imam hatip krizini çözerse piyasalar Türkiye’yi AB’ye yaklaştıran bir adım olarak algılar. (Tersi de geçerli!) 2) Bu adım gerekli ekonomik ince ayar önlemleri ile desteklenirse ekonomide risk tamamen ortadan kaybolmasa da çok azalır.
Türkeş’in gizli trilyonları
MHP’nin merhum lideri Alparslan Türkeş’in gizemli trilyonları yine manşetlerde.
Herkes trilyonların nereye gittiğinin peşinde... Peki ya paranın nereden geldiğini merak eden yok mu? Varsa buyurun bu köşenin arşivinden seçmeler:
1998 Aralık ayında İstanbul Organize Suç Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan, Susurluk soruşturması çerçevesinde Aliye Kara isimli bir kadını sorguladı. Aliye Kara, 1996 yılında öldürülen Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal’ın Ankara’daki bağlantılarını kurmakla görevliydi. Saçan ve ekibinin Kara’ya, rahmetli Alparslan Türkeş ve diğer bazı siyasilerin isimlerini, Topal’la ilişkilerini sormaları bu açıdan çok doğaldı.
Ama garip olan, bazı soru ve yanıtların her nedense resmi sorgu tutanaklarına yansımamasıydı. Nitekim Saçan bu olaydan birkaç yıl sonra meslekten ihraç edildi, bu yıl bürosunda yapılan aramada ilginç ve orijinal belgelere rastlandı. Polisin sorguda yönelttiği ama yanıtını resmi kayda almadığı soruyu bu köşede ilan ettik: ‘Aliye Kara’ya, ‘Ömer Lütfü Topal, Alparslan Türkeş’e bir bavul döviz gönderdi mi?’ sorusu soruldu’ diye yazdık. (16.12.1998, Hürriyet)
Ayrıca merhum Türkeş’in en yakınına, ‘Topal, Türkeş’e para verdi mi, vermedi mi?’ diye sorduk, yanıtladı: ‘Ne yazık ki Topal’dan merhum Türkeş’in ismi kullanılarak para alınmış. Bu bilgi Türkeş’e vefatından bir süre önce ulaştı. Merhum gerekli araştırmayı yaptı, ismini kullananı buldu. Bu şahıs zaten Topal’ın ölümünden sonra ‘Babanızın bana borcu vardı’ diye aileye başvurdu. Topal Ailesi kim olduğunu gayet iyi bilir...’ (11.01.1999, Hürriyet)