27 Nisan hatırası

ANKARAGENELKURMAY’ın Kazım Orbay salonunda, "Eski askerler ölmez, gözden kaybolurlar" diyen Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı dinlerken ister istemez 16 ay öncesini hatırlıyorum.

12 Nisan günü yine aynı salonda konuşan Büyükanıt’ın "sözde değil özde laik" cumhurbaşkanı talebi... 27 Nisan’da gece yarısı internet sitesine konulan e-muhtıra. 367 kararı ve erken seçim.

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı sıfatıyla katıldığı ilk resmi törende GATA’da yaşananlar. Büyükanıt’ın Cumhurbaşkanı’na cephe selamını ihmali, komutanların "Cumhurbaşkanım" diyememesi.

Hepsi geride mi kaldı? Galiba... Yoksa Büyükanıt’ın boynuna Devlet Şeref Madalyası’nı Abdullah Gül’ün takmasını izah etmek zor. Bu manzaraya "27 Nisan hatırası" altyazısı yakışır.

* * *

Yaşar Büyükanıt görevde iken kendisinden önceki 24 genelkurmay başkanına kıyasla çok daha renkli ve insani portre çizdi. Bu sayede kamuoyu ile çok güçlü ilişki kurdu.

Emekliliğinde de aynı çizgiyi sürdüreceğe benziyor. Törendeki kısa sohbetimizde artık rahatça maça gidebilme özgürlüğünden dem vurdu. "Zaten Fener’in maçlarına gidiyordunuz..." diye hatırlatınca, "Ama artık politbüro üyesi gibi oturmak istemiyorum" tepkisini gösteriyor.

Peki rakip takımların tepkisinden korkmuyor mu?/images/100/0x0/55ea5cb6f018fbb8f87afcaf

- Hayır. Çünkü insanlar anlıyor. Mesela eski Fenerli Tayfur’un Beşiktaş’tan jübilesinde (2006) mesaj yollamıştım. Maçtan önce okumuşlar, tribünler dakikalarca alkışlamış.

Anlaşılan başkent renkli bir askeri kaybediyor, Büyükanıt siyaset sahnesinden kayboluyor. Ama spor kamuoyu, saflarına yeni ve ünlü bir figür katıyor!

Paşa’nın referansı şarkiyatçı Caetani

"TARİH, ilerisini göremeyenler için acımasızdır." Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un 12 sayfalık tören konuşmasında tırnak içinde aktardığı ve fakat kaynak göstermediği tek alıntı bu cümleydi.

Belki de bu yüzden kime ait olduğunu merak ettim.

Geçen yüzyılın ilk yarısında yıldızı parlayan ve İslam Tarihi isimli beş ciltlik bir eserin sahibi olan İtalyan şarkiyatçı Leone Caetani’nin kitabından alıntı çıktı.

Mustafa Kemal de bu cümleyi ilk okuduğunda altını mavi kalemle çizmiş, yanına iki çarpı işareti koyarak ne kadar önemsediğini göstermiş. İtalyan soylusu bir baba ve İngiliz anneden doğan Caetani, Roma Üniversitesi’nde yakın doğu dilleri eğitimi aldı. Arapça, İbranice, Farsça, Sanskritçe ve Süryanice öğrendi. Türkiye, Suriye, Mısır, Irak, Cezayir ve Tunus’ta yıllarını geçirdi. Bir dönem İtalyan Meclisi’nde vekillik yaptı. Sosyalist düşünce yapısı nedeniyle faşizmin kucağına düşen ülkesinden ayrıldı, Kanada’ya iltica etti. Kuran ve İslam hakkında ilk elden kaynaklara ulaşan Caetani’nin, tartışmalı görüşleri de var. Örneğin, İslam’ın ilk yıllarındaki fetihleri dini yayılmadan çok yağma güdüsüne bağlıyor. Kuran’ın bugünkü halinin Halife Osman devrinde yeniden yazıldığını iddia ediyor.

Neyse bunları bırakalım... Bakalım Genelkurmay, tarihin ilerisini göremeyenlere acımasız davrandığı gerçeğine daha uygun bir tavır içine girecek mi?
Yazarın Tüm Yazıları