ANKARA HRANT Dink öldürüldü, 11 ay önceki ihbara rağmen bariz ve ağır ihmal ortada.
Ama İstanbul Emniyet Müdürü yerinde, İçişleri Bakanı görevde.
Fakat neden şaşırıyorsunuz ki, zaten katil peşinen ilan edildi: Derin devlet.
Onu da yakalamak mümkün değil, çaresiz sadece eşkáliyle yetineceğiz.
Tıpkı fındık reklamındaki gibi herkes derin devleti keyfine göre tarif ediyor.
Yerseniz!
* * *
Hrant Dink cinayetinde bütün yollar muhbir Erhan Tuncel’e çıkıyor.
Gelin 10 kritik soruda muhbirin dosyasını özetlemeye çalışalım:
1) Muhbir ne zaman işe alındı? 2004 yılındaki McDonald’s olayından sonra çetenin varlığını fark eden polis, birkaç seçenek üzerinde durdu, Erhan Tuncel en uygun isimdi. Trabzon’daki tek muhbir kuşkusuz Tuncel değil, ama ihbar şebekesi Rahip Santoro cinayetini önceden haber veremedi.
2) Ne zaman muhbirlikten kovuldu? 2006 ilkbahar aylarından itibaren Tuncel randevularını aksattı, aktardığı bilgiler bazen yanlış, eksik çıktı. İlk günlerde verdiği, kurşunlama, darp hadiselerine ilişkin bilgiler sağlamdı, ama gerisi gelmeyince kovuldu, Ankara’ya da haber verildi.
3) Muhbir başkasına mı çalışıyordu? Emniyet kesin emin olmasa da, Erhan Tuncel’in başka bir birime, muhtemelen jandarmaya çalıştığı kuşkusuna kapıldı. Farklı talimatlar alması olası muhbir üzerinde kontrolü yitirmeyi göze alamadığı için Erhan Tuncel’den vazgeçti.
4) Muhbir nasıl açığa çıktı? Erhan Tuncel susma hakkını kullandı ve resmen ifade vermedi. Ancak İstanbul polisi resmi olmayan görüşme tutanağını savcılığa teslim etti. Bu tutanakta Erhan Tuncel polis muhbiri olduğunu, Hrant Dink suikastını ihbar ettiğini anlatıyor.
5) Muhbir dosyası açıklanır mı? Savcı tutanaktaki bilgileri araştırmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü’nden muhbir Erhan Tuncel’in dosyasını istedi. Eğer bu dosya mahkeme kayıtlarına girseydi ve açığa çıksaydı, muhbirin hizmet ettiği devlete güveni kalmayacak, sistem çökecekti.
6) Muhbir dosyası nasıl korundu? Emniyet’in girişimiyle İçişleri ve Adalet bakanları muhbir krizine çözüm buldu. Muhbirin dosyası İstanbul’daki mahkemeye elden götürüldü, "işi bittikten sonra yakılarak imha edileceği" sözü yazılı olarak alındı, Trabzon’daki savcıya dosya sadece okutuldu.
7) Müdür muhbiri ne zaman öğrendi? Adalet ve İçişleri bakanları suikasttan hemen sonra İstanbul’a gitti. İstanbul Emniyet Müdürü saatler sonra yurtdışı geziden döndü. Kriz toplantısında muhbir ve ihbardan hiç söz edilmedi. Olaydan geç haberi olan müdür oyuna getirildiğini sandı ve kızdı.
8) Muhbirin tutanağı neden gelmedi? Muhbir kavgası büyüdü, İstanbul Emniyeti, Ankara’dan bilgi saklamaya başladı. Örneğin savcılığa sunulan muhbir tutanağı Ankara’ya yollanmadı. Aynı şekilde, Jandarma muhbiri olduğu ileri sürülen enişte Coşkun İğci’nin ifadesi de gelmedi.
9) Muhbir brifingi nasıl geçti? Başbakan Tayyip Erdoğan’a olaydan iki gün sonra İstanbul’da 40 dakika süreyle brifing verildi. Ama nedense Hrant Dink’in ihbara rağmen neden korunmadığı sorusunun üzerinde durulmadı, sadece çete elemanının aynı zamanda polis muhbiri olduğu vurgulandı.
10) Derin devlet nasıl hatırlandı? Başbakan bu brifingden ilham alarak, suikastta suçluyu "derin devlet" olarak ilan etti. Muhalefet "Neden yakalamıyorsun?" diye itiraz edince polemik patlak verdi. Devlete dönük soyut suçlamalar, memurun olaydaki ihmalini unutturdu.
* * *
Tekrar tekrar yazıyoruz, uyarıyoruz: Artık yargı önünde değil yargı üzerinden adalet aranıyor.
Gerçeğin sadece işine gelen bölümünü açıklayarak siyaseti, medyayı manipüle edenler var.
10 soruya sığan muhbir dosyası bile cinayetin sebep ve faili kadar işbirlikçilerini gösteriyor.
Peki o zaman "derin devlet" diye topu taca atmak neden?