Paylaş
Finale kadar sadece 1 set kaybederek, kararlı, hırslı servis atarak kusursuz bir oyun sergiledi. 34 yaşına girmesine 1 ay kala 24 yaşındaymış gibi çim sahada adeta süzülerek rakiplerini teker teker eledi. Djokovic ise bu sezon sadece 3 maç kaybederek formada olduğunu göstermişti. Ancak Wimbledon’da az da olsa form düşüklüğü yaşadı.
Marsel İlhan’ın zor anlar yaşattığı Güney Afrikalı Andersen’e karşı Djokovic ilk 2 seti kaybetti.
FİNAL MAÇI
İki tenisçi dün 40. kez karşılaştılar. Final öncesi Federer’in 1 fazla galibiyeti vardı. Fererer dünkü şampiyonluk maçına çıkarken formda olduğu bu önemli fırsatı iyi kullanması gerektiği bilincindeydi. Nitekim maça da öyle başladı. Oyunun hakimiyeti tamamen kendisindeydi. Djokovic’in servisini kırdı. İki set sayısı attı fakat tie-break ile kaybetti.
Djokovic ise karşılaşmaya çok soğuk kanlı başladı. Hiçbir şekilde Federer’den daha iyi oynamaya çalışmadı. Sadece oyundan kopmamaya özen gösterdi. Fırsat buldukça İsviçreli rakibi koşturdu. Servis karşılama vuruşları her zaman olduğu gibi istikrarlı ve etkiliydi. Djokovic ikinci setin tie-break’ oyununda 7 set sayısı atmasına rağmen bu seti kaybetti, durum eşitlendi. Ancak Djokovic 3. ve 4. setlerde vurduğu derin toplarla Federer’in oyununu etkisiz hale getirdi ve geçen sene kazandığı Wimledon unvanını korudu.
Paylaş