Yeni yatırımlar için vergi yükü azaltılmalı

TÜRKİYE ekonomisinin son 15 yıldır lokomotifi olan otomotiv sektörü, kur ve kredi faizlerindeki artışlara, matraha dayalı ÖTV sisteminin de eklenmesiyle köşeye sıkışmış durumda.

Haberin Devamı

Kurla yatıp kurla kalkan sektör haziran ayında iç pazarda yüzde 40’ı bulan bir düşüş yaşarken, 6 ay sonunda yüzde 10’u aşan kayıp yaşadı. Otomotiv Sanayi Derneği’nin (OSD) raporuna göre iç pazardaki sıkıntı üretimi de etkilemiş durumda. 2018 yılı Ocak-Haziran döneminde toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3, otomobil üretimi ise yüzde 7 oranında azalmış. Sektörün içine girdiği bu zor durumdan dolayı geçtiğimiz haftadan bu yana otomotiv sektörünün çatı örgütlerinin başkanlarına neler yapılması gerektiğini soruyorum. OSD Başkanı Haydar Yenigün, daralan iç pazarın normale dönmesi için vergilendirme sisteminin değişmesini de kapsayan bir dizi önlemlerin alınması gerekliliğini işaret ederek, konut edinme konusunda mümkün kılınan düşük faizli kredinin otomotiv için de uygulanması gerektiğini söyledi. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Bilaloğlu ise artan kurlar yüzünden ÖTV’de matrah limitinin acil olarak 46 binden 60 bin TL’ye çıkarılması gerektiğini, bu sayede hurda teşvikinin de olumlu etkisi olabileceğini söyledi.

Haberin Devamı

Her iki başkanın açıklamalarına geçtiğimiz hafta geniş olarak yer verdim. Bugünse Türkiye genelinde yaklaşık 30 milyar TL’lik yatırımla 1000 adet satış ve servis noktası kurup 80 bin kişiyi istihdam sağlayan yetkili satıcıların yani bayilerin neler düşündüğünü, neler beklediğini yazacağım. Kuşkusuz bu konuda mikrofonu hemen Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu’na uzattım. Şahsuvaroğlu, OSD ve ODD Başkanı’nın açıklamalarına katıldığını belirterek bazı eklemeler yaptı: “Evet ÖTV matrahında limitler yüzde 30 seviyesinde güncellenmeli. Aksi takdirde haziran ayında yüzde 39 olan düşüşün ne yazık ki yılın tamamına yayılma riski göstereceği kanaatindeyiz. Diğer önemli sorun ise taşıt kredi faizlerinin yüzde 2’lere kadar yükselmesi ve bu seviyelerden kredi kullanmayı kabul eden tüketicilere bankaların kredi verme iştahının oldukça düşmesi. Ayrıca yakın bir zamanda kredi kullanırken peşinat sınırlamasında limit artmış olmasına rağmen kurlardaki hareket sebebiyle 100 bin TL sınırı yeniden gözden geçirilmeli. Daha önemli olanı ise taşıt kredilerinin süresinin 48 ay ile sınırlandırılma uygulaması muhakkak esnetilmeli ve eskiden olduğu gibi 60 ay seviyesine yükseltilmelidir. Otomotiv camiası olarak beklentimiz, hükümetimizin konut satışlarına verdiği destek gibi taşıt kredilerinde psikolojik eşik olan yüzde 1 seviyesinin altında konumlanacak ve en azından yıl sonuna kadar olası düşüşü durdurup denge sağlayacak sübvanseli bir kredi desteği yaratılması beklentimizi ifade etmek istiyoruz.”

Haberin Devamı

Yeni yatırımlar için vergi yükü azaltılmalı

Hurda teşviki hakkında da görüşlerini aktaran Şahsuvaroğlu, “Hayata geçen uygulamada 10 bin ve 8 bin TL destek rakamları oldukça düşük kaldı. Bugünkü fiyat ve finans şartlarında bu rakamların satışa etkisi daha da zayıflamış durumda. Yetkililere bu konudaki görüşlerimizi ilettik ve teşvik rakamlarının da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ettik” yorumunu yaptı.

Unutmamalıyız ki son yıllarda hem toplam üretim adetlerinde hem de ihracat rakamlarında tarihi rekorlar kıran otomotiv sektörünün daha da ilerilere giderek dünyada söz sahibi üreticiler arasında yer alabilmesi için, en kritik ve en önemli konu iç pazardır. Türkiye’deki yatırım yapmış yabancı yatırımcının ilgisini canlı tutmak ve yeni yatırımları ülkemize çekmek için devletimiz, tüm mesleki kurum ve kuruluşlar ile birlikte çözüm yolları aramalı ve bunları uygulamaya almalıdır. Bu noktada Şahsuvaroğlu’nun “Bu yönde önümüzdeki on yılda kademeli bir şekilde vergi yükünü azaltacak bir strateji geliştirileceğine ve sıfır araç alımındaki vergi oranlarının gözden geçirileceğine olan inancımız tamdır”çağrısına altına imzamı atıyorum.

 

Haberin Devamı

Yeni yatırımlar için vergi yükü azaltılmalı

ŞİMDİ TÜM GÖZLER ‘ATOM KARINCA’DA
YENİ dönemde yerli otomobille ilgili tüm gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Atom karınca’ olarak nitelendirdiği yeni Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a çevrilmiş durumda. Varank, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük önem verdiği ve 8 yıldır gündemdeki yerini koruyan yerli otomobil projesiyle bizzat ilgilenecek 5’inci bakan olacak. Bilmeyenler için yerli otomobil projesi 2011 yılı başında bir TÜSİAD toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde ilk kez gündeme gelmişti.Yani ilk resmi talep o zaman yapılmıştı. O dönem Ekonomi Bakanı olan Zafer Çağlayan ile eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün hızla çalışmalara ve açıklamalara başlamıştı. Hatta o yıl Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın ismi ve kapsamı bile değişmiş, ‘Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ olmuştu. 2013 yılı sonunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevini Fikri Işık devralınca, yerli otomobil projesi de onun sorumluluğuna geçmişti.

Haberin Devamı

Işık, o dönem TÜBİTAK bünyesinde çalışmalar başlatıp, İsveç’ten getirdiği kamuflajlı prototipler önünde açıklamalar yapmıştı. Ama tüm bu çabalara beklenen ilerleme kaydedilemeyince Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Mayıs 2017 tarihli Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu’nda projeyi yapacak babayiğitleri bulma görevini Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu’na vermişti. Kasım başında da Beştepe’de hepinizin bildiği gibi Erdoğan tarafından Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TOBB koordinasyonunda projeyi gerçekleştirecek ‘Ortak Girişim Grubu’ yani 5 babayiğit açıklanmış ve düğmeye basılmıştı.

İkinci yerli otomobil döneminde yani 2016 yılından bu yana ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak koltukta Faruk Özlü vardı. Özlü, 24 Haziran seçimlerine kadar yerli otomobil konusunda açıklamalarına tam gaz devam etti. Şimdi hem Faruk Özlü gitti hem de bakanlığın ismi ve kapsamı 8 yıl sonra yine değişti. Artık ODTÜ mezunu olan ve yüksek lisansını ABD’de tamamlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yakından takip edilecek. Herkesin kafasındaki soru ise şu: “Türkiye’nin otomobili projesi bir seçim yatırımı mıydı, yoksa gerçekten 2021 yılında üretimine başlanacak mı?” Haziran ayı başında 5 babayiğit ve TOBB ortaklığıyla şirketin kurulduğuna, 1 Eylül’den itibaren göreve başlayacak CEO’nun da bulunduğuna göre bence Varank döneminde bu iş olacaktır. Bekleyip göreceğiz...

Yazarın Tüm Yazıları