Geçtiğimiz hafta İsotlar Grubu’nun Türkiye distribütörü olduğu Hindistanlı Tata markasının yeni Genel Müdürü Emre Kolankaya ile bir öğlen yemeği yedim.
Kolankaya, uzun bir süre Opel’de çalıştıktan sonra Hyundai’ye geçerek 2 yıla yakın müşteri ilişkileri direktörü olarak görev yaptığını ve yaklaşık 1.5 ay önce de Tata’nın Genel Müdürlüğüne getirildiğini söyledi.
Sohbetimizin başında, "Türkiye’de Opel kökenli genel müdürlerin sayısı artıyor" yorumunu yapan Kolankaya, kendilerini Opel mezunları olarak adlandırıp her yılın Eylül ayında İstanbul’da mutlaka biraraya geldiklerini söylüyor. Aynen üniversitelerin mezunlar derneği toplantıları gibi.
KÖKENLERİ AYNI
Gerçekten de Kolankaya’nın söylediklerinden sonra otomotiv firmalarının tepesindeki yöneticilere bakınca, Opel Türkiye kökenli bir çok kişinin görev yaptığını görüyorsunuz.
Eski Opelci olarak ilk akla Kurthan Tarakçıoğlu geliyor. Opel Türkiye’de çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra en son satış müdürü olarak çalışan Tarakçıoğlu, 2003 yılında Hyundai’nin Genel Müdürlüğüne getirildi. Tarakçıoğlu, göreve geldikten sonra Hyundai markasını hem satışlarda hem de pazar payında üst sıralara taşıdı.
Şu an Daihatsu’nun Genel Müdürü olan Ali Haydar Bozkurt ise 2003 yılına kadar Opel Türkiye’de İş Geliştirme Müdürü olarak görev yapıyordu. Bozkurt’ta Tarakçıoğlu gibi Daihatsu’nun başına geçtikten sonra başarılı bir yönetim göstererek satışların katlanmasını sağladı.
13 YIL ÇALIŞAN VAR
En eski Opelcilerden biri de İlkim Sancaktaroğlu. 1990 yılında Opel Türkiye’de çalışmaya başlayan Sancaktaroğlu, önce servis ve satış sonrası hizmetler bölge müdürlüğü yaptı. Daha sonra satış sonrası hizmetler müdürü ve Saab Türkiye müdürlüğü görevlerini yürüttü. 2002-2003 yılları arasında yeniden satış sonrası hizmetler ve müşteri ilişkileri müdürü olarak görev yapan Sancaktaroğlu, daha sonra Peugeot’ya IT ve organizasyon müdürü olarak katıldı. Kısa süren bu görevinin ardından Tırsan’da kısa bir süreliğine yurtiçi satış ve pazarlama müdürü oldu. Sancaktaroğlu, 2004 yılı sonunda Nissan’ın satış, pazarlama ve satış sonrasından sorumlu Genel Müdür yardımcısı oldu. Sancaktaroğlu’nun göreve gelmesiyle birlikte Nissan’ın Türkiye performansında önemli bir gelişme yaşandı.
Opelden mezun yöneticilere son olarak Emre Kolankaya katıldı. Kolankaya, Opel Türkiye’nin ardından Hyundai’ye geçtikten sonra şimdi Tata’nın başında. Opel mezunu yöneticilerin başarıları ortada. Şimdi bekleyip Kolankaya’nın performansını göreceğiz.
KAYIP MI GURUR MU
Kolankaya, otomotiv firmalarının tepe yöneticilikleri dışında, firmaların ana bayilerinin başında da çok fazla eski Opelcilerin olduğunu belirtiyor. Bu nokta da Opel Türkiye’de çalışıp, rakip markaların tepesine transfer olan yöneticilerin, Opel için bir kayıp mı yoksa gurur kaynağı mı olduğu sorusu akıllara geliyor. Bence her ikisi de...
Türkiye’de General Motors Türkiye adı altında faaliyet göstermeye başlayan eski Opel Türkiye’nin yeni mezunlarını önümüzdeki yıllarda bekleyip göreceğiz.
Eli kulağında olmayın
Otomobil kullanırken cep telefonu ile konuşmak tehlikeli ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yasak. Ama her yasağı deldiğimiz gibi cep telefonu yasağını da çok fazla dikkate almıyor, otomobil kullanırken elimiz kulağımızda konuşmaya devam ediyoruz. Sadece polis gördüğümüz zaman cep telefonunu saklayıp, polisi geçtikten sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bunu da ceza yememek uğruna yapıyoruz.
Halbuki, bir elimizle direksiyonu tutup, diğer elimizle cep telefonu ile konuşurken araç kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunu hepimiz biliyoruz. Aracınız eğer otomatik vites değilse, bu riskin artığının da farkındayız. Bunun üstüne hararetli telefon konuşması sırasında bir de sigara yakınca, trafik canavarı için davetiye çıkartıyoruz. Düşünsenize, bir elinizde sigara, diğer elinizde cep telefonu... Eee, bu arada direksiyonu kim tutuyor, vitesi kim değiştiriyor. İşte ilginç yöntemlerimiz burada devreye giriyor. Aracın içinde bir akrobat gibiyiz. Eğer sağ elinde telefon varsa ve sol eliyle direksiyonu tutuyorsa, telefon konuşmasını bölmeden sol eliyle vitesi değiştirip, hemen kül tablasından sigarasını alarak, bir nefes çekebiliyor ve ardından yeniden direksiyonu tutuyor. Yöntemler uzadıkça uzayabilir. Ama kaza riski de buna bağlı olarak artıkça artıyor.
YÜZDE 50’Sİ BLUETOOTH’LU
Halbuki bugün araç içinde cep telefonu kullanıcıları için oldukça önemli teknolojiler geliştirilmiş durumda. Bugün satılan telefonların yüzde 50’si Bluetooth’lu. Bu da size araç içinde ellerinizin tamamen bağımsız kalması şansını veriyor. Nasıl mı? Takıyorsunuz bir Bluetooth araç kiti, cep telefonunuzu cebinizden çıkarmadan, isteğiniz gibi konuşabiliyorsunuz. Böylece hem konuşmanızı ikide bir polis görünce bölünmüyor, hem de güvenli bir sürüş sağlanıyor.
Bluetooth araç kitleriyle ilgili bugün dünyada en çok satış yapan markalar arasında Parrot yer alıyor. 2005 yılında dünyada 1 milyon Bluetooth araç kiti satan Parrot’un Türkiye temsilcisi olan Mobicom’un sahibi Mehmet Mahruki, Türkiye’de de 2006 yılında 35 bin kit satmayı hedeflediklerini belirtiyor. Bugün bir çok otomotiv firmasıyla işbirliği içine girdiklerini söyleyen Mahruki, Otoyaşam yazarı Ayşe Şule Bilgiç’in ’Kask kafalılar’ kampanyasından esinlenerek, ’Eli kulağında olmayın’ sloganına benzer bir kampanya başlatmak istediklerini de ifade ediyor. Bence oldukça önemli bir kampanya. Bugün fiyatları 100 Euro’dan başlayan Bluetooth araç kitleri kullanımı ne kadar artarsa sürüş güvenliği o kadar yükselir.
Karsan, İsotlar ile anlaştı, ’J9’ Tata’nın bünyesine girdi
Tata’nın yeni Genel Müdürü Emre Kolankaya ile sohbetimizde, İsotlar Grubu’nun bundan böyle Karsan’ın üretmekte olduğu ve minibüs sınıfının en çok tercih edilen araçlarından biri olan J9’un da Türkiye genel distribütörü olduğunu söyledi. Uzun yıllardır Peugeot Türkiye’nin distribütörlüğünde ’Peugeot J9’ markasıyla satılan araçların, 10 Nisan’dan itibaren İsotlar Grubu bünyesine gireceğini kaydeden Kolankaya, J9’ların Türkiye’de satış ve pazarlamasının yanı sıra yedek parça ile bakım ve servis görevlerini de yürüteceklerini kaydetti.
Türkiye genelinde J9’ların satışı için kısmen mevcut Tata teşkilatını kullanacaklarını kısmen de yeni bayiler atayacaklarını söyleyen Kolankaya, "Biz Türkiye genelinde 35 bayide J9 satmak istiyoruz" diye konuştu.
HEDEF 3500 J9 SATMAK
Peugeot J9 markasıyla satılan araçların artık ’Karsan J9’ markasını alacağını söyleyen Kolankaya, şöyle konuştu: "İsotlar Grup olarak bugüne kadar satışı yapılmış olan tüm J9 araçlara da satış sonrası hizmeti vereceğiz. Tasarımı ve mühendisliği tamamen Karsan tarafından yapılarak 2005 yılının Haziran ayında pazara sunulmuş olan J9 Premier modeli, 10 Nisan 2006 tarihinden itibaren aynı görsel ve teknik özelliklerle sadece markası değişerek müşterilerle buluşacak."
Kolankaya, J9 satışlarının da kendisine bağlı olduğunu belirterek, 2006 yılında 3 bin 500 adet J9 satmayı planladıklarını kaydetti. J9’un Türkiye’de ’efsane’ olarak nitelendirildiğini ve bir çok fanatik kullanıcısı olduğunu da kaydeden söyleyen Kolankaya, "Böyle güçlü bir aracın Türkiye temsilciliğini almamız bu anlamda çok önemli" dedi. Kolankaya ile görüşmemizde Tata’nın Türkiye’deki durumu ile ilgili de konuştuk. Göreve geldikten kısa bir süre sonra Hindistan’a giderek Tata’yı daha yakından tanıma fırsatı bulduğunu söyleyen Kolankaya, 2006 yılında Tata satışlarını artırarak 3 bin adedin üzerine çıkartmak istediklerini kaydetti. Kolankaya özellikle binek sınıfında yer alan Indica modelinin Türkiye’ye benzinli motor seçeneğini getirmek istediklerini belirterek, "Bu yılın ikinci yarısında benzinli Indica’ları pazara sokmamızla bu alandaki açığımızı kapatmak istiyoruz" dedi. Kolankaya, Türkiye’deki hedeflerinin kısa vadede yüzde 1’lik pazar payını yakalamak olduğunu söyledi.