Otomobilde suyun önemi

Hele öndeki aracın attığı çamurdan veya uzun yolda yapışan böceklerden camınız kapandıysa. Bugüne kadar olayın hep beni mağdur eden bu kısmına bakarken okuduğum bir yazı farklı bir açıdan da durumu düşünmem gerektiğini gösterdi.

Günümüzde otomobillerde teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte su sadece camı temizlemek için gerekmiyor. Artık sayıları hızla artan ve yeni nesil tüm otomobillere giren kamera (ön, arka, yan) ve sensörleri de hesaba katmanız gerekiyor. Düşünsenize park ederken eğer arka kamera çamurdan kapanmışsa, söylene söylene inip silmek durumundasınız. Aynı şekilde sensörler de tamamen kapanınca, sıkıntı yaşanabiliyor.  İşte bu yüzden artık araçların hem daha fazla suya, hem de sensör ve kameraları da temizleyecek teknolojiye ihtiyacı var.

Teknoloji bir şekilde çözülür ama ya boşa tüketilen su kaynakları. Bugün dünyanın bir çok bölgesinde kuraklık artıp, susuzluk büyük sorun yaratırken, biz camları, sensörleri temizlemek için bu kısıtlı kaynağı böyle hoyratça kullanmamalıyız. Şöyle bir araştırdım her yıl sadece Amerika’da cam temizlemek için 3 b milyar 400 milyon litre yıkama sıvısı satılıyormuş.

Otomobillerdeki temizleme suyunu gerçekten azaltabilsek, güzel olmaz mı?

Aslında bu konuda uzmanlaşan İngiliz Brimtech şirketi işi çözmüş. Geliştirdiği ‘nem alıcı’ (dryer) parçasını aracın klimasına takıyor. Bu parça klima hem soğuturken hem de ısıtırken havadan toplanan nemi, su olarak depoluyor. Bu su da filtreden geçirilik tekrar kullanılabiliyor. Normalde bu sistem olmayınca araçtaki klima oluşan suyu bir şekilde dışarıya atıyor. Bu da saatte 64 gramdan fazla suyun boşa akmasına yol açıyormuş. Amerikan Ford, İngiliz şirketin bu sistemini almış ancak suyu cam veya sensör temizlemek için değil, içmek için kullanıyor. Araca eklenen ayrı bir aparatla suyu arıtan Ford, bu sayede uzun yolda susuzluğa çözüm bulmuş. (yukarıdaki resim) İngiliz Brimtech, şu ana kadar bu sistemden 1500 adet satmış. Alanların çoğunluğu uzun yol yapan kamyonlar olmuş. Bu sistem ben size söyleyeyim şimdi temizlik veya içmek için kullanılıyor ama gelecekte suyla gidecek araçlar için de büyük bir çözüm değil mi.

ALTAYLI BİR KONUDA HAKLI

HABERTÜRK’ün otomobillere meraklı yazarı Fatih Altaylı, “Hibrit otomobillerin geleceği yok. Zaten yararı da pek az. Gelecek elektrikli otomobillerde” diye yazınca Lexus Türkiye Direktörü Selim Okutur itiraz etmiş ve Toyota Türkiye’nin CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un hakemliğinde buluşmuşlar. Altaylı’nın dünkü yazısı bu buluşmaya rağmen pek ikna olmadığını ortaya koyuyor.  Bence Altaylı, geleceğin elektrikli otomobillerde olduğu konusunda haklı. Zaten OPEC bile yan sayfadaki manşette gördüğünüz gibi artık bunu ciddi tehdit olarak görmeye başlamış. Ama hibrit araçları elektriğe geçişte çok da hafife almamak lazım. Sonuçta markalar artık dizel geliştirmiyor veya geliştirmeyecek. Devletlerin emisyona yönelik sert kuralları devreye girmeye başladı. Dolayısıyla emisyonu düşürmek için şu an tek alternatif hibrit araçlar. Yani elektrikli otomobillerde menzil sorunu aşılana kadar, düşük emisyon için dizel yerine hibritlerin ağırlığı artacak. Zaten her geçen gün sayılarının artması da bunu gösteriyor. Altaylı’nın yazısı üzerine Toyota’nın Türkiye’de sattığı bazı hibrit araçların dizel versiyonlarına baktım. Fiyat ve tüketimde dizel ve hibrit araçların pek bir farkı yok gibi. Ama iş emisyon oranlarına geldiğinde hibrit araçlar Avrupa’nın belirlediği yasal sınırın altında kalırken, dizeller hep üstünde. O yüzden Sayın Altaylı sevse de sevmese de bir süre hibrit araçlara alışması gerekiyor.