İşte Hürriyet Oto’nun rüya takımı

Patronundan, Genel Yayın Yönetmeni’ne, CEO’sundan Ekonomi Müdürü’ne kadar tüm Hürriyet Ailesi otomotiv sektörünün öneminin ve ülke ekonomisi için yarattığı değerlerin farkında. Öyle ki sektörle ilgili tüm gelişmeleri aktarırken, ana sayfalarda yer bulurken ve son dönemde internette hep arkamda otomotive inanan bu ailenin desteğini hissettim. Bu destek sayesinde Hürriyet’in gazete ve internette yayınlanan otomotiv haberleri haftada yaklaşık 4 milyon kişiye ulaşmaya başladı.

Şimdi bunu bir adım daha ileriye taşımak için yaklaşık 2 yıldır aktif olmayan Hürriyet Oto’yu yeniden devreye alıyoruz. hurriyetoto.com isimli bağımsız web sitesinden yayın yapan bu önemli mecraya artık hurriyet.com.tr’nin ekonomi sayfalarında yer alan ‘otomobil’ kategorisinden de erişebileceksiniz. Bugün Hürriyet Oto’nun en büyük özelliği Türkiye’de hem içerik hem de listelemeyi (satılık araç ilanı) aynı anda yapıyor olması. Yani bazı web siteleri sadece içerik sağlarken bazıları ise sadece listeleme ile faaliyet gösteriyor. Bizim farkımız bunun ikisini birden yapıyor olmak. Geçmişte Hürriyet Oto ağırlıklı olarak listeleme sitesiyken artık içeriğin ön planda olduğu bir siteye hayata geçiriyoruz.

Elbette bunu tek başıma yapmayacağım. Bunun için tam anlamıyla bir ‘Rüya Takım’ kuruyoruz.  Öncelikli olarak bundan böyle sadece bu site için benimle birlikte çalışacak Meriç Türkbıkmaz isimli yakında otomotiv mühendisi olarak diplomasını alacak genç bir arkadaşımızı bünyemize kattık. Buna ek olarak garajsepeti.com isimli sitedeki arkadaşlar da gerektiği durumlarda bize içerik sağlayacaklar. İçerik konusunda bize dışarıdan destek verecek önemli isim ise otomotiv sektörünün yakından tanıdığı Autobest üyesi usta gazeteci Okan Altan olacak. Okan, sektörü en iyi tanıyan, global otomotiv endüstrisindeki gelişmeleri en yakınen takip eden gazetecilerden biri. Kendisi bize hem içerik konusunda destek verecek hem de analiz yazılarıyla katkı sağlayacak.

En büyük sürprizimiz ise yeni yazarlarımız olacak. İşte ‘Rüya Takımı’nı oluşturacak bu yazarlar sırasıyla şöyle;

- Oyak Otomotiv Grubu eski Başkanı ve duayen otomotivci Celal Çağlar,

- Borusan Otomotiv İcra Kurulu Üyesi ve eski CEO’su Eşref Biryıldız,

- Bridgestone Dünya Başkan Yardımcısı Hakan Bayman,

- İstanbul Park pistinin ve Intercity’nin sahibi Vural Ak,

- Borusan Otomotiv eski Kurumsal İletişim Direktörü Fatma Tüker,

- Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanvekili Zeynep Fidan Soysal.

Alanında gerçekten önemli isimler olan bu yazarlarımız ilk kez köşe yazarlığına soyunup Hürriyet Oto için görüşlerini aktaracak. Çoğunun yazıları çoktan geldi bile. Sitenin tasarımındaki değişikliklerin tamamlanmasıyla gerçekten çok ses getiren yazıları okuma fırsatını yakalayacaksınız. Kısa süre önce emekli olan Mercedes-Benz’in duayen iletişim direktörü Tülin Stainhauser ile de görüşme halindeyim. İkna edebilirsem Fatma Tüker’le birlikte otomotiv iletişimi konusunda enfes yazılar yazacağına inanıyorum. Ayrıca başka sürprizlerimiz de olacak.

Sonuç olarak biz otomotiv sektöründe yazılı basından sonra internet ortamında da referans olmak için çalışıyoruz. Bunu başarmak için elimizden geleni yapacağımıza şüpheniz olmasın.

3 HAFTADA TOFAŞ’IN 1 YILLIK KÂRINA ULAŞIYOR
OTOMOTİV sektörünün geleceğinin elektrikli araçlar ve otonom (sürücüsüz) otomobiller olacağına kesin gözüyle bakılırken, bunun için gereken tek şey ise para. Yani dev otomobil markaları sırayla 2020 yılına kadar bunun için milyarlarca dolarlık yatırım yapacaklarını açıklıyorlar. Kimi 20 milyar dolar diyor, kimi 5 milyar dolar yatırımdan bahsediyor. Ama hiç biri bu paraların nereden geleceğini söylemiyor. Ben söyleyeyim... Özellikle Amerikan markalar bu parayı devasa pick-up ve SUV üretimlerden, Avrupalı markalar ise artan yasaklara rağmen dizel araç satışlarından elde edecek. Yani dünya en azından bir 10 yıl daha hem çevreyi kirleten hem de yakıt tüketimini artıran bu araçları kullanmaya devam edecek.

Bugün Amerikan markalar her bir pick-up (kamyonet) üretiminden yüzde 15’in üzerinde kâr elde ediyor. Düşünün ABD fiyatı 60 bin dolar olan bir devasa pick-up’ın 10 bin dolardan fazlası kâr. Şöyle bir örnek vereyim; bugün Fiat Chrysler Grubu’nun (FCA) RAM 1500 modelini üretttiği 400 bin adet kapasiteli Michigan fabrikasının 3 haftalık kârı, neredeyse aynı kapasiteye sahip Tofaş fabrikasının 1 yıllık kârına eşit. Şimdi böyle bir gerçek varken, kolay kolay bu üretim biter mi.Tabi ki hayır.

Diğer taraftan dizel konusunda ise en somut açıklamayı Mercedes’in Dünya Başkanı Dieter Zetsche yaptı. Zetsche, yeni teknolojilere yaktırım yapabilmek için bir süre daha dizel araç üretmeye devam etmelerinin zorunlu olduğunu aktardı.

HİBRİTLERDEN 2. BİR MTV Mİ ALINACAK?
Maliye Bakanı Naci Ağbal tarafından 2 Şubat’ta açıklanan yeni vergi düzenlemelerini içeren torba kanun tasarısı ile elektrik motorlu araçlardan da motorlu taşıtlar vergisi (MTV) alınacağını öğrendik. Eğer Meclis’ten geçip yasalaşırsa, elektrikli otomobillere mevcut otomobillerin en az yüzde 25’i kadar MTV ödeyeceğiz. Artan petrol ithalatına bağlı cari açık problemi ortadayken, yerli otomobilin elektrikli olması gündemdeyken, dünya elektrikli araçlara yönelirken, torbadan daha fazla teşvik yerine böyle bir vergi sürprizi çıkması herkesi şaşırttı. Bu noktada Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Platformu’nun (TEHAD)  sorduğu şu sorular önemli:

1- Elektrik motoru, dizel veya benzin motoruna sahip hibrit araçlarda da bulunmaktadır. Bu durumda nasıl bir yol izlenecektir? Zaten MTV tarifesine sahip bu hibrit araçlardan 2’nci bir MTV mi alınacaktır?

2- Elektrikli araçlardaki ÖTV oranı elektrik motorunun kilowatt (kW) gücü ile belirlenmekte olup, maddeye konu olan ‘elektrik motorlu’ ibaresinden hangi kW gücündeki taşıtlar kastedilmektedir?

3- İlgili madde de geçen ‘diğer taşıtlar için uygulanmakta olan...’ ibaresine denk gelen muadil elektrik motorlu bir otomobil modeli nasıl belirlenecek, hangi fiyatına bağlı olarak yüzde 25’i alınacaktır?”

50 TANE SATILMIYOR

Sonuç olarak ilgili kanun tasarısında elektrikli araçlar için getirilmesi düşünülen MTV tarifesi, ülkemizde zaten olmayan bir sektörün başlamadan sona ermesine neden olabilir. Halbuki, hükümet 2011 yılında elektrikli araçlar için düşük ÖTV (yüzde 3) ve sıfır MTV uygulamaya başlamıştı. Bu gerçekten büyük bir teşvikti. Kuşkusuz sayıları az ve fiyatları yüksek olduğu için vergi teşvikine rağmen şu ana kadar pek yüksek satış rakamlarına erişilemedi.  Türkiye’de her yıl 1 milyona yakın araç satılırken bunu sadece 40-50 adedi yüzde 100 elektrikli otomobilden oluştu. Ama tüm dünyada yatırımların artmasıyla birlikte fiyatların düşeceği ve önümüzdeki 5 yılda tam bir elektrikli araç atağına kalkılacağı gündemde. İşte teşvikler tam da bu noktada etkili olacakken, böyle bir vergi tüm beklentileri boşa çıkardı. Sektör kaynakları, “Piyasada araç yokken vergi teşviki vermek kolay, asıl önemli olan araç sayısı artınca vermek” yorumlarını yapmaya başladı.

Özellikle Avrupa ülkelerinde ve dünyanın bir çok noktasında, halk sağlığı ve çevreye olan olumlu etkisi nedeniyle vergi avantajı ile desteklenen ve teşvik edilen elektrikli araçların, ülkemizde tam  tersi bir uygulamaya tabi olması, anlaşılabilir bir durum değil. Umarız ve dileriz ki, yasa görüşülürken bu taslak madde torbadan çıkarılır.

NOT: Son olarak TEHAD’ın hibrit araçlara ilişkin sorusuna bir ekleme de ben yapmak istiyorum. Eğer bu madde geçerse en azından hibrit araçların MTV’sinin düşürülmesi gerekmez mi? Çünkü bu araçlardan hali hazırda elektrikli motoru olmasına rağmen, konvansiyonel araçların MTV’si alınıyor.