Hiç eleştirilmek istemiyorsan hiç bir şey yapma

Son dönemde, krizde otomotiv sektörüne hükümetten bir an önce destek gelmesi için sektörün ortak bir anlayış içinde olması gerektiğini yazıp çiziyorum.

Bu yazdıklarıma sektör derneklerinin yöneticileri dışında hemen hemen tüm firmalardan destek alıyorum. Dernek yetkilileri ise benim olmadığım ortamlarda dahi sürekli bu yazdıklarımın doğru olmadığını eleştiriyor, bir türlü neyin doğru olduğunu söylemekten çekiniyor.

Geçtiğimiz hafta bu doğrultuda, Otomotiv Sanayi Derneği Genel Sekreteri Ercan Tezer’den bir açıklama geldi. /images/100/0x0/55ea16b6f018fbb8f86a8ef9Açıklamada şu görüşlere yer verilmişti: "Otomotiv sektörünün tedarik zinciri içinde yer alan sanayi ve ticaret kesimlerini temsil eden tüm kuruluşları Eylül ayından bu yana tamamen "ortak hareket" ederek temasların üst düzeyde devam ediyorlar. Bu girişimlere TOBB ve TIM de destek vermektedir. Devam eden müzakere süreci ile ilgili ayrıntıların şimdilik kamuoyu ile paylaşılamayacağını anlayışla karşılayacağınızı ummaktayız. Bunun dışında size gelen bazı açıklamaların, sektör kuruluşlarının bu "ortak girişimi" ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Sektörün sorunları ile ilgili olarak çaba gösterdiğiniz, hatta sektöre yön verdiğiniz ve yol gösterdiğiniz iddiası ile eksik ve yanlış bilgiye dayalı bu yorumlarınızın uyuşmadığını üzülerek izlemekteyiz. Bu gibi haberlerin sorunun çözümüne hiçbir katkı sağlamayacağını da vurgulamak isteriz."

Şimdi eğer benim eksik ve yanlış bir bilgiye dayalı yorum yaptığım söyleniyorsa, o zaman bu eksikliklerin ve yanlışların ne olduğunu söylenmesi gerekir. Doğrusunu söylesinler ki ben de bileyim. Kaldı ki açıklamanın içinde sektör olarak temaslarının TOBB ve TIM’in desteğiyle devam ettiği kaydediliyor. Madem bu desteği alıyorlar o zaman neden destek aldıkları kurumun temsilcisinin yaptığı açıklamaları yanlış olarak değerlendiriyorlar. Biliyorsunuz TOBB’un Otomotiv Sektörü temsilcisi, sektörün hükümete 9 farklı talepte bulunduğunu açıklamış, bunlar arasında önceliğin ise belirlenmediği eleştirisini yapmıştı.

OSD’nin yorumlarımı eleştiren açıklaması dernek üyelerine de gönderilmiş. Derneğin bir çok üyesi bu açıklamaya ilişkin bana destek mesajları göndererek, "Son dönemde katkıların nedeniyle sana teşekkür ederiz" açıklamasını yapıyor, sonunda da ’Hiç eleştirilmek istemiyorsan, hiç bir şey yapma" diyerek anlamlı bir mesaj veriyorlar.

Ben bu sektör adına kendi çapımda birşeyler yapıyorum. Sadece ve sadece içinde yer aldığım sektörün kriz döneminde ayakta kalmasını istiyorum. Tek istediğim daha fazla kişinin işten çıkartılmak zorunda kalmaması. Bu doğrultu da tüm yazdıklarımın arkasındayım.

Hükümet herkese mama veremez

Otomotiv sektörü içinden önemli bir yetkili geçtiğimiz günlerde, yazdıklarıma destek maahiyetinde çok doğru bir noktaya parmak pastı; "2001 krizinde otomotiv sektörü çok zor durumdaydı. Ama bir kaç sektör dışında diğer sektörlerde benzer sıkıntılar yoktu. Dolayısıyla hükümetten destek bekleyen sektör sayısı şimdiki gibi fazla değildi. Bugün ise turizmden tekstile bir çok sektör hükümetten acil destek bekliyor. İsteklerini çok açık şekilde deklare ediyorlar. Doğal olarak da hükümet bu kadar çok destek gelmesi sonucunda herkese aynı şekilde ’mama’ vereyeceğini belli ediyor. Destek muhakkak gelecektir ama kimse büyük bir beklenti içinde olmasın."

51 markaya bedel model

2009 yılı Ocak ayında otomobil satışları 13 bin 173 adet, hafif ticari araç satışları ise 6 bin 433 adet olmak üzere toplamda 19 bin 6006 adet oldu. Geçen yılın ocak ayına göre otomobil satışları yüzde 29.1, hafif ticari araç satışları ise yüzde 50.3 düştü. Toplam kayıp ise geçtiğimiz yıla göre yüzde 37.8 oldu. Acıkçası benim için bu rakamlar süpriz oldu. Hem yılın ilk ayı olduğu hem de krizin en hararetli döneminde olduğumuz için çok daha az araç satılacağını /images/100/0x0/55ea16b6f018fbb8f86a8efbdüşünüyordum. Bence tüm olumsuzluklara rağmen bu rakamlar sektör açısından moral verici. Tabi bu artışta, firmaların stoklarını eritmek için zararına satışı göze alarak yaptıkları indirimlerin payı yüksek. Fiyatlar 2 yıl önceki seviyelerde olduğu için bilinçli tüketiciler fırsatı kaçırmak istemedi.

İKİ MARKA DİKKAT ÇEKTİ

Ama Ocak ayında Türkiye’de iki marka çok dikkat çekti. Bunlardan ilki Koreli Hyundai ikincisi ise Japon Honda. İkisinin ortak özelliği Türkiye’de üretim yapıyor olmaları. Hyundai, Ocak ayında neredeyse 10 yıl sonra Renault’u geçip en çok otomobil satan marka olurken, Honda ise Renault’un ardından üçüncü sırada yer aldı. Geçtiğimiz hafta Hyundai’nin satışlarındaki artışın sebeplerini bu köşede yazmıştım. Bir taraftan düzenledikleri agresif kampayanlar diğer taraftan Kore’den aldıkları destekle satışlarını geçtiğimiz yıla göre yüzde 48 artırarak en tepeye yerleştiler. Model ve motor gamları da bunun için oldukça elverişli. Küçük segmentten, 4x4 segmentine kadar her kategoride benzinli ve dizel araca sahipler. Bu yüzden Hyundai’nin durumu çok süpriz gelmedi.

Beni son dönemde Türkiye’de en çok şaşırtan marka olan Honda ise Ocak ayında adeta bir mucize gerçekleştirdi. Aslında mucize dememek, başarılı bir yönetim demek daha doğru olur. 2008 yılına göre satışlarını yüzde 36 artıran Honda, 8’incilikten 3’üncülüğe yükseldi. Dikkatinizi çekerim Honda, Türkiye’de ne bir kampanya yapıyor, ne dizel motoru bulunuyor, ne filoya araç satıyor ne de rakipleri gibi çok fazla model gamı bulunuyor. Ama buna rağmen en büyük silahı olan Gebzeli Honda Civic Sedan’la son 4 yıldır hep ilk 10 marka arasında yer almayı başarıyor.

JAPONUN RAKİBİ JAPONDUR

"Japonun en büyük rakibi yine Japondur"dan yola çıkarsak, Honda’yı karşılaştırmak için rakibi Toyota’nın satışlarına bakmamız yeterli. Model ve motor yelpazesi neredeyse Honda’nın üç katı olan Toyota, son dönemde agresif kampanyalara da imza atıyor. Ama Ocak ayındaki satışına bakıyoruz Honda’nın üçte biri. Honda 1415 adet otomobil satarken Toyota’nın sattığı araç sayısı sadece 505 adet. İnanılır gibi değil. Yüzü tamamen eskiyen 4 yıllık Civic Sedan bile modellerinin çoğu yeni olan Toyota’nın toplam satışını neredeyse katlamış. Ocak’ta 850 adet satılan Civic Sedan, sadece Toyota’yı geçmekle kalmamış, Türkiye’de faaliyet gösteren 4 marka dışında ODD’ye üye 51 markanın toplam satışlarını geride bırakmış. Bu markalar arasında dikkatinizi çekerim, Fiat, Opel, Peugeot gibi önemli markalar var. Yani Honda’yı bir tarafa koysak, Türkiye’de satılan ilk 10 marka arasında Civic Sedan model olarak 5’inci sırada yer alıyor. Mucize bana göre bu.

Sonuçta, Türkiye’de pazar iyiyken başarılı olmak çok zor değil. Önemli olan kritik zor dönemlerde başarılı olabilmek. Bu noktada Hyundai ve Honda’yı herkesin tebrik edip, yönetim şeklini incelemesi gerekiyor. Açıkçası Ocak ayı satış tablosunu detaylı bir şekilde inceledikten sonra hemen Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaarslan’ı aradım ve sordum, "Nedir bunun sırrı." Karaarslan’ın cevabı çok netti: "Güven. Eğer müşterilerinize ve bayilerinize güven aşılarsanız, başarı gelir."

GÖNÜL VE GÜÇ BİRLİĞİ

Honda’nın krize rağmen istikrarlı fiyat politikasını koruduğunu kaydeden Karaarslan kendilerini başarıya taşıyan etkenleri ise şöyle sıralıyor: "Müşterilerimiz bizim kampanyalar yapıp fiyatları indirmeyeceğimizi bilir. Ayrıca sahada çarpışanlar bayilerimiz olduğu için bayi iletişimimiz çok iyi noktada. Gönül birliği ve güç birliği yaparsanız herşey olumlu olur. Tabiki bu zor günlerde otomotiv firmalarının en hassas noktası stoklar. Stoklar eriyene kadar fiyat politikasını sürekli değiştirecekler. Önce 3 bin TL indirim yapan bir firma bir sonraki ay veya hafta indirimi 6 bin TL’ye çıkartıyor. Bu markaya güvensizlik yaratıyor. Bu nedenle müşteriler ’Stokları var, fiyatlar daha fazla inebilir" beklentisi içine girdiği için bu satışlara olumsuz yansıyor. Honda’da ise böyle bir beklenti olmadığı için bu satışlara olumlu yansıyor."

Karaarslan, 3 yıl önce başlattıkları 6 yıllık garanti uygulamasının da bu dönemde müşteriler nezdinden önemli bir güven unsuru olduğunu belirterek, 10 yıldır uyguladıkları müşteri takip sistemiyle de bayilerin potansiyel alıcılarla sürekli dirsek temasta olduğunu vurguluyor. Söyleyecek fazla bir söz yok. Yapılması gereken şey, Honda Türkiye ekibini kutlamak diye düşünüyorum.

Ocak’ta en çok oto satan 10 marka

MarkaAdetDeğişim (%)

Hyundai247848

Renault1932-28

Honda141536

(Civic Sedan 850)

Ford1183-21

VW949-44

Fiat725-53

Opel634-52

Toyota505-61

Peugeot355-51

BMW260-5
Yazarın Tüm Yazıları