Türkiye’de son dönemde otomotiv sektörünün en çok tartıştığı konuların başında Çinli otomobiller geliyor.
Bildiğiniz gibi Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ve Sanayi Genel Müdürlüğü bu konuda net tavrını ortaya koydu. Çin’den otomobil ithal etmenin ’hayal vaat’ yarattığı ve onay alamayacağı kaydedildi. Çin’den otomobil ithal etmek isteyenler ise 2007’de bunun gerçekleşeceğini söylediler. Ortada bir belirsizlik var ve bu belirsizlik Paris fuarına da yansıdı. İlk kez Paris’te yer alan Çinli markalar, Avrupa’da satış için henüz onay alamadıklarını ancak 2007’de bunun sonuçlanabileceğini kaydediyorlar.
DÜNYA BASININA YANSIDI
İşte tam bu sırada dünya basınına bir haber yansıdı. Gerek Financial Times gerekse diğer önemli Avrupa gazeteleri bu habere geniş yer verdi. Haber, DaimlerChrysler’in Çinli Chery ile yapacağı işbirliğiyle ilgiliydi. Her iki şirketten elde edilen bilgilere göre DaimlerChrysler Avrupa ve Amerika’da Çinli Chery’in ürettiği küçük otomobilleri satmak istiyormuş. Ama en önemlisi iki şirketin küçük otomobilleri, gelişmekte olan ülkelerde Dodge markası altında satmak istemesi. Yani araç Chery olacak ama Dodge markasıyla satılacak.
CHEVROLET-DAEWOO İKİLİSİ
Bu noktada hemen aklımıza Chevrolet ve Daewoo geliyor. Bildiğiniz gibi General Motors, Koreli Daewoo’yu satın aldıktan sonra modellerini Avrupa pazarına Chevrolet markasıyla sokmuştu. Sonuçta ortada ucuz otomobiller ve kötü bir imaj varken; GM, Chevrolet markasını kullanarak önemli bir başarı elde etti. Sonuçta ilk Chevrolet’ler Daewoo modellerinden oluşurken, daha sonra GM’nin geliştirdiği modeller Daewoo’ların yerini almaya başladı.
Şimdi benzer işi DaimlerChrysler yapmak istiyor. Chery ile ucuz ve küçük otomobiller üretip, Avrupa’ya yeni giren Dodge markasıyla satmak istiyor. Böylece yüksek satış rakamlarına ulaşabilecek. Chery ise Avrupa ve Amerika engelini diğer Çinli markalara göre daha rahat aşabilecek.
MERMER’İN İŞİ BOZULACAK
Çinli Chery’i Türkiye’ye ithal etmek isteyen ve bunun için Çin’e ihracat bile yapmaya hazırlanan Yüksel Mermer’in ise olası DaimlerChrysler Chery işbirliğinde işinin bozulacağı kesin. Çünkü Dodge Türkiye’de Chrysler çatısı altında satılıyor. İşbirliği gerçekleşirse Chrysler’in Dodge markası altında satılacak Çinli Chery’i Yüksel Mermer’e bırakması söz konusu olamaz. Benzer durum Daewoo’da da yaşanmıştı. Daewoo’nun Türkiye temsilcisi Sanko, modeller Chevrolet logosu altında ithal edilince devre dışı kalmıştı.
30 Eylül’de kapılarını açan, 15 Ekim’e kadar ise 1.5 milyon kişinin ziyaret etmesi beklenen Paris Otomobil Fuarı’nı geçtiğimiz hafta basın günlerinde gezme fırsatı buldum. Küçük sınıf ve 4X4 sınıfında yaşanan yoğun rekabetin gözler önüne serildiği fuarda, hemen hemen her markanın yepyeni bir model veya konseptle yer alması dünya prömiyeri sayısını 70’in üzerine çıkarmış. Fuarda petrol fiyatları nedeniyle tasarruflu küçük modellerin ve alternatif yakıtla çalışan otomobillerin sayısının hızla artacağı net bir şekilde ortaya konurken, Avrupa’da hızla büyüyen 4X4 pazarında da rekabetin fuarda sergilenen yeni modellerle çok çetin geçeceği anlaşılıyor. Opel, Skoda, Chevrolet, Mazda, Ford, Renault ve Dodge Avrupa’da 4x4 pazarına yepyeni modelleriyle adım atarken, Volkswagen, Honda, Kia, BMW, Subaru ve Mitsubishi’de hem mevcut modellerini yenileyerek hem de yeni modeller geliştirerek bu sınıfta avantajlı olmak istiyor. Paris’te en beğendiğim ve dikkatimi çeken modelleri aşağıda sıraladım.
Fuarın yıldızı
Paris’te konseptler teknolojileri ve tasarımları ile her zamanki gibi ilgi odağı olmayı başardılar. Öyle ki birçok otorite tarafından fuarın en iyi aracı olarak Citroen’in konsept otomobili C-Metisse gösterildi. Her ne kadar üretilemeyecek kadar fütüristik bir tasarıma ve teknolojiye sahip olsa da, barındırdığı teknik özelliklerle birçok üreticiye ilham kaynağı olabilecek bir model. Yukarı doğru açılan ön ve arka kapıları ile gelecekten fırlamış gibi duran C-Metisse, hem dizel bir motor hem de tekerleklere sabitlenmiş elektrikli motorlarla hareket ediyor.
En önemli model
Fuarda tanıtılan modeller içinde en çok üzerinde durulması gereken model ise bana göre Audi R8’di. Audi, marka grubuna bağlı Lamborghini’den aldığı teknoloji ile süper sporcusu R8’i üretti. Daha önce LeMans konsept otomobili olarak tanıtılan araç, tasarımını büyük ölçüde koruyarak seri üretime geçmeyi başardı. Lamborghini Gallardo platformunda geliştirilen araçta 4.2 litre V8 bir motor görev yapıyor. Bu motor 420 beygir güç üretiyor ve aracı 0’dan 100 km/s hıza 4.6 saniyede ulaştırıyor. Aracın maksimum hızı ise 300 km/s. Nisan ayında Türkiye’de de satışa sunulacak olan ve Almanya satış fiyatının 104 bin Euro’dan başlayacağı belirtilen Audi R8 için ilk siparişler fuarla birlikte alınmaya başlandı.
En şirin konsept
Renault’un en küçük modeli olan Twingo, veda ettiği yollara birkaç yıl sonra geri dönmeyi planlıyor. Seri üretime çok yakın tasarıma sahip bir konsept ile otomobilseverlerin karşısına çıkan Twingo, küçük boyutları geniş ve yenilikçi iç mekanı ile fuarın en şirin otomobili olmayı başardı. Ön tasarımda Clio ile neredeyse aynı tasarıma sahip olan Twingo, şişik çamurlukları ve küt arka kısmı ile dikkat çekiyor.
En seksi model
Alfa Romeo, ’8C Cometizione’ adını verdiği süper sporcusunu fuarda tanıttı. 4.7 litre 8 silindirli ve 450 beygir gücünde bir motora sahip olan arkadan itişli araç, önümüzdeki yıl Spider isimli üstü açık versiyonunu da Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtacak. Ferrari ve Lamborghini gibi süper spor otomobillerin segmentine bu araç ile giriş yapacak olan Alfa Romeo, ’C8 Comepetizione’den sadece 500 adet üretmeyi planlıyor. Bu seksi model Kasım ayında Auto Show fuarıyla birlikte Türkiye’ye de geliyor. Siparişle satılacak aracın Türkiye’de fiyatının ise 300 bin Euro civarında olması bekleniyor.
En başarılı konsept
Fuara gelen ziyaretçiler ve otomotiv basınından birçok kişi tarafından en iyi konsept otomobil olarak belirlenen 908 RC, Peugeot’un dizel teknolojisinde ulaştığı son noktayı gözler önüne seriyor. Peugeot 908 RC, tasarımı ve iç mekanda sunduğu lüks ile dikkat çekiyor. 5.5 litre 12 silindirli dizel motora sahip olan araç 700 beygir güç ve 1100 Nm tork üretiyor. 908 RC, önümüzdeki yıllarda üretilecek olan yeni 607 hakkında da bazı ipuçları veriyor.
En Türk konsept
Ford’un Türk tasarımcısı Murat Güler tarafından çok kısa bir sürede hazırlanan Iosisx konsepti, Mondeo ile aynı platforma sahip. Bir yıl önce Frankfurt fuarında 4 kapılı bir coupe şeklinde Mondeo’nun haberciliğini yapan Iosis, Paris’te ismine eklediği ’X’ ile Ford’un Avrupa’daki ilk 4x4 modeli hakkında ipucu veriyor. Otomobilin seri üretim versiyonunun ise bir yıl sonra tanıtılacağı söyleniyor.
Renault: Toyota’da para var, GM’nin birleşmesi şart
Paris fuarına modellerin dışında damgasını vuran ise dev birleşme haberleri oldu. Amerikan otomotiv devi General Motors ile Renault-Nissan birleşmesi hakkındaki gelişmeler dünya basının öncelikli gündem maddesi olurken, olası GM-Ford birleşmesi de merak edilen konular arasındaydı. Dünya medyası bir taraftan Renault ve Nissan CEO’su Carlos Ghosn’a, diğer taraftan GM Başkanı Rick Wagoner’e gelişmeleri sorarken, Toyota Başkanı Watanabe bile bu sorulardan nasibini alıyordu.
Fuarda Türk basın mensuplarına bu gelişmeler hakkında en dikkat çekici açıklamayı ise Renault’un üretimden sorumlu Başkan Yardımcısı Michel Gornet yaptı. Gornet, GM ve Ford gibi dünya devlerinin birleşmeler yapmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Geçmişte bu şirketlerle kimse rekabet edemezdi. Bazı firmalar bu dev şirketlerin paçasını ısırır ama düşüremezdi. Paçalarını bir savurur kurtulurlardı. Ama artık devir değişti. Bu şirketler devleştikçe mali sorunlar takip etti. Bugün karşılarında Toyota gibi hem dev hem de parası olan bir rakip var. Toyota, bugün isteği her türlü yatırımı yapıp rekabette çok önde yer alıyor. Bu yüzden GM’nin ister bizle ister başka şirketlerle işbirliği yapması kaçınılmaz."