Paylaş
Mart ayında hurda teşviğinin etkisiyle Almanya, Fransa ve İtalya’da otomobil satışlarında yaşanan hızlı artış, hem Avrupa’daki diğer ülkeleri, hem de Amerika’yı harekete geçirdi. Nisan ayında hurda teşviği veren ülke sayısı 7’den 11’e çıkarken, ay sonunda bu rakamın 16’ya yükselmesi bekleniyor. Bu da son 6 aydır büyük düşüşler yaşayan bir çok ülkede Nisan ayından itibaren toparlanmanın başlayacağı sinyalini veriyor. Krizin satışları vurmaya devam ettiği Amerika’da ise özellikle Başkan Obama’nın isteğiyle Avrupa’daki benzer hurda uygulamasının devreye sokulması bekleniyor. Avrupa’da verilen hurda teşviklerinin çoğunlu yıl sonuna kadar yürürlükte olurken İspanya, Lüksemburg ve Hollanda’da süre 2010 yılına kadar uzuyor. Bu da satışların sadece belli bir dönemde değil yıl genelinde artarak devam edeceğini gösteriyor.
Geçtiğimiz yıl Eylül ayından itibaren küresel krizin etkisiyle otomobil satışlarının hızla düştüğü Avrupa’da, hükümetlerin otomotiv sektörüne verdiği destekler mart ayında kendini göstermeye başladı. Fransa ve İspanya 2008 yılı sonunda hurda teşviği vermeye başlarken, Ocak ayında Almanya, Portekiz ve Lüksemburg, Şubat ayında ise İtalya, Romanya benzer uygulamayı devreye soktu. Mart ayında Slokvaya hurda teşviği veren ülkeler arasına eklenirken, Avusturya, Yunanistan ve Hollanda’da Nisan ayıyla birlikte hurda teşviği vermeye başladığını açıkladı. Mart ayında hurda teşviği veren ülkelerin otomobil satışlarında yaşanan yukarı hızlı hareketle birlikte, İngiltere, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya’da da hurda teşviği uygulamasının kısa sürede başlayacağı kaydediliyor.
ALMANYA 5 MİLYAR EURO VERDİ
Avrupa’da hurda teşviğinin en büyük etkisi kuşkusuz Almanya’da ortaya çıktı. Şubat ayında hurda teşviğiyle satışların yüzde 21 arttığı Almanya’da geçtiğimiz ay ise satışlarda yüzde 40’lık rekor artışla 401 bin otomobil satıldı. Bunda hükümetin 9 yaş ve üzeri araçlara 2 bin 500 Euro teşvik vermesi etkili oldu. Almanya hükümeti hurda teşviği için 1.5 milyar Euro’luk kaynak ve bu teşviğe bağlı olarak 620 bin adetlik satış hedefi koyarken, talepteki patlama nedeniyle ayrılan kaynak 5 milyar Euro’ya, ulaşılan ek talepte şimdiden 1.3 milyon adede ulaştı.
İTALYA’DA TALEP % 36 ARTTI
İtalya’da ise Mart ayında devreye giren hurda teşviğinin yansıması hemen satışlarda ortaya çıktı. Mart’ta otomobil satışları bir önceki yıla göre yüzde 0.24 artarken, bu artış yılın ilk yukarı hareketi oldu. İtalya Yabancı Otomobil Üreticileri Derneği (UNRAE) ise mart ayında otomobil talebinin yüzde 36 arttığını, nisan ve mayıs aylarında büyümenin daha fazla olacağını kaydediyor. Mart ayında Fiat’ın satışları yüzde 6.1 artarken, pazar payı geçtiğimiz yıla oranla yüzde 30’dan yüzde 32’ye yükseldi.
Frasa’da ise Mart ayında otomobil satışları geçtiğimiz yıla göre yüzde 8.1’lik artışla 204 bin adede yükseldi. Bu artışın yüzde 40’ı hükümetin uyguladığı hurda teşviğinden kaynaklandı. Avrupa’da son 11 aydır en büyük düşüşün yaşandığı İspanya’da ise Mart ayında satışlarda yüzde 38.7’lik düşüş yaşanmasına rağmen, bir önceki aylara göre düşüşte önemli bir iyileşme oldu. Şubat ayında yüzde 50 düşen satışların mart’ta iyileşme sürecine girmesinin önümüzdeki aylar için önemli bir sinyal olduğu belirtiliyor. Diğer taraftan bir çok ülkede hurda teşviğinin mart ve nisanda devreye girmesi nedeniyle, etkilerinin bu aydan itibaren daha net olarak ortaya çıkacağı belirtiliyor.
POLONYA’DA ALMANYA ETKİSİ
Alman hükümetinin verdiği hurda teşviğinin sadece Almanya’da alınan araçları kapsamaması Polonya pazarını da olumlu etkiledi. Polonya’da satılan her 10 araçtan birini Alman müşterilerin aldığı ifade ediliyor. Buna da neden olarak Polonya para birimi Zloty’nin Euro karşısında değer kaybetmesinin etkisiyle araç fiyatlarının düşmesi gösteriliyor. Polonya’da Almanların da etkisiyle yılın ilk çeyreğinde otomobil satışları yüzde 1.2 artarak 88 bin adet olarak gerçekleşti. Polonya’da Mart ayında satışlarda yüzde 2.5’lik bir artış yaşandı.
Sınırlı ÖTV desteği otoda gaza basmayı engelliyor
HÜKÜMETİN, kriz nedeniyle otomotiv sektörünün üstünde oluşan stok baskını azaltmak için bir gece ansızın verdiği ÖTV desteği, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’ın tabiriyle, ’Kara bulutların dağılıp güneşin tekrar kendini göstermesini’ sağladı. 16 Mart’tan itibaren özellikle otomobil fiyatlarında yüzde 14’leri bulan fiyat indirimleri sonrasında satışlar şubat ayına göre yüzde 180 arttı. Bu artış sektörün elindeki stoğu da kısmen eritti. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Mart sonu itibariyle en fazla ÖTV indiriminin yapıldığı 1600 cc ve altı araçların stok adedini 45 bin civarında olduğunu açıklasa da bu rakam çok fazla kafa karıştırmasın.
17 BİN OTOMOBİL ÜRETİLDİ
Çünkü normalde mart sonu itibariyle sektörün hükümete Ocak ayında sunduğu stok miktarı 1600 cc ve altı otomobillerde 20 bin adede kadar geriledi. Ancak unutulmamalı ki otomobil üretimi şubat ve martta ağır aksak da olsa üretime devam etti. Bu dönemde iç pazar için üretilen toplam otomobil sayısı yaklaşık 17 bin adedi buldu. Bunun da büyük kısmı ÖTV indiriminde en fazla yararlanan araçlardan oluştu. Yani otomobildeki 20 binlik stoğa ek olarak bu rakamı eklediğimizde ortaya 35 bin adet çıkıyor. Demek ki, şubat ve martta 10 bine yakın da otomobil ithal edilmiş. Bu noktada ben bu araçların gelmeyen araçları da kapsadığını düşünüyorum. Çünkü kimse özellikle 16 Mart’a kadar yeni otomobil ithal etme lüksüne sahip değildi. OSD’nin yayınladığı son stok raporuna bence 16 Mart’tan sonra verilen siparişler ve gemideki araçlarda girdi.
FİRMALAR ENDİŞELİ
Burdan şuraya gelmek istiyorum. Hükümet sektöre önemli bir destek verse ve stoklar hızla erise de bunun 3 ayla sınırlı olması, firmaları endişelendiriyor. Öncelikli olarak desteğin 16 Haziran’da bitmesi halinde, talebin bıçak gibi anında kesileceği sektörün daha büyük bir krize gireceği belirtiliyor. Buna kesinlikle katılıyorum. İkinci ve en önemli endişe ise, ÖTV indiriminin stokları eritmek için biranda yürürlüğe girmesinden ötürü üretim cephesinde firmalar buna hazırlıksız yakalandı. Talebin artmasına rağmen fabrikalarda üretim süreci 2 ay ile 4 ay arasında olduğundan, 3 aylık fırsatın kaçırılıyor olması sıkıntı yaratıyor. Şunu hatırlatmakta fayda var. Özellikle Türkiye’de yerlilik oranı düşük olan fabrikalarda bugün düğmeye basılsa iç pazar için üretim ancak 4 ay sonra gerçekleşiyor. Çünkü otomobiller burda üretilse de parçaların yurtdışında gelmesi önemli bir süre alıyor. Bu konuda en avantajlı olanlar ise yerlilik oranı yüksek olan fabrikalar. Ama onlarda bile üretim süreci 2 aydan fazla sürüyor. Bu durum doğal olarak 3 aylık zamanda fabrikalara önemli bir fırsat sunmuyor.
İthalat cephesinde ise fabrikalar kadar olmasa da siparişlerde önemli sorunlar var. Bunda kuşkusuz Avrupa’daki teşviklerin etkisi var. 3 ay önce ÖTV desteği verilmiş olsa, istediği kadar araç alabilecek firmalar, şimdi özellikle Almanya, Fransa ve İtalya’daki talep artışına bağlı olarak ÖTV fırsatından tam olarak yararlanamıyor. Özellikle sektörde gözlemlediğim, yurtdışı merkezle iyi ilişkide olan distribütörler ve doğrudan Türkiye’de faaliyet gösteren markalar bu dönemde biraz daha avantajlı. Ama onlar bile istediği adetleri alamıyorlar. Sonuç olarak, otomotiv sektörü için ÖTV indirimi önemli bir moral oldu ama 3 aylık süre sektörün gaza basmasını engelledi. Sektör adeta 100 metreye ulşamdana frene basmak zorunda. Bu süre uzatılsa veya hurda teşviği gibi farklı desteklerle devam ettirilse, o zaman özellikle üretim cephesinde önemli artışlar olacaktır. Aksi takdirde 16 Haziran’dan sonra geri çağrılan işçiler ve bir o kadarı daha çıkartılmak zorunda kalacak.
3 aylık ÖTV indirimi süresinin 2009 yılı toplam satışlarının yüzde 60’ını oluşturacağı söyleniyor. Bu ne kadar sağlıklı siz düşünün. Halbuki yurtdışındaki örneklerine bakıp bu sürenin yıla yayılması çok daha doğru olacaktır.
Paylaş