Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Turgay Durak, 2006 yılında 1 milyondan fazla araç üreterek Dünya Otomotiv Üretim Sıralaması’nda 16’ncılığa yükselen, 700 binden fazla araç ihracatından elde ettiği 15 milyar dolar gelirlik gelir ile Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 17’sini tek başına yapmış olan Türk otomotiv sektörünün gelecekteki hedeflerini daha da yükseklere koyuyor.
Durak, 2007 yılında gerçekleşecek 1.2 milyon adetlik üretimin 5 yıl sonra 2 milyon adede yükseleceğini, bunun 1.5 milyar adedinin ihracattan oluşmasını hedeflediklerini kaydediyor. Bu yıl için 20 milyar dolar olması gereken ihracat gelirinin ise 5 yıl sonra 40 milyar dolara ulaşmasını bekliyor.
Yani baktığımızda, önümüzdeki 5 yıl içinde Türk otomotiv sektörü 800 bin adetlik ek üretim yaparak 2 milyon adetlik bir üretim rakamına ulaşacak. Şöyle bir geçmişe döndüğümüzde, 1963 yılında başlayan otomotiv üretiminin tam 43 yıl sonra 1 milyon adetlik barajı aştığını görüyoruz. Dile kolay, tam 43 yıl sonra yılda 1 milyon adet araç üreten bir ülke konumuna geldik. Bu noktadan sonra basamakları ise çok daha hızlı çıkmaya başladık. Durak’ın 2012 yılında 2 milyon adet üretim hedefi bunu net olarak ortaya koyuyor. 43 yılda ulaşılan 1 milyon adetlik üretimi önümüzdeki 6 yıla sığdırıp, 2 milyon barajını zorlayacağız.
Şimdi bugün itibariyle üretim tablosuna bir bakalım. Kim ne üretiyor, 5 yıl sonra neler olacak. OSD’ye göre 2007 yılında iç pazardaki daralmaya rağmen üretim 850 bini ihracat olmak üzere 1.2 milyon adede ulaşacak. Yani 2006’ya göre yaklaşık yüzde 10 büyüme var. Ama asıl önemlisi, 2006 yılında kapasite kullanımı yüzde 81’ken, bu yıl 1.2 milyon adetlik üretimle kapasite kullanım oranı yüzde 91’e çıkacak. 1 milyon 311 bin adetlik üretim kapasitesine sahip Türk otomotiv sektörü, bu yıl limitleri artık iyice zorluyor. Bu da 2008 yılından itibaren kapasite artırımlarının gündeme geleceğini gösteriyor. Zaten bir çok firma kapasite artırımına gideceğini açıkladı. Renault, şu an 270 bin adede ulaşan üretim kapasitesini önümüzdeki 1-2 yıl içinde 350-360 bin adede çıkartacak. Tofaş 250 bin adet olan kapasiteni 2008-2009’da 400 bin adede yükseltecek. Honda, 30 bin adetlik kapasitesini 2008’de 50 bin, 2009’da ise 100 bin adede çıkartacağını açıkladı. Hyundai 125 bin adetlik kapasitesini 2010 yılına kadar 250 bin adede çıkartacak.
Bunları zaten üst üste topladığımızda Turgay Durak’ın 2012 hedefinin gerçekçiliği de ortaya çıkıyor. Şu an 1 milyon 311 bin adetlik üretim kapasitesine, önümüzdeki 1-2 yıl içinde Renault’dan 100 bin, Tofaş’tan 150 bin, Honda’dan 70 bin, Hyundai’den 125 bin adet ekstra kapasite eklenecek. Bu da yaklaşık 450 bin adetlik yeni üretim anlamına geliyor. Mevcut kapasitenin üzerine bu rakamı eklediğimizde zaten toplam üretim 2010 yılına kadar 1 milyon 800 bin adede yaklaştığı görülüyor. Traktör, kamyon ve otobüs üretiminde eklenince 2 milyon adetlik üretime çok rahat ulaşılacağı anlaşılıyor. Bir de geçtiğimiz günlerde Toyota’nın Türkiye’de ticari araç üretimini gündeme aldığı haberini buna eklersek, hedeflere yeni marka yatırımları olmadan bile ulaşılması söz konusu.
Turgay Durak’ın 2 milyon adetlik hedefe ulaşmak için ’500 bin adetlik üretimi sağlayacak şekilde 1 veya 2 tane daha sıfırdan yatırımı çekmemiz gerekiyor" isteği inşallah gerçekleşir ama şu an ki tabloyla gerçekleşmese bile hedefler tutacak gibi görünüyor.
Üretimde 44 yıllık serüven
YılAdet
196311.112
1973105.659
1983118.702
1993453.465
2003563.450
2004864.073
2005915.979
20061.026.421
2007*1.200.000
* Yıl sonu hedefi.
2007 yılı otomotivde üretim kapasiteleri
FirmalarKapasite
Ford Otosan295.000
Oyak Renault266.000
Tofaş250.000
Toyota150.000
Hyundai Assan125.000
Honda30.000
Türk Traktör35.000
Karsan25.000
Uzel25.000
BMC21.800
Diğerleri88.305
Toplam1.311.105
Kaynak: OSD
Keklik: Yerli üreticilerle ilgili raporlar kolumun altında hazır
Opel, Chevrolet ve Saab markalarını bünyesinde bulunduran Genel Motors (GM) Türkiye’nin Genel Müdürü Özcan Keklik’le geçtiğimiz günlerde biraraya geldik. Bilmeyenler için GM’e bağlı Opel, 2000 yılına kadar Türkiye’de üretim yapan bir markaydı. İzmir Torbalı’daki Opel Türkiye fabrikasında Vectra modeli üretiliyordu. Ancak 2000 yılı sonunda hem ekonomik kriz hem de dünya otomotiv sektöründe yaşanan durgunluk yüzünden fabrikayı kapattılar.
Aradan 5 yıl geçtikten sonra, GM, Türkiye’de yeniden üretim yapmayı gündemine almıştı. Bu konuda GM CEO’su Rick Wagoner, Türkiye’deki üretimden vazgeçtikleri için pişman olduklarını bile dile getirmişti. O dönemde GM, yeni Astra Sedan’ı Türkiye’de üretebileceğini söylemiş ancak yaptığı fizibilite çalışmaları sonrasında üretim için Polonya’yı seçmişti. Üretimde Polonya’yı seçen GM’in Avrupa Başkanı Carl Peter Forster, kendilerini biraz da olsun affettirebilmek için, "Türkiye de bizim yedek parça üssümüz olacak. 2009 yılından itibaren Türkiye’den 500 milyon Euro’luk yedek parça ithal edeceğiz. Yedek parça ithalatı Türkiye ekonomisi için 20-30 bin adet üretim yapan fabrika kurmaktan daha fazla katma değer yaratacak" açıklamasını yapmıştı.
Kuşkusuz, 500 milyon Euro’luk yedek parça alımı önemli ama Astra Sedan gibi bir aracın üretiminin Türkiye’de Opel’e sağlayacağı katkının yanında çok küçük kalıyor. Zaten, bunun bilincinde olan GM Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik, Astra Sedan üretimiyle büyük bir fırsatı kaçırdıklarını kabul ederek, ancak uzun vadede Türkiye’de yeniden üretim yapmak için uğraştıklarını dile getiriyor. "Bugün GM’in en önemli rakibi Ford’un Türkiye’deki başarıları ortada. Ford Otosan’ın Ford Avrupa’nın kárlılığında çok büyük etkisi var. Bunu GM yetkililerine anlatmıyor musunuz?" diye sorduğumda Özcan Keklik, şu cevabı veriyor: "Anlatmaz mıyım, her ortamda Türkiye’de üretim yapmanın nasıl büyük bir avantaj yarattığını söylüyorum. Türkiye’de üretim yapan firmaların raporları hep kolumun altında. Yerli üretim yaparak pazarda nasıl avantajlı olduklarını her toplantıda çıkartıp gösteriyorum."