Paylaş
TOYOTA Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, konuyu ilk kez geçen hafta sosyal medyada tartışmaya açtı. Twitter üzerinde yaşanan hararetli tartışmalar sonrasında hemen kendisini arayarak daha detaylı görüş almak istedim. Yaklaşık 40 sene önceki ihtiyaçlara ve o zamanki otomotiv teknolojisine göre belirlenmiş olan otomotivdeki 1.6 litre motor hacmi sınırının artık bugün anlamını yitirdiğini belirten Ali Haydar Bozkurt, “Eskiden, bir otomobil 1.6 litre üzerinde bir motor hacmine sahipse, “lüks” araç olarak kabul edilmekteydi, vergi uygulamaları da buna göre düzenlendi. Sadece vergi de değil, hangi konuda olursa olsun, kamu ihalelerinde, her türlü teşvik kapsam çalışmasında, mutlaka bu 1.6 barajı karşımıza çıkmaya devam etti. Ancak, geldiğimiz dönemde otomotiv teknolojileri öyle gelişti ki, motor hacmi üzerinden konulan bu sınırlandırma anlamsızlaştı. Lüks olarak tabir edilen hemen hemen tüm markaların 1.6 motor seçeneği oluştu, uzun yıllar boyunca da bu “lüks” markalar, düşük vergi diliminden faydalanarak otomobil satmaya devam ettiler” yorumunu yaptı.
Dünyada otomotiv teknolojilerinin geldiği noktaya ve dünya ülkelerindeki otomobil vergilerine bakıldığı zaman, bizim kulandığımız motor hacmine dayalı vergi sistemini kullanan ülkenin kalmadığını hatırlatan Bozkurt, çünkü artık motordaki verimlilik, yakıt tüketimi ve çevreye ve insan sağlığına verdiği zarar gibi konuların ön planda olduğunu söylüyor. Bozkurt, “Motor verimliliği, sadece otomobili kullananın bütçesini değil, ülke ekonomisine de zarar verdiğinden, vergi sistemleri oluşturulurken tüm bunlara azami özen gösterilmektedir. Oysa biz hala 1.6 motor ayrımına takılıp kalmışız” dedi.
YATIRIMI DA ETKİLİYOR
“Bu durum, ülkeye yeni gelecek otomotiv yatırımcısı açısından da önemli bir sınırlama” diye konuşan Bozkurt şöyle devam etti: “Düşünün ki bir otomotiv markası, ancak 1.6 veya daha düşük bir motor hacmine sahip modeli varsa ülkemizde üretim yatırımı düşünecektir. Çünkü burada ürettiği aracın bir kısmını iç pazarda satamayacaksa, bu yatırımı yapmayacaktır. Diğer yandan, otomotiv teknolojilerindeki gelişmelere bakıldığında, bazı motor tiplerinde 1.6’dan daha büyük motorların verimliliğinin de daha yüksek olduğunu görmekteyiz. Yani özetle, 1.6 motor sınırlaması ile ülke olarak kendi hayatımızı zorlaştırmaktayız. Hem ülke ekonomisi için, hem otomotiv kullanıcısı için, hem potansiyel yatırımcı için, artık eski kalmış bu 1.6 motor takıntımızdan kurtulmamızın zamanı geldi de geçiyor. Özellikle de 2021 senesinde Avrupa’daki yeni emisyon regülasyonu da devreye girince, birçok otomotiv firması, daha farklı motor seçenekleri ile ürünlerini sunacaktır. Biz ise hem eski teknolojileri desteklemiş olacağız, hem de ülke ekonomisine, araç kullanıcılarına ve potansiyel yatırımcılara kısıtlı ortamlar sunmaya devam edeceğiz.”
PEKİ ÇÖZÜM YOLU NEDİR?
ALİ Haydar Bozkurt, söylediklerinin otomotivdeki vergilerin yüksekliği ile ilgisi olmadığının da altını çizerek çözüm yolu hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “Önerimiz, devletin toplam vergi gelirini etkilemeyecek, ancak hem otomotiv sektörünü, hem de otomobil kullanıcılarını bu demode sistemden kurtararak, daha yeni teknolojiye sahip araçların kullanılmasını sağlayacak bir yeni vergi sistemine geçilmesidir. Dünyadaki örneklerde artık CO2 ve NoX ölçümlerine birlikte bakılan vergi sistemleri kullanılmaktadır.Dünyada otomotiv teknolojisi bambaşka bir yöne giderken, bizim de vergi sistemimizi, teşvik ve ihale uygulamalarımızı, artık bu 1.6 altı/üstü ‘takıntısından’ kurtarmamız acilen gerekmektedir. “
HAFİF TİCARİDE ATAĞA KALKIYOR
TOYOTA, son 3 yılda yüzde 17 oranında büyüme gösteren Avrupa hafif ticari araç pazarında yapılanmaya giderek yeni “Toyota Professional” markasını duyurdu. Toyota bu yeni marka ile Avrupa hafif ticari araç pazarında 2020 yılı için yüzde 50 büyüme ve yıllık 100 bin hafif ticari araç satışı hedefliyor. Yeni yapılanma ile birlikte Proace City satışları 2020 yılında başlayacak ve bu model, Proace Van ile Hilux pick-up modeline katılarak Toyota’nın hafif ticari ürün gamını genişletecek. Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, yeni “Toyota Professional” marka yapılanmasıyla hafif ticari araç pazarında iddialarını çok güçlü bir şekilde ortaya koyacaklarını belirterek, “Hafif ticari araç segmenti potansiyeli olan ve bizim yıllardır üzerinde planlama yaptığımız bir alandı. Türkiye’de Hilux ile bu segmentinin yüzde 11’ine hitap edebiliyoruz. 2020 yılının ilk çeyreğinden itibaren Türkiye pazarına girecek yeni modellerimiz, Hilux’tan sonra hafif ticari araç pazarındaki satışlarımızda itici güçlerimizden olacaktır. Proace, Proace City ve Hilux ile şimdi bu oran yüzde 75’e çıkacak” dedi.
Paylaş