Paylaş
Hata payı da dikkate alınırsa Türkiye’de aktif sosyal medya kullanıcı sayısı aslında azalmış bile olabilir.
Mesajlaşma, video, oyun ve bankacılık gibi alanlarda ülkemizde mobil internet kullanımı katlanarak artmaya devam ederken, sosyal medyada büyümenin durması manidar.
2017’de bu köşede “Amazon, Apple, Facebook, Microsoft ve Google'dan tek tek vazgeçmek zorunda bırakılsanız, hangi sırayla seçerdiniz?” diye sormuştum.
O gün gelen yanıtlara göre Facebook’tan ve sahip olduğu Instagram’dan hemen hemen kimse vazgeçemiyordu --ki bu ikisi Türkiye’deki en yaygın sosyal medya ağları...
Gazetecilik öğrencileri, iletişimcilik profesyonelleri ve akademisyenlerle oluşturduğumuz Yeni Medya İletişim Ağı'nda geçtiğimiz günlerde aynı soruyu tekrar tartıştık.
Bugün çoğunluk en kolay vazgeçebileceği platform olarak Amazon’u görüyor ama bu şirket Türkiye’ye yeni yeni girdiği ve önemli ürünlerini (Echo, Kindle, vs.) henüz getirmediği için şimdilik tam bir not almış sayılmaz.
Asıl çarpıcı olan, Amazon’dan hemen sonra, ağırlıklı olarak Facebook’un isminin “silinebilecekler” listesinde anılmaya başlaması.
Henüz iki yıl önce Facebook’un vazgeçilmez görüldüğü Türkiye’de bugün ilk olarak onun feda edilmesi, şirketin kullanıcılar gözünde nasıl hızla değersizleştiğinin göstergesi sayılabilir.
Yeni Medya İletişim Ağı’ndan Gökhan Korkmaz, “Yakın çevremden gözlemlediğim kadarıyla Facebook’ta yaşanan skandalların ardından Facebook'unu kapatan çok oldu ve hesaplarını kullanan insanlar da paylaşımı azalttı,” dedi.
Mehmet Ortaç “Facebook önemsiz bir sosyal mecra artık,” Zelal Direkçi ise “Güvenlik açısından çok büyük sıkıntıları var ve çok gerekli görmüyorum” ifadesini kullandı.
Mücahit Karakoç ve Kubilay Kos Facebook’un “artık daha fazla alternatifi olduğunu” vurguladı.
Özellikle gençlerin akın akın terk ettiği Facebook’un, belirli gruplar için faydalı bir platform olmayı sürdürdüğünü de not düşmek gerekiyor.
Örneğin, bir ağ üyemizin belirttiği gibi, özel bir sağlık durumu olan çocukların annelerinin benzer durumdaki insanlara erişebildiği, tedavi sürecinde onlardan yardım almak için kullanabildiği bir yer hâlâ Facebook…
Elbette bu da bir kamu yararıdır ancak küresel ölçeği düşünüldüğünde Facebook insanlığa bundan çok daha fazla kamu yararı sağlayabilir ve sağlamalıdır.
Mesela sahte haberle mücadele gibi çok daha geniş kapsamlı bir kamu yararının bulunduğu alanda Facebook bir kez daha soruna hatalı yaklaşımı nedeniyle bozguna uğramış görünüyor.
Zira geçen hafta Associated Press ve Snopes, “Kullanıcılara değil Facebook’a hizmet ediyor gibiyiz” diyerek ABD’deki teyit projesinden ayrıldıklarını açıkladılar.
Sonuçta, bugüne kadarki her büyük krizi kötü yöneten, kamu yararını hiç umursamadığını çok belli eden Mark Zuckerberg gözünü para bürümüş halde dümende olduğu sürece, Facebook eski gücüne ve itibarına kavuşamayacak gibi görünüyor.
Son kararı her zaman olduğu gibi kullanıcılar verecek.
Paylaş