Kalbim temiz diye kendini aldatma

“BENİM kalbim temiz” ifadesi sıklıkla karşılaştığımız bir cümle. Çünkü çoğu zaman başkalarının hatalarını sıralar, kendi hatalarımızı görmeyiz. Samimi birözeleştiri yapmaz, vicdan muhasebemizi tutmayız.

Haberin Devamı

Esasen çoğu insan bir anlamda kendini aklayarak temize çıkarmaya çalışır ama ayetler bizleri uyarır:

*

Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse, şeytan ona iğrençlikleri ve kötülüğü emreder. Allah’ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içinizden tek kişi bile temize çıkamazdı. (24 Nur suresi 21)

*

Gönüllerin ve gerçek niyetleri ancak Allah bilir. Bu sebeple hesap günü beklemediğimiz şeyler ile yüzleşebiliriz. Dolayısıyla kişisel anlamda kalp temizliği iddiasında bulunmak yeterli olmadığı gibi, asıl olan kalp temizliği, Allah’ın razı olacağı eylemler sergilemekle gerçekleşir.

*

Bu ise Allah’ın bize Kuran ile bildirdiği ve peygamberimizin yaşantısında hayat bulan ilkelerin gerektiği gibi içtenlikle dikkate alınması ile mümkün hale gelebilir.

*

Hiç kuşkusuz, senin Rabbin affı geniş olandır. 

Sizi en iyi bilen O’dur: Hem sizi topraktan oluşturduğu zaman hem de annelerinizin karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zaman. 

O halde kendi kendinizi temize çıkarmayın; kimin sakındığını en iyi bilen O’dur. (53 Necm suresi 32)

Haberin Devamı


KURAN’DAKİ MÜSLÜMAN NASIL BİR İNSANDIR

DÜŞÜNME: İnsan düşünen, sorgulayan ve aklını kullanandır.

BİLİM: İnsan, Allah’ın hem indirdiği ayetleri hem de evrende yaratmış olduğu ayetleri dikkate alandır. Bilime ve bilimsel düşünceye önem verendir.

MENFAAT: İnsan dini, dünya işlerine alet etmeyendir. Din üzerinden çıkar sağlamayandır. Karşılığı yalnız Allah’tan bekleyendir.

DOĞRULUK: İnsan doğru ve güzel söz söyleyen ve davranışı ile örnek olandır.

ERDEM: İnsan erdemli, ahlaklı ve dosdoğru olandır. 

NEFS: İ
nsan, Allah’ın sınırlarına tüm içtenliği ile riayet edendir. Sınırlarını aşmaktan, nefsine ve şeytana uymaktan Allah’a sığınandır.

İRADE: İnsan, iradesine hâkim olan ve eylemlerinin ahlaki sorumluluğunu üstlenme bilinci ile hareket edendir.

HAKSIZLIK: İnsan, Hakkın ve haklının yanında olan, haksızlıklara karşı dimdik durandır.

BARIŞ: İnsan, barışı esas alandır.

YALAN: İnsan, yalandan ve her türlü çirkin işten yüz çevirendir.

ADALET: İnsan, adaletli olan, yakınları aleyhine de olsa adaletten şaşmayandır.

LİYAKAT: İnsan, işlerin ehline verilmesi gerektiğini bilendir.

FİKİR: İnsan benim bildiğim ve dediğim doğrudur demeyen, insanlar ile fikir alış verişinde bulunan ve başkalarının görüşlerine de değer verendir.

AŞIRILIK: İnsan aşırılıklardan uzak olandır. Dünya ve ahiret arasında denge kurandır. İkili ilişkilerde, sevgide, kızgınlıklarda ve gerektiğinde tepki vermekte ölçülü olandır.

PAYLAŞMA: İnsan sahip olduklarını ihtiyaç sahipleri ile paylaşan ve yardımlaşandır.

SORUMLULUK: İnsan insanlığın sorunlarını kendine dert edinen ve bunları çözmek için aktif olarak eylemde bulunandır.

KORKU: İnsan kınayanın kınamasından korkmayandır.

BEĞENME: İnsan kendini başkalarına değil Allah’a beğendirme derdinde olandır.

ARAŞTIRMA: İnsan iyice anlayan, dinleyen, araştıran ve ona göre hareket edendir.

BAKIŞ: İnsan empati kurandır. Durduğu yeri tartışmasız doğru olarak gören değil, karşı olarak konumlandırılan taraftan da olaylara bakabilendir.

NEFRET: İnsan nefret değil, sevgi ve hoşgörü dilini kullanandır.

Haberin Devamı

 
İslam bilim tarihinden

Ay kraterinin ismi neden MUHAMMED AL-BATTANİ

ÜNLÜ astronom ve matematikçi Muhammed Al-Battani (858-929), Güneş yılı ve mevsimlerin uzunluğu gibi birçok astronomik büyüklüğü Batlamyus dahil
kendinden öncekilerden çok daha büyük bir hassaslıkta hesapladı. 

Dünya ile Güneş arasındaki uzaklıkların değiştiğini tespit etti.

Dünya’nın ekseninin eğik olduğunu buldu ve bu eğikliğin değerini 0.13 derece gibi ufak bir hata payı ile hesaplamayı başardı.

*

Bilimsel devrimi yapan Kopernik, Kepler ve Galileo, Battani’nin çalışmalarına sık sık atıf yapmıştır.

Bilim tarihine geçen çalışmaları nedeniyle Ay’daki kraterlerden biri, Battani’nin ismini taşımaktadır.

 

Haberin Devamı

BU RAMAZAN BERABERİZ

RAMAZAN Kuran’ın ilk inmeye başladığı aydır. Bu nedenle ramazan, Kuran ayıdır. Bu ramazan burada hazırlayacağım sayfada Kuran’ın bana kattıklarını ve araştırmalarım sonucunda yüce dinimiz hakkında öğrendiklerimi sizler ile paylaşacağım. Kuran’ın bende uyandırdığı heyecanı siz değerli okuyuculara
da aktarmaya çalışacağım. Dinimizi akla ve bilime aykırı, kadını dışlayan, sanata düşman, insanın yaratılışına uygun olmayan, terörle özdeş bir sistem olarak sunanların hatalarını göstermeye çalışacağım.


EKONOMİDEN GELEN BİR İLAHİYATÇI

ÇAĞIN modası, önce ekonomi okuyup, sonra işletme dalında MBA yapmaktır.

*

Bu yıl Hürriyet’in ramazan sayfalarında sizinle birlikte olacak Emre Dorman ise önce ekonomi okuyup, sonra ilahiyat dalında doktora yaptı. Yani, hayatın önce dünyevi kısmını öğrendi, sonra ilahi alana yöneldi. Bu geçişi ise Kuran’la tanışması sağladı.

*

Hayatının o dönemini şöyle anlatıyor:

“Bu, hayatımın en talihli, en sarsıcı olayıydı diyebilirim. Benim için hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlamıştım. Bu değişiklik beni çok mutlu etmişti.
Daha önceleri her Müslüman gibi Kuran’a saygı duyuyor ama gerektiği gibi tanımıyordum. Bir anda dünyam değişmişti. Kuran ayetlerini okudukça onun
hayatın anlamına, ahlaklı bir yaşama, akla ve duygulara hitap eden mesajlarına şahit oldum. Kuran’ın salt bir saygı objesi olmadığını, onun insanı iyi
yönde değiştiren ve anlam veren bir öğretmen olduğunu gördüm.”

*

İşte bu tanışmadan sonra çalıştığı aile şirketinden ayrıldı ve önce Marmara Üniversitesi İlahiyat Bölümü’nde doktora yaptı.  Sonra Acıbadem Üniversitesi’nde yardımcı doçentlik geldi. Bunu çok satan kitaplar izledi.

*

Emre Dorman, “Bugün son günüm olsa, geriye bakıp ne düşünürdüm” diye soranlardan. Bu son gün sorusuna şu cevabı veriyor: 

“Hesap günü Allah’ın huzurunda utanç duymaktan ve hesabını veremeyeceğim işler yapmaktan uzak durmalıydım. Buna karşılık, Kuran’dan öğrendiğim din, birçok dünyevi güzellikten de alıkoymuyordu beni. Din, bana daha önce anlatılanlar kadar zor değildi. Aksine son derece yaşanılabilir, insanın aklını ve kalbini tatmin eden makul bir teklifti.”

*

Emre Dorman böyle bir ilahiyat felsefecisi. Ramazan boyunca, hayatını aydınlatan Kuran’ı ve İslam’ı anlatacak size.

Haberin Devamı

 
EMRE DORMAN’IN YAYIMLANMIŞ KİTAPLARI

İnsanlar Uyurlar Ölünce Uyanırlar,
Kuran-ı Kerim’deki Temel Emirler ve Yasaklar
Modern Bilim: “Tanrı Var”
Duanız Olmasa Ne Öneminiz Var?
Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu
Din Neden Gereklidir
Allah’a Öğretilen Din
Allah’ın Parmak İzi

 

 

Yazarın Tüm Yazıları