Yolsuzluk üzerine

BAŞBAKAN dünkü AKP Grubu toplantısında yolsuzluklara değindi ve şöyle dedi:

"Tüm yolsuzluklar konusunda en sert tepkiyi verdik. Vermeye de devam edeceğiz."

Hayır, doğru söylemiyor. Eğer yolsuzluk yapanlar kendilerinden değilse, ancak bu durumda tepki verdiler ve siyaseten üzerine gittiler. Uzan olayında olduğu gibi!.. Ve kurunun yanında yaşı da yaktılar, pek çok masum aileye inanılmaz haksızlık yaptılar, onların ah’ını aldılar.

Burada sormak gerekir: Uzan Ailesi kendilerine yandaş olsaydı, son seçim öncesinde AKP’yi en sert biçimde eleştirip yüzde 7 gibi yüksek bir oy alan Genç Parti o ailenin olmasaydı, siyaset sahnesine AKP’nin ciddi bir rakibi olarak çıkmasaydı, acaba aynı hızla yine üzerine giderler miydi?

Başbakan doğru söylemiyor. Başbakan yolsuzlukların üzerine gidilmesi konusunda kamuoyunu yanıltıyor. Niçin?

* * *

Adına bazen İslamcı holdingler, bazen de yeşil sermaye denilen çok sayıda firma, geçmiş yıllarda gerek Türkiye ve gerekse başta Almanya olmak üzere pek çok ülkede vatandaşlarımızı dolandırdı.

Yüz binlerce insanımızdan cami avlularında, tarikat toplantılarında ve bazen de imamları ve tarikat önderlerini kullanıp onlara komisyon vererek milyarlarca Euro para topladılar.

O paralar uçtu gitti!

İslamcı holdingler-yeşil sermaye, topladıkları para karşılığında saf vatandaşlarımıza inanılmaz "kár oranları" öneriyordu... Ve faiz günah olduğu (!) için bu faizi "kár payı" adı altında vermeyi vaat ediyordu.

İşin içinde büyük para vardı ve hep birlikte Allah’ı kandırıyorlardı!

Para tahsilatı yapılınca, karşılığında düzmece, hiçbir yasal değeri olmayan bir makbuz veriliyordu.

Bu vurgun-hortum süreci yıllar boyu devam etti. Bu konuyu burada en az 50 kez yazdım. Ne zaman ki bunlar kaçtılar, battılar ve paraların deve olduğu ortaya çıktı, vurgun kendiliğinden kesildi!

Peki nerede şimdi bu milyarlarca dolar veya Euro? Hiç kimse bilmiyor.

* * *

Şimdi bir kez daha sormak gerekiyor. Hortuma damardan girdiğini iddia edenler bu konuda ne yaptı? Bir başbakanın ortaya çıkıp "Tüm yolsuzluklar karşısında en sert tepkiyi verdik, bundan sonra da vereceğiz" demesi kolaydır da, İslamcı holdingler olayında olduğu gibi bunu kanıtlaması zordur... Çünkü bu konuda -göstermelik bir Meclis komisyonu kurmak dışında- hiçbir şey yapılmamıştır.

Anımsayın, Başbakan Almanya’da geçen yıl Türk vatandaşlarıyla düzenlediği bir toplantıda söz alıp bu sıkıntıyı dile getiren kişiye nasıl kızmış, Berlin Büyükelçimiz Mehmet Ali İrtemçelik’i orada herkesin gözleri önünde nasıl azarlayıp küçük düşürmüştü... Ve mikrofonun açık olduğunu unutup, konuyu sorularıyla gündemde tutan ve yakınan vatandaşlarımızdan biri için yanında bulunan Ali Babacan isimli Devlet Bakanı’na aynen şöyle demişti:

"Konuş bakalım şu sahtekárla, ne istiyormuş."

Yolsuzluğun, vurgunun, hortumun üzerine böyle mi gidilir?

* * *

Burada yine defalarca yazdım. Hortumun, vurgunun, yolsuzluğun en babası yıllardır belediye şirketlerinde yapılıyor. Bunu bilerek yaptıran ise belediyeler. Niçin?..

Çünkü belediye şirketleri tarafından verilen düzmece ihaleler, yapılan alımlar vesaire, hiçbir biçimde kamu denetimine tabi değil. Bu şirketler özel hukuka bağlı.

Belediye hesapları Sayıştay denetimine tabi. Bundan kaçmak için ne yapılıyor? Belediyeler, ihale ve alımları kendi kurdukları düzmece şirketlere veriyor. Onlar da partili yandaşlara, kendi adamlarına.

Bu inanılmaz vurgun ve yağma sürecinde trilyonlar dönüyor, üzerlerine gelinmeyeceğini bilen hırsız takımı krallar gibi yaşıyor.

Ancak, çoğu belediye günümüzde AKP’den olduğundan, AKP iktidarı bu inanılmaz vurgunu görmezden geliyor, üzerine asla gidemiyor. Gidemez de! Bugüne kadar bir tek iktidar yetkilisi ortaya çıkıp "Yalan yazıyorsun, burada vurgun yok" demedi. Diyemez de!

Belediye şirketleri konusu öylesine karmaşık ki, devletin bakanlıkları bile bunların sayısını bilmiyor! İçişleri Bakanlığı ile Sanayi Bakanlığı farklı rakamlar veriyor.

Bugün size "tüm yolsuzluklara damardan giren, en sert tepkiyi veren(!)" iktidar döneminden iki somut örnek verdim. En irilerinden, en babalarından. Ülkenin dört bir yanındaki küçüklerini siz düşünün!

Ya damardan girmeselerdi, en sert tepkiyi vermeselerdi!.. Türkiye’yi Allah korumuş!
Yazarın Tüm Yazıları