Yok mu Ankara'yı kurtaracak?

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Burada bıkmadan usanmadan, İ. Melih ve ekibinin Ankara'yı ne duruma düşürdüğünü yazıyorum. Bu tür yazı ve haberler bütün medyada yer alıyor. Adamların yolsuzluk ve usulsüzlük dosyaları ayyuka çıkmış.

Koskoca Ankara'da bütün belediye hizmetleri durmuş.

Ankara'nın bütün mahkemeleri, İ. Melih tarafından herkes aleyhine ve herkes tarafından kendisi aleyhine açılan yüzlerce davayla dolu.

Bir belediye başkanı düşünün ki, başında olduğu kamu görevini kişisel kazanca dönüştürüyor. Önüne geleni mahkemeye verip para istiyor!

Üstelik Milli Görüş sahibi olmasına karşın, şakır şakır faiz alıyor!

Böyle şey olur mu?

Adına adil düzen denilen safsata bu mu?

Evet, adil düzen bu.

***

Son olarak İ. Melih'in Zabıta Müdürü Yafes'i izledik. Hülya Güzel, bu şahsın kaçak kömür mafyasıyla yaptığı telefon konuşmalarını belgeledi.

Pazarlıklar, tehditler, adam vurmalar, düello davetleri, bir kesim mafyayı öbür kesim mafyaya karşı koruyup kollama vaziyetleri...

Ankara kaçak kömürden dumanaltı oluyor, insanlar zehirleniyor ve İ. Melih'in Zabıta Müdürü, kömür mafyasıyla al gülüm ver gülüm!

Bu şahıs o göreve nasıl devam eder?

Derhal alınmasını beklerken, İ. Melih dün kendisine sahip çıkıyor. ‘‘Tezgah var’’ diyor!

Oysa biz beklerdik ki, İ. Melih bu şahıs hakkında ‘‘Beni zor durumda bıraktın’’ diyerek derhal 10 milyarlık falan bir tazminat davası açsın!.. Ve biraz daha para kazansın!

İşin daha da utanç verici yanı, Yafes isimli bu şahıs önceki gün düzenlediği basın toplantısında, arkadaşımız Hülya Güzel'in bu haberi yazmak için kömür mafyasından 3 milyar lira ‘‘rüşvet’’ aldığını iddia edebiliyor.

Namusu ve şerefiyle çalışan bir gazeteciye çamur atmaya kalkışıyor.

Basın toplantısında bütün bant konuşmalarını doğruluyor. Fakat zor durumda kalınca, toplantıyı yarıda kesiyor ve kaçıp gidiyor.

Şimdi o sözlerinin hesabını mahkemede verecek... Ve hak ettiği cezaya çarptırıldığı gün, feleğini şaşıracak.

***

Bütün bunlar olurken, Ankara'nın göbeğinde ikamet eden bizim anlı şanlı hükümet ve de onun bir parçası olan İçişleri Bakanlığı ne yapıyor?

İ. Melih'i derhal görevden almak için ellerinde her türlü belge var, yetki var.

Ama yapmıyorlar, yapamıyorlar.

Daha ne bekliyorsunuz?

Bu nasıl bir hükümettir ki, kendisine pankartlarla posta koyan, Ankara'yı harabeye çeviren, devletin ve milletin trilyonlarını eşe dosta hortumlayan bir Refah'lı belediyeye bile dokunamıyor.

Büyük olasılıkla korkuyor.

Böyle hükümet olmaz.

Dünya üzerinde hiçbir hükümet, ülkesinin başkentini İ. Melih, Yafes vesaire gibilere bırakmaz.

Bırakırsa, ancak Mesut Yılmaz hükümeti bırakır.

ZİRAAT BANKASI

Devletin en büyük bankası olan Ziraat Bankası'nın yakın geçmişte ve özellikle Refahyol iktidarı döneminde nasıl hortumlandığına ilişkin bazı belgeler elimde. Bunları önümüzdeki günlerde yazacağım.

Bankayı hortumlayan, kaynaklarını eşe dosta ve şeriatçılara peşkeş çeken kadroların bir bölümü, bugün de görevlerinin başında bulunuyor!

Refahyol döneminde başlatılan bir uygulamayı hatırlayın. Bir yıl vadeli 50 bin mark hesap açtıran herkese, bedelsiz ithal yoluyla oto getirme hakkı tanınmıştı. Bu işin reklam kampanyası Refah yandaşı firmalara verilmiş ve bunlara yaklaşık 1 trilyon lira ödeme yapılmıştı.

Oto kampanyası fos çıkınca, bütün bu paralar boşa gitmişti.

***

Bu inanılmaz rezaletin sadece bir tek boyutunu size bugün açıklıyorum.

Örneğin yurtdışından iş alan Adve Trise ve bunun aracısı Ka-re Gmbh isimli firmanın Ziraat Bankası'na teklif mektupları, bankaya nereden gönderilmiş olabilir? Tahmin edin bakalım!

Adalet Bakanlığı Özel Kalem faksından!

Evet, evet, Şevket'in bakan olduğu kuruluşun Özel Kalem Müdürlüğü faksından!

Yaaa, işte böyle!

Ziraat Bankası'ndan iş alan kişiler, her nedense yazışmalarını Adalet Bakanlığı faksını kullanarak yapmışlar!

İş alanlardan biri, Refah'ın yayın organı olan Kanal-7'nin üst düzey bir yetkilisinin kardeşi!

Bir diğer firmanın ortağı, aynı kanalın ortaklarından!

Devletin paraları Refah yandaşlarına hortumlanmış.

Hortumlamayı yapanların bir bölümü, bugün de Ziraat Bankası'nda görev başında. Ne hesap soran var, ne arayıp soran!

İ. Melih'ten hesap soramayan hükümet, Ziraat Bankası'ndan mı soracak!

Hadi canım sen de!













Yazarın Tüm Yazıları