Yeniden merhaba!

SEVGİLİ okuyucularım, iki haftalık bir aradan sonra yeniden sizlerle birlikteyiz. Benim için çok büyük mutluluk.

İnsan tatilde olunca, yazı yazmayınca ve haberleri izledikçe bazen ‘Ah Ankara’da olsaydım da şu konuyu yazsaydım’ diye düşünüyor.

Gazetelerde resimli bir haber: Denizli’de sabıkalı bir hırsız, polisle çatışmaya girmiş ve öldürülmüş. Cenazesinde üst düzey polis şefleri! Tabutun başında dua ediyorlar. Allah ölene rahmet eylesin de, AB’ye şirin görünmek uğruna işin dozunu kaçırmaya başladık.

Yakında PKK teröristlerinin ve öteki sabıkalı vatandaşların cenazelerinde de güvenlik güçlerini dua ederken görürseniz hiç şaşırmayın.

***

Birileri gazetelere demeç veriyor, ‘Ben Türkiyeliyim’ diyor. Şimdi yeni moda bu! Entel ve İslamcı çevrelerde yaygın moda!

‘Türkiyeliyim...’

Adamlar her nedense ‘Türküm’ demeyi reddediyor. Buna bizi yöneten bazıları dahil.

Bir zamanlar solcular arasında parka-bot giyme modası vardı. Bu da ona benziyor. O solcular artık yok. Çoğu işadamı oldu, zenginleşti, parkalar ve botlar çoktan unutuldu.

Şimdi bazı çevrelerde moda, Türk olduğunu inkár etmek!

***

Bay Verheugen Ankara’da! Bundan sonraki ilk durak Diyarbakır. Orada yerel yöneticilerle bir araya gelip ‘sorunlarını’ dinleyecek ve sonra bizimkilere dönüp Avrupa’nın çağdaş kapitülasyon komiseri kimliği ile nasihat vermeyi sürdürecek.

Diyarbakır’ın SHP’li mi, yoksa DEHAP’lı mı olduğu bilinmeyen (partisi meçhul!) Belediye Başkanı da Bay Komiseri güzelce dolduracak, Kürt haklarının yeterince olmadığını, kendilerine tam bir özgürlük verilmediğini yana yakıla anlatacak... Verheugen bizim yetkililere daha sonra ‘bunlara daha fazla hak verin haaa, yoksa reformlar havada kalır, AB üzülür’ gibi laflar söyleyecek!

Bakalım teftiş nasıl, AB’nin hangi direktif, baskı ve istekleriyle sona erecek!

Bu utanç verici süreçten esinlenen bazı kimseler. Türkiye’nin dört bir yanında gösteri düzenliyor: ‘Apo’ya özgürlük...’

Pankartlar açılıyor, Apo posterleri asılıyor.

Asılacak elbette! AB sayesinde Türkiye’de fikir ve ifade özgürlüğü oluştu.

Pek yakında görmeye başlayacaksınız... ‘Bağımsız Kürdistan’ posterleri asılacak, bu amaçla mitingler düzenlenecek ve daha neler neler olacak.

***

Adalet Bakanı Cemil Çiçek ne de güzel söylemiş! ‘Herkes kendi hırsızını koruyor.’

Cemil
Bey’le bir gün bir çay içebilsek de, ben ona bazı AKP mensuplarının hırsızlığını, hangi yandaşların nasıl zengin edildiğini anlatsam. Bazılarını burada defalarca yazdım ve belgeledim. Cemil Bey dahil hiçbirinden ses çıkmadı.

Hiç kimse ‘Arkadaş, biz bu işin üzerine gideceğiz’ diyemedi.

Demeç vermek, böyle güzel sözler söylemek, sanki eleştiriyormuş gibi yapmak kolay.

Önemli olan kendi hırsızlarının üzerine gerçekten gidebilmek.


***

Sevgili okuyucularım, bugünkü yazımı böyle kısa kısa yazdım. Şimdi sizlerden önemli bir ricam olacak.

Bana belli konularda mektup-faks-e mail gönderiyorsunuz. Bunları tek tek okuyorum, değerlendiriyorum.

Şunu lütfen iyi bilin: Bu belgeleri benden başka hiç kimse görmüyor, okumuyor.

Sizlerden ricam, gönderdiğiniz yazılı mesajların altına lütfen isminizi, telefon numaranızı yazın. Bunları gizlemenin yararı olmuyor. İkincisi, mümkün olduğu kadar belgeli yazın.

Eğer yazdıklarınızı kullanacak olursam, isminizi sizden izin almadan açıklamam asla söz konusu değil. Gizli kimlikle gönderilen mesajlarda çok ilginç bazı konular oluyor. Bu durumda benim size telefonla ulaşıp bazı şeyler sormam, ek bilgi almam gerekiyor.

Bu ricamı lütfen dikkate alın.
Yazarın Tüm Yazıları