Yeni bir gündem!

Korkut Bey bu hafta Aktüel dergisinde yayınlanan söyleşisinde ilginç bir istemini dile getiriyor:

‘Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Türkiye’nin gidişatına en uyumlu insanlardan biri. Konuşmaları ve değerler sistemiyle ideal bir Genelkurmay Başkanıdır.’

Sonra ekliyor:

‘Ben başbakan olsam, Hilmi Paşa’nın görevini bir sene daha uzatabilir miyim diye düşünürüm.’

Bu ilginç sözleriyle kimlere, hangi çevrelere mesaj gönderiyor?

Nitekim bu gerçeği gazeteci abimiz Orhan Birgit görmüş ve dünkü Cumhuriyet gazetesinde -özetle- şöyle yazıyor:

‘Korkut Özal, Tayyip Erdoğan’a akıl hocalığı yapan bir kişi olarak biliniyor. Aynı ulemanın tedrisinde mürekkep yalamışlığı olan bir kişi. Diyelim ki Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı uzatıldı. O takdirde Orgeneral Büyükanıt Genelkurmay Başkanı olamayacak, dahası emekliye ayrılacak!

Yoksa o da (Korkut Özal) rüyasında Mehmet Zahit Kotku’yu mu gördü? Şeyh Efendi bu yolda bir tavsiyenin Tayyip Bey’e naklini faydalı mütalaa ettiğini mi söyledi Korkut Özal’a?

Galiba bu sevimsiz tartışmayı bitirmesi gereken yine Sayın Hilmi Özkök olmalı. Korkut Bey ya da başkalarının kendisine arka çıkmasına izin vermediğini açıklamalı.’

Ben de aynen katılıyorum. Hilmi Özkök önümüzdeki 30 ağustosta emekli olacağını, yanılmıyorsam daha önce açıklamıştı. Bunu bir kez daha ve kesinlikle vurgulamalı, hele bu kesimlerin kendisi üzerinden oyun oynamaya kalkışmasına ‘dur’ demeli.

***

Şimdi burada bir başka olaya değinmek istiyorum. AKP’den seçilip ANAP’a geçen İstanbul milletvekili Emin Şirin, bundan üç hafta önce Vatan gazetesinde Devrim Sevimay’la uzun bir söyleşi yapmıştı. Orada söylediklerini dün yine Cumhuriyet gazetesinde İlhan Selçuk abimiz köşesinde yazdı.

Emin Şirin bir olay anlatıyordu. Yıl l999. Nazlı Ilıcak’la evli oldukları zaman, ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’i ziyaret ediyorlar. Ötesi şöyle:

‘Nazlı Hanım Fethullah Gülen’e masumane bir soru sordu.

-Hocam ne zaman rahat edeceğiz? Bu askerin sivillere müdahalesi ne zaman bitecek?

Hocaefendi gülümseyerek:

-Vallahi Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı olursa, o zaman rahat edebiliriz.’

Emin Şirin bu konuda daha sonra şöyle diyor:

‘Orada Nazlı Hanım var, Fethullah Hoca var, ben varım. Mutlaka inkar edeceklerdir. O zaman bir tek şey rica ederim. Fethullah Efendi Kuran’a el basarak yemin etsin bakayım, böyle bir laf etmiş mi, etmemiş mi!’

Aralarında böyle bir konuşma geçip geçmediğini Emin Şirin’e sordum. Aynen doğruladı.

Fethullah Hocaefendi’nin aynı konuşmada Hilmi Özkök’le ilgili olarak söylediği bir başka çarpıcı cümle daha var ki, onu burada yazmıyorum. Merak edenler İlhan Selçuk’un dünkü yazısından okuyabilir.

***

Türkiye karışık günler yaşıyor. Üstelik birileri, özellikle dinci kesim Genelkurmay Başkanı Özkök üzerinden oyun oynamaya kalkışıyor. Onlar ‘Özkök 30 ağustos 2006’da emekli olmasın, süresi bir yıl daha uzatılsın’ diye tezgah kuruyor. Amaçları bu yolla Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükanıt’ın otomatik olarak emekli edilmesi ve o makama gelmemesi.

Bazıları ise 2007 yılı mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Özkök’ün AKP oylarıyla seçilip Çankaya’ya çıkarılacağını iddia ediyor.

Amaçları Hilmi Özkök’ün kişiliğinde TSK’yı yıpratmak!

Hiç kuşkunuz olmasın, bu iddia ve söylentiler yuvarlanıp kartopu gibi büyür ve en sonunda TSK yara alır.

Ben, Özkök dahil TSK’nın hiç bir komutanın bu tür ilişkiler içinde olacağına asla inanmıyorum. Dolayısıyla bu gereksiz tartışmaları bitirmesi gereken, Genelkurmay Başkanıdır. Lütfen bir açıklama yapsın, Korkut Özal, Fethullah Gülen gibilerin kendisine arka çıkmasına, şu veya bu biçimde destek vermesine izin vermediğini, ilgili yasalar uyarınca önümüzdeki 30 ağustosta emekli olacağını kamuoyuna duyursun.