Yedi ’kelle’ daha

BİR ülke kendi güvenliğini dış güçlere teslim ederse, olacağı budur.

Terör yuvası Kuzey Irak orada, yanı başımızda duruyor. Hiçbir şey yapamıyoruz... Çünkü hem Irak’taki kukla ve onursuz hükümet, hem de kuzeydeki Kürt yönetimi, resmen ABD’nin kucağında. Tablo şöyle:

Irak ABD’nin korumasında. PKK ise hem Irak hükümetinin, hem kuzeydeki Kürt yönetiminin, dolayısıyla ABD’nin korumasında.

Güvenliğini, ekonomisini ve her alanda geleceğini yabancılara, dış güçlere bağlamış olan iktidar, her gün yaşadığımız terör olaylarını eli kolu bağlı izlemekle yetiniyor.

Teslim olduğumuz dış güçler, başta ABD ve AB, Türk ordusunun Kuzey Irak’a girmesine karşı. Bunu her ortamda açıkça söylüyorlar.

Girsek ne olur, ne elde ederiz, o da ayrı bir konu!

İş o duruma geldi ki, her gün Türkiye’nin dört bir yanında şehit cenazeleri kalkıyor.

Başbakan’ın "kelle" diye tanımladığı ana kuzularının cenazeleri.

O törenlere büyük kalabalıklar katılıyor. Hükümet ve Başbakan protesto ediliyor. Kitleler "Bu asker yan gelip yatmadı, vatanını satmadı" diye slogan atıyor. Anlayana!

* * *

Bir ülke düşünün, başındaki iktidar sayesinde tümüyle dışarıya teslim olmuş. Biz bunları belki yüzlerce kez yazdık, ekranlarda söyledik. Hiç umurlarında olmadı.

Genelkurmay Başkanı açıkça söylüyor:

"Hükümet bize siyasi hedef verir, biz gerekeni yaparız."

Askerin tek başına karar alıp yurtdışında operasyon yapması, yasalar uyarınca mümkün değil. Böyle bir olay için önce Meclis toplanacak, ordumuzun yurtdışı operasyonu için hükümete yetki verecek.

İkinci aşamada hükümet, yani şimdilik günümüzün AKP hükümeti, Türk ordusuna hedefi gösterecek. Hedef neresi? Ordu nereye kadar gidecek, nereleri ele geçirecek ve imha edecek? Karşısına Amerikan askeri çıkınca ne yapacak? Girdiği yerde ne kadar kalacak? Temelli mi, bir süre mi?

Başbakan bunlardan habersiz gibi görünüyor ve sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıyor:

"Asker bizden talepte bulunsun."

Geldiğimiz yere bakın!

* * *

Bir Türk insanı olarak en çok tepemi attıran ve kanımı donduran olay, yabancıların sultası altına böylesine girmiş olmak. Biz, milyonlarca insan, inciniyoruz. Rencide oluyoruz.

Adamlar bomba patlatıyor, mayın patlatıyor, karakol basıyor ve neredeyse her gün şehitlerimizi toprağa verirken, bizi yönetenlerden ses çıkmıyor!

Kınama ve başsağlığı mesajı yayınlamak kolay!

Türk ordusu Kuzey Irak’a girdiği anda, bizi yöneten yabancı ülkelerin dünya çapında kıyamet koparacaklarından en ufak bir kuşkunuz bile olmasın.

Önce ABD ve AB’den emir gelecek:

"Derhal geri çekilin, kendi sınırınıza dönün."

Kınama mesajları yağacak. "Siviller öldürülüyor" yaygarası koparılacak.

Bir ülkenin, kendi güvenliğini bile yabancılara emanet etmesinin acı sonuçlarıdır bunlar.

* * *

Tunceli’de karakol baskınında yedi şehit daha verdik. İktidar nerede? Hükümet nerede?

Nerede oldukları belli. Seçim hesaplarında!

Cenazeler bugün itibarıyla kaldırılmaya başlanacak.

Başbakan ve hükümet üyeleri, parti hesaplarının ve liste miste işlerinin dışında fırsat bulup acaba hangisine katılacak?

Katılmayı göze alacaklar mı? Katılanlardan nasıl bir tepki alacaklar?

Neyse, bunlar önemsiz konular!

Önemli olan ABD ve AB ile ilişkilerin onları kızdırmadan sürdürülmesi, AB reformlarının (!) devam ettirilmesi...

Ve bugüne kadar toprağa verdiklerimiz gibi, bundan sonra vereceklerimiz için de başsağlığı mesajları-yutturmacaları yayınlanması!

Yazıklar olsun bunlara, yazıklar olsun. Milletten utanmıyorlar, hiç değilse
"kelle" dedikleri o ana baba kuzusu şehitlerimizden özür dilesinler.
Yazarın Tüm Yazıları