Paylaş
Bundan tam bir ay önce seçim yapıldı. Yemin töreniydi, Amerikalı Merve'nin türban kriziydi derken bir arpa boyu yol alamadık. Türkiye'nin binbir sorunu varken, şimdi de DSP-MHP itişmesini izlemek durumunda kalıyoruz.
Bir şey değil, meydan Fazilet'e kalacak ve bu partiyi elleriyle hükümete buyur edecekler. Hükümeti altın tepsi içinde Fazilet'e sunacaklar.
Dahası, büyük olasılıkla Tansu Hanımefendi'yi de iktidar ortağı yaptırıp yeniden diriltecekler.
Bu nasıl iştir, nasıl siyasettir, aklı alan beri gelsin ve bize de anlatsın. Kime rastgelsek, kimle konuşsak soruyor:
‘‘Ne oluyor bu hükümet işi?’’
Bunca yıllık gazeteciyiz, hiçbir şey bilmiyoruz. Bilmediğimiz gibi, özellikle şu son birkaç gün içinde olup biteni de anlamıyoruz. Aklımız, mantığımız ve sağduyumuz almıyor.
Rahşan Hanım durup dururken bir çıkış yapıyor. O çıkışı Bülent Bey'in yaptırdığı, hatta metni daktiloda bizzat yazıp eşine verdiği kesin.
MHP özür dilenmesini istiyor. Beri taraf özür dilecek bir şey olmadığını söylüyor.
İpler dünden sonra iyice kopuyor. Peki ne oluyor? Ne olacak? Her kafadan bir ses çıkıyor. Anlayan varsa beri gelsin ve bize de anlatsın!
***
Rahşan Hanım'a o sözleri söyleten Ecevit'in düşüncesi nedir? Bizim anlamadığımız hadise nedir? Ne oluyor? Hesaplar neyin, hangi olasılıkların üzerine kuruluyor?
DSP, MHP'yi defterden sildi mi? Yoksa pazarlık gücünü artırmak için müşteri mi kızıştırıyor?
Defterde Fazilet'in olmadığı anlaşılıyor. MHP de olmazsa, o takdirde tek olasılık DSP-ANAP-DYP oluyor. İş buraya mı gidiyor?
Yoksa DSP ile MHP yarın öbürgün barışırlar mı? Yanlarına ANAP'ı da alıp hükümeti kurarlar mı?
Ya da Ecevit hükümet kurmaktan vaz mı geçti? Türkiye'yi, 1970'li yıllarda yaşadığımız, milletimizi kamplara bölüp düşman eden Milliyetçi Cephe ucubelerine yeniden mi mahkûm etmeyi planlıyor? Meydanı MHP-FP-ANAP-DYP dörtlüsünden herhangi bir üçlüye mi bırakacak?
Türkiye'nin binbir sorunu var. Ekonomide, sosyal yaşamda, dış politikada, yargıda en civcivli günleri yaşıyoruz.
Birkaç gün sonra Meclis başkanı seçilecek, sonra aradan birkaç hafta geçecek ve Meclis yaz tatiline girecek. Peki ülkenin dev sorunlarını hangi hükümet ne zaman ve nasıl çözecek?
Vallahi ben hiçbir şey bilmiyorum. Bilmediğim gibi, olanı biteni de anlamıyorum.
Birkaç günden beri ‘‘Ya sabır’’ çekiyorum!
TELEKULAK ÇETESİ ANKARA'DA
Ortaya çıkarılan telekulak dinleme çetesinin marifetlerini günlerden beri medyadan izliyoruz. Kamuoyuna yansıyan olaylar gerçekten vahim ve düşündürücü.
İşin içinde Fazilet Partisi Diyarbakır milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun olduğu, bu şahsın sevgilisi olduğu iddia edilen bir kadının ünlü gazetecilere ve Ankara'da İ. Melih'in yolsuzluklarını soruşturan bir savcıya gönderildiği, onlara bu yolla tuzak kurulmak istendiği yazılıp çiziliyor.
Çetenin seçim öncesinde Murat Karayalçın'ın telefonlarını dinleme girişiminde bulunduğu, ancak koruma nedeniyle başaramadığı da basında yer aldı.
Şimdi bir düşünün bakalım! Karayalçın'ın telefonlarını seçim öncesinde kim dinletmek isteyebilir?
Ömer Vehbi Hatipoğlu, bizim İ. Melih'in EGO Genel Müdürü yaptığı şahıstır. İ. Melih'in en yakınlarından biridir. Daha sonra Fazilet milletvekili seçilmiştir.
Uğur Dündar, bu şahsın Türk ordusuna ağır hakaretler içeren kasetlerini geçtiğimiz günlerde Arena'da yayınlamıştı. Bu geceki programda da işin üzerine gidecek.
Dünkü Hürriyet, Sabah ve Star gazetelerinde yer alan haberler düşündürücü idi:
Hürriyet: ‘‘Çetenin seçim öncesinde Melih Gökçek'in rakipleri olan Halil Şıvgın ve Murat Karayalçın'ın telefonlarını dinlemeye teşebbüs ettiğinin ortaya çıkması, (halen firarda olan) Cengiz Çelik bu telefonları Melih Gökçek için mi dinletecekti sorusunu gündeme getirdi.’’
Sabah: (Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun sevgilisi olduğu iddia edilen) ‘‘Eda Pulan: Gökçek savcısına tuzak kurmak için kullanıldım...’’
Star: ‘‘Ahlaksız Teklif. Çete, Melih Gökçek'in yolsuzluklarını soruşturan savcıya seks şantajı için Ebru Şallı'yı göndermek istedi. Ancak Ebru komployu far ketti. Çete bunun üzerine manken Eda Pulan ile anlaştı.’’
***
Dikkat ediniz, medyada günlerden beri bu haberler yer alıyor. Bu haberlerde ismi geçenlerden Fazilet milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu ile Fazilet'li İ. Melih'ten tık yok!
Ben beklerdim ki bu şahıslar ortaya çıkıp ‘‘Bizim böyle seks şantajlarıyla falan ilgimiz yok’’ desinler!
Birileri bir şeyler yapmış. Sanırım yakında büyük bombalar patlayacak. Emniyet'te alınan ifadeler bazı gerçekleri ortaya çıkaracak. Bekliyoruz.
MAŞALLAH DSP!
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde geçen dönem İ. Melih'le işbirliği yapan ANAP grubu, onu ayakta tutmuştu. Şu anda ise sayısal denge nedeniyle aynı işi 6 kişilik DSP grubunun yaptığı anlaşılıyor. 63 kişilik Belediye Meclisi'nde 6 DSP'li var. Bunlar İ. Melih'le işbirliği yapınca, denge 1 oy farkla Fazilet'ten yana oluyor. Fazilet-DSP işbirliği başladı bile.
MHP ile CHP anlaşmış, birlikte tavır koymuş. DSP ise Fazilet'e yanaşıyor.
Yapmayın DSP'liler, İ. Melih'e stepne olmak çok ayıp kaçıyor. Yakışmıyor.
Paylaş