AKP yandaşları ve medyası, yoğun propaganda yapıyor: "Cumhurbaşkanı, cezaevlerindeki teröristleri hastalık bahanesiyle affedip sokağa salıyor."
Bu, Türkiye’de piyasaya sürdükleri en büyük yalanlardan biri. Bunu size eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in sözleri ve imzasıyla kanıtlayacağım. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu bu konuyu Adalet Bakanı’na bir soru önergesiyle sordu:
"Anayasa’nın 104. maddesine göre sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak yetkisi Sayın Cumhurbaşkanı’na verilmiştir.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanırken, bunların seçimi Cumhurbaşkanı tarafından mı yapılmaktadır?
Affedilen kişilerin Anayasa’da öngörülen konumda olduklarını (sürekli hastalık nedeniyle tahliyesini) belirleyen kurum hangisidir ve bu kurum hangi Bakanlığa veya bakanlıklara bağlıdır?"
Adalet Bakanı Cemil Çiçek tarafından bu önergeye verilen yazılı yanıtı özetliyorum:
"(Cezaevlerinde yatmakta olan) Hükümlülerin bu konudaki (tahliye) taleplerini Bakanlığımıza veya Cumhuriyet Savcılıklarına yapmaları durumunda, zaman geçirilmeden tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevk edilerek hastalığın tıbben tesbit edilmesi, sonra raporun (bir kez daha tetkik ve onay için) Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmesi, hastalık saptandığı takdirde belgelerin derhal Bakanlığımıza gönderilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen süreç sonunda ikmal edilen dosya, Bakanlığımızca gereği takdir ve İFA EDİLMEK ÜZERE Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmaktadır. Bilgilerinize arz ederim. Cemil Çiçek. Adalet Bakanı. İmza."
* * *
O halde neymiş? Hükümlü çok yaşlı, ölümcül hasta veya sakat. Cezaevinde kalması mümkün değil. Hükümlü, Adalet Bakanlığı’na veya Cumhuriyet Savcılığı’na başvuruyor. Bu kurumlar tarafından tam teşekküllü devlet hastanesine gönderilip tetkikleri yapılıyor ve uygun görülürse rapor veriliyor. Bu rapor Adli Tıp Kurumu tarafından değerlendiriliyor. Gerekirse tetkik ve gözlemler orada yeniden yapılıyor. Bu süreç haftalar boyu sürüyor. Hükümlünün tahliye edilmesine karar verilirse, dosya Adalet Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanı’na gönderiliyor.
Devletin ilgili birimleri inceleyip tahliye kararı veriyor. Cumhurbaşkanı bunu onaylıyor. Önüne gelen böylesine tıbbi,teknik ve insancıl bir konuda Cumhurbaşkanı "Hayır onaylamıyorum, bırakın cezaevinde ölsün" diyebilir mi?
Yalan makinesini işte böyle çalıştırıyorlar. Olay bu.Gerçekler böyle.Bu yazımdan sonra herhalde yeniden piyasaya çıkıp "Cumhurbaşkanı teröristleri affediyor" diyemezler!
CUMHURBAŞKANI NE YAPACAK?
Sevgili okuyucularım, birkaç gün önce Meclis’ten "kaldır elini, indir elini" komutuyla yeni bir beş dakkada Beşiktaş yasası çıkardılar. Yasanın kulisini Meclis’te Melih Gökçek yaptı! Amaç Büyükşehir Belediyesi ile oraya bağlı EGO’yu devletin ve milletin kesesinden kurtarmak.
Şimdi vereceğim rakamlar, devletin resmi rakamlarıdır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Hazine’ye, yani devlete olan borcu, bağlı kuruluşları EGO ve ASKİ ile birlikte toplam 3 katrilyon 770 trilyon lira. Maşallah!
Doğalgaz dağıtımı ve satışını yapan EGO, bir devlet kuruluşu olan BOTAŞ’a yüz milyonlarca dolar borçlu. Doğalgazı BOTAŞ’tan alıyor, parasını ödemiyor ama halka peşin parayla satıyor. EGO’nun devlete toplam borcu ise 1 katrilyon 268 trilyon lira.
Ankara, bu yolla Türkiye’deki en pahalı doğalgazı kullanıyor.
AKP iktidarı bu borçları tahsil etmek yerine, şimdi yeni bir yasa çıkardı. EGO özelleşecek! O borçlu kuruluşu kim satacak? Büyükşehir Belediyesi! Böylece borçlar yok edilecek, üstelik paralar oraya aktarılacak. Tam bir vurgun ve partilisini devlet kesesinden kurtarma operasyonu.
Yani o buharlaşan borçları biz ödeyeceğiz. 70 milyonun cebinden çıkacak.
Böyle eşitsizlik, adaletsizlik, keyfilik, adamına göre muamele olur mu? Devlete, millete borcunu ödemeyene hesap sormak yok!.. Çünkü orası AKP’nin belediyesi ve harcama, oy devşirme yeri. Ama yasa çıkarılıyor, borçlu kuruluşun borcunu ödemeden özelleştirilmesi öngörülüyor.
Böylesine bir partizanlık dünyanın hiçbir ülkesinde olamaz.
Yasa şimdi Cumhurbaşkanı’nın önünde.Cumhurbaşkanı bu rezalete onay verecek mi, yoksa veto edip geri mi gönderecek?Bilmiyoruz. Bekleyip göreceğiz.