Suriye gerçekleri

Bütün terör faaliyetlerini oradan yönetti. Türkiye bunları kuzu gibi seyrederken 35 bin insanımız can verdi, niceleri sakat kaldı. Köylerimiz yakılıp yıkıldı, bu belayı def etmek için en az 100 milyar dolar paramızı PKK mücadelesine ayırdık.

Türkiye'de on binlerce ocak sönerken Suriye bunu ellerini ovuşturarak seyrediyordu.

Şimdi Cumhurbaşkanı Esad ülkemizi ziyaret ediyor. Aman bir ilgi, bir ilgi ki sormayın gitsin! Eşi bizim medya manşetlerinde ‘‘Esma Sultan’’ oldu, çocukları bir numaralı haber!

Suriye, yurdumuzun bir parçası olan Hatay'ı kendi toprağı olarak görüyor. Resmi haritalarında böyle gösteriyor. Komik, gülünç!

***

Suriye bizim komşumuz. Dost olalım, güzel ilişkiler kuralım. Kimse itiraz etmez de, benim aklıma bazı sorular geliyor.

- Apo olayından ve bize yaşattığı çok acı gerçeklerden sonra, acaba Suriye bizden özür diledi mi? Ya da pişmanlık belirtti mi?

Hayır!

- Hatay konusunda Suriye'nin bu saygısız tavrı için biz ne düşünüyoruz? Bu konuda ne gibi girişimlerde bulunuyoruz? Ağırlık koyuyor muyuz?

Hayır!

Edirne'yi kendi sınırları içinde gösteren bir Yunan haritası, Gümülcine'yi Türk sınırları içinde gösteren Türk haritası olabilir mi?

Yakın geçmişi, çektiğimiz acıları ve bugün bile görmekte olduğumuz saygısızlığı anında unutan, ya da görmezden gelen bir ülkeyiz.

Yönlendiren değil, başkaları tarafından yönlendirilen bir Türkiye'nin insanları olarak yaşıyoruz. O yüzden uluslararası alanda saygınlığımız yok.

Karşımızda Suriye bile olsa, ne yazık ki bu konumun dışına çıkamıyoruz.

Bay Esad'ı ağırlarken acaba bunları aklımıza getirdik mi? Hayır!


VERGİ ALMAYAN DEVLET!


Bir adet 1993 model Opel Vectra arabam var. Bunun vergilerini de, bütün öteki vergilerimi de peşin olarak öderim.

Neme lazım, öbür taksitleri falan unutursam başıma iş gelir, en azından boşuna zaman yitirmiş olurum.

Dün motorlu taşıt vergisi dosyamı, arabamın ruhsatını aldım ve bizim gazete çevresindeki Ziraat Bankası şubesine gittim. Bu verginin ilk taksitini ocak ayında yatırmak zorundayız.

Vergimi almadılar!

Hemen yakındaki öteki bankalara gittim, onlar da almadılar!

Güvenmedim, bir yanlışlık olduğunu düşündüm. Başka banka şubelerine telefon açıp onlara sordum. Doğruydu, motorlu taşıt vergisi henüz alınmıyordu!

Dün 8 Ocak'tı. Yılbaşından bu yana tam 8 gün geçmişti. İki yakası bir araya gelmeyen, yatırım yapamayan, harcamaları kısıtlayan, çaresizlikten üniversitelerin 200 trilyonluk bilimsel araştırma fonlarına bile el koyan, gariban emekliye yüzde 10'luk maaş artışı vermeyi içine sindiren devlet, vatandaşın ödemek istediği vergiyi kabul buyurmuyordu!

***

Nedenini birkaç yerden sorup araştırdım. Hepsi aynı şeyi söyledi:

Veriler Maliye Bakanlığı tarafından henüz bilgisayara yüklenmemiş, bankalara bildirilmemiş!

Vergisini yatırmaya giden pek çok kişi banka kapılarından şaşkınlıkla ayrılıyor. Cebinde parası, motorlu taşıt vergisini yatıramadan evine veya işyerine dönmek zorunda kalıyor.

Şu aradan geçen 8 gün içinde devletin para ve faiz kaybını bir düşünün!

Dün 8 Ocak'tı. Veriler bilgisayara ne zaman yüklenecek, biz bu vergiyi ne zaman ödeyeceğiz? Dün bu sorunun yanıtını hiç kimse bilemiyordu.

Herhalde birkaç gün sonra gidersek öderiz de, binlerce insanın zaman kaybına, devletin para kaybına günah değil mi?

Ya da Maliye Bakanlığı medya aracılığı ile vatandaşa bir duyuru yapıp bu verginin henüz alınamadığını, tahsilatın şu tarihten sonra başlayacağını duyuramaz mıydı?

Devlet yönetiminde, vergi toplama konusunda değişen bir şey yok.

Sen taşıtlara vergileri bindirdikçe bindir, sonra da vermek isteyen kurbanları geri çevir! Yazık, günah, ayıp.