Seni kim zıplattı dolar?

TÜRKİYE'yi yönetenler, bir şeyi henüz öğrenemedi. Böylesine kritik ve bıçak sırtında duran ekonomik ortamda bir tek yetkili, bir tek bakan, bir tek yönetici ters laflar ettiğinde, ilgili kişi ve kuruluşlar arasında bir sürtüşme, laf dalaşı, tartışma veya kavga çıktığında, dolar zıplamasına tanık oluyoruz. Dolar fırlıyor, borsa düşüyor.

Aslında çok komik, hem de çok acı, koskoca Türkiye'nin ekonomisini bu duruma getirenlerin utanmasını gerektiren bir durum ama onların umurunda bile değil.

Bu tartışmalar ve ağız dalaşları yüzünden neler yaşadığımızı bir düşünün. En baba kriz 19 subat günü, Cumhurbaşkanı ile Başbakan kapışınca çıkmadı mı?

Sonra, ettikleri laflar, kırdıkları potlar ve girdikleri gereksiz sürtüşme ve tartışmalar nedeniyle doları zıplatan bazı bakanlar istifa ettirilmedi mi?..

***

Şimdi son olaya bakalım. Bay Mesut Yılmaz geçen hafta ulusal güvenlik kavramını tartışmaya açıyor, bu konuda gerekirse kendini ‘‘feda etmeye’’ hazır olduğunu söylüyor. Hemen ardından askerlerden sert bir bildiri geliyor.

Bu tartışma alevlenirken, dolar birdenbire 40-50 bin lira artış gösteriyor. Dolar ve borsa ekonomisi olduk ya!

Bu tartışma başladığı anda arkadaşlarla konuşuyoruz: ‘‘Eyvah, dolar yine patlama yapar...’’ Bunu o sırada yazmak mümkün değil çünkü bir anlamda yol göstermiş olursunuz!

***

Bay Yılmaz birkaç gece önce televizyona çıkıyor ve yandaşı olan üç ekonomistle birlikte kendini savunuyor. Orada ortaya bir soru atıyor:

‘‘Şimdi doları ben mi yükselttim?..’’

Ekonomistler ‘‘Hayır, siz yükseltmediniz’’ diyorlar!

Meğer iki cep telefonu şirketinin tam o sırada yurtdışına yaptığı 40 milyon dolarlık ödeme varmış ve dolar o yüzden zıplamış! Bravo!

***

Doların ağzı dili yok ki konuşsun! Ona ‘‘Oğlum dolar, sen niye yükseldin yavrum, kime kızdın da yine fırladın’’ diye sormak mümkün değil ki!

Ama her şey belli. Devleti ve hükümeti yönetenlerden ters bir şey gelince, tartışma başlayınca, bu arkadaş yerinde duramıyor! Bir kez yükselince de bir daha düşmüyor.

İşin acı tarafı, bizi yönetenlerin bu konudaki jetonu halen düşmedi. Vaziyeti kavramaları mümkün olmadı. Bakanlarını bile istifa ettirmek zorunda kaldılar ama kendileri ders almadılar.

Bu hafta dolardaki yükselişin nedeni, Bay Yılmaz'ın başlattığı tartışma ve ona askerler tarafından verilen yanıttır.

Devletin ilgili kurullarında görüşülmesi gereken konular böyle uluorta kamuoyu önünde tartışılırsa, ‘‘normal’’ ülkelerde hiçbir şey olmaz. Ama Türkiye'de olur çünkü ekonomi söylentilerle, spekülasyonlarla, dedikodu ve tartışmalarla yön bulmaktadır!

Mesut Bey ve ülkeyi yöneten diğerleri bu söylediklerime inanmıyorsa, yakın geçmişten aldıkları hiçbir ders yoksa, benzer konularda yine aynı üslupla konuşsunlar, tartışma başlatsınlar ve sonucu görsünler.

Bunlar ‘‘devlet adamlığı’’ ciddiyetiyle bağdaşan davranışlar değil. Devlet adamı olmak, zaten kolay değil. O yüzden devlet adamı çıkaramıyoruz.

MADEN SOYGUNU MU?

İşadamı-maden firması sahibi Halil İbrahim Çevik'ten dün gelen faks, içler acısı bir durumu yansıtıyor. Özetliyorum:

‘‘Ülkemizi darboğazdan çıkaracak en önemli madenlerimiz üzerinde büyük oyunlar oynanıyor, madenler peşkeş çekiliyor ve bir bölümünün sorumlusu Eti Holding ile bağlı olduğu bakan Şükrü Sina Gürel. Mardin Mazıdağı işletmesinden sonra bu ay Elazığ Ferrokrom'u kapatıp l,800 işçiyi çıkardılar.

Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde krom madenlerini bir şahsa yıllardır ihalesiz veriyorlar. Burada büyük tezgahlar dönüyor, Eti Holding milyonlarca dolar zarara sokuluyor. Şu anda Elazığ tesislerinde bu şahıstan alınan binlerce ton krom stoku kaderine terk edilmiş ve milyonlarca dolar iç edilmiştir. Yeraltı kaynaklarımızın nasıl soyulduğunu içeren tüm bilgi ve belgeleri vermeye hazırım.’’

Yakınmasını ismiyle, imzasıyla yapan kişilere saygı duyarım. Çevik'le dün konuştum... ‘‘Her şeyi ismimle açıklayın, bana sorsunlar’’ dedi.

Krom dünyada çok az bulunan, Türkiye'nin elindeki en değerli ve stratejik madenlerden biri. Konuyla ilgilenen makamlar olursa, Halil İbrahim Çevik'e 0532/ 246 07 27 numaralı cep telefonundan ulaşabilir ve belki de çok büyük bir vurgun ortaya çıkarılmış olur.

***

Emin Çölaşan'ın notu: Önümüzdeki hafta burada çıkacak yazılarımda, güncel konulara girmeyeceğim. Birkaç gün önce yazdığım yazıları okuyacaksınız. Yani Türkiye'de çok önemli güncel olaylar olur da onlardan söz etmezsem, lütfen şimdiden bilin ve garipsemeyin! Bunu, siz okuyucularıma duyduğum saygı nedeniyle önceden iletiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları