Rezaletin iptali

DÜN haber gündemlerine çok önemli bir konu düştü. Danıştay 8. Dairesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi -daha doğrusu İ. Melih'in keskin zekásı- tarafından keşfedilen hilkat garibesi ‘‘Ankara amblemini’’ oybirliği ile iptal etti. İşin öyküsü ilginç.

İ. Melih Ankara'da belediye başkanı seçilince ilk işlerinden biri, Cumhuriyet'in başkentine yeni bir ‘‘simge (!)’’ yaratmak oluyor.

Aranıyor taranıyor, bu gördüğünüz muhteşem yapıt bulunuyor. Tam İ. Melih'in istediği gibi bir şey!

Büyükşehir Belediye Meclisi 1995 yılında karar alıyor:

‘‘Bu amblem çok iyidir ve kabul edilmiştir. 50 yıl boyunca değiştirilemez.’’

Evet, 50 yıl değiştirilemez!

Avukat Rahmi Kumaş bu rezaletin üzerine gidiyor. Böyle anlamsız, tutarsız, Türk bayrağına ve dinimize saygısızlık içeren bir rezaletin Cumhuriyet'in başkentini temsil edemeyeceğini vurguluyor, bu kararın iptali istemiyle dava açıyor.

Türkiye'deki adalet mekanizmasını düşünün ki, açılan dava gide gele yaklaşık 7 yıldan fazla sürüyor.

Bu süre içerisinde verilen yargı kararları gerek İ. Melih, gerek Ankara'nın protokol valisi Yahya Gür ve gerekse İçişleri Bakanlığı tarafından uygulanmıyor.

Son ve kesin karar 23 Ocak 2003 günü Danıştay tarafından veriliyor, kararın düzeltilmesi istemi de reddediliyor. İ. Melih'in bundan sonra yapacağı bir şey kalmıyor.

***

Sevgili okuyucularım, Ankara'yı güya ‘‘simgeleyen’’ şu yüz kızartıcı hilkat garibesine iyice bir bakmanızı istirham ediyorum.

Ortada Atakule'nin kubbesi. Bu bölüm içkili lokanta. Bunu cami kubbesi olarak kullanmışlar!

Kubbenin, yani içkili lokantanın yanından iki minare fışkırıyor ve camimiz böylece tamamlanmış oluyor!

Amblemin bu bölümü İ. Melih'e göre ‘‘manevi değerlerimizi’’ simgeliyor!

Gelelim aşağı bölüme. Bu bölüm Atakule'nin alt kısmı.

Burada baş aşağı bir ay ve ortasında bir yıldız var.

Bu da ‘‘Türk bayrağını’’ simgeliyor! İnanılmaz bir olay.

Neresinden bakarsanız bakın, korkunç bir saygısızlık. Hem dinimize, hem de bayrağımıza.

İstanbul'un simgesi elbette camidir, başka hiçbir şey olamaz. Peki ama Ankara'nın simgesi niçin, nasıl ve hangi gerekçe ile cami olabilir? Türk bayrağı ve sırf din sömürüsü olsun diye Müslümanlık nasıl böyle aşağılanır?

***

Yargı bu rezaleti iptal etti. Bundan sonra başka bir yargı aşaması, başka bir mazeret kalmadı. Bugünden tezi yok, bu rezaletin Ankara'da köprülerden, kavşaklardan, caddelerden, kuruluşlardan ve her yerden kazınması, yok edilmesi ve belediye yazışmalarından kaldırılması gerekiyor.

Buyurunuz protokol valisi Yahya Gür!..

Buyurunuz İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu!..

Devlet yetkinizi kullanıp yargı kararını uygulayınız, uyguladığınızı Türkiye'ye duyurunuz.
Ya da ‘‘kim takar yargı kararını’’ deyiniz. Tercih sizindir.
Yazarın Tüm Yazıları