SON skandalın başlangıcını l Haziran 2006 tarihli yazımda burada anlatmıştım. "Lüzumuna binaen" aynı yazımı size bir kez daha, özetleyerek iletiyorum. Aradan yedi ay geçti ve hiçbir şey yapılmadı! Gelinen nokta ortada. Sorumlular kim ve nerede?
"Sevgili okuyucularım, bugünkü yazımda size korkunç bir rezaleti açıklayacağım.
Bireylerin ve kurumların banka hesapları gizlidir. Bu gizlilik devlet güvencesi ve yasaların teminatı altındadır.
Banka hesaplarına sadece üç kurum ve onların elemanları girebilir. O da, belli bir soruşturma yapılıyorsa. Rastgele bir Maliye, BDDK veya TMSF mensubu bankalara gidip "verin bakalım falancanın hesaplarını" diyemez.Ancak resmi yoldan araştırma yapabilir. Elde edilen bu bilgileri de hiç kimse özel veya siyasi amaçlarla kullanamaz, yayamaz, basamaz ve dağıtamaz.
* * *
Şimdi gelelim olayımızın özüne. Bir süredir belli kişiler, belli kişilerin banka hesaplarına dadanmış durumda. Ellerindeki yetkiyi yasaları hiçe sayarak kullanıyorlar, sonra bunları yayınlanması için elaltından birilerine veriyorlar.
Banka hesaplarına girdikleri kişiler kim?
Bazı siyasetçiler, parti başkanları ve gazeteciler.
Bugüne kadar ll gazetecinin ve l4 siyasetçinin banka hesaplarına girildi. Bunlar benim bildiğim rakamlar. Eksiği yok ama fazlası mutlaka vardır.
Banka fareleri tarafından dökümler çıkarıldı. Nereden bildiğimi sorarsanız, banailişkin veriler bir aydan beri elimde.
Uçuk, abartılı, yanlış rakamlarla dolu banka dekontları, maaşlar, öteki gelirler... Bu yanlışları belki bilerek yaptılar. Belki rakamları özellikle şişirdiler. İşin bu yönünü bilemiyorum.
Çeşitli kişiler hakkında yasadışı yollarla elde ettikleri devlet güvencesi altındaki verileri birilerine -yazılması için- dağıttılar.
Bunları açıklamak başta TCK olmak üzere bütün ilgili yasalar uyarınca ağır suç.Altı yıla kadar hapis ve ağır para cezaları öngörülüyor.
Bunları yayınlaması beklenen, ancak korkan bazı kişilere büyük paralar verildi. Ayrıca "para cezanızı biz ödeyeceğiz" denildi.
İşin içerisinde bazı ismini cismini hiç duymadığınız yayın organları var.
Tezgah kuruldu, şebeke çalıştı.
Evet!.. gazetecilerin ve siyasetçilerin banka dekontları ellerinde. Şimdi bunları sırayla yayınlamaya başlayacaklarmış.
Bu uçuk ve abartılı belgeler önce Zaman Gazetesi’ne gitti. Onlar işin büyük suç olduğu bilinciyle yer vermedi.
Sonra belgeler başkalarına götürüldü.
* * *
Önemli bölümü düzmece-abartılı-yanlış olan bu belgeleri şebekeye kim sızdırdı? Türkiye’de bunu yapabilecek üç kuruluş var:
Maliye Bakanlığı, BDDK, TMSF...
TMSF’yi şimdilik bu olayın dışında tutuyorum. Geriye kalıyor Maliye Bakanlığı ve BDDK.
Bu soruların yanıtını ben kendi açımdan biliyorum.
Bu iş için kimlere nasıl büyük paralar dağıtıldığını da!
Ortada korkunç bir rezalet, skandal var. Banka hesaplarına giriliyor. gazetecilerin ve siyasetçilerin hesap dökümleri -hem de bazı yanlış, abartılı, uçuk rakamlarla- yayınlanması için sızdırılıyor. Üstelik dökümlerin kapak sayfasında "aileyi anlatan" bir not bile yer alıyor.
Bu yazdıklarımı kanıtlayacak belgeler elimde.
Şimdiden uyarıyorum, ihbar ediyorum ve soruyorum:
Bu rezaletin hesabını kim verecek?
Evet, l Haziran 2006 tarihli yazımda bunları yazmıştım. Hiçbir kamu görevlisi sonrasında beni aramadı, konuyla ilgilenmedi. Yedi ay önce yazdıklarım aynen -hem de fazlasıyla- gerçekleşti.
İşin nereye, hangi boyutlara ulaştığını şimdi hep birlikte izliyoruz.