ÖNCE AKP'nin kameramanı Beşir Coşkun'dan başlayalım. Partinin maaşlı elemanı, Recep Tayyip'in kameramanı, fotoğrafçısı. Recep Tayyip nereye giderse yanında. Onun en yakınlarından biri. Şimdi geçmişine bakalım.
Beşir Coşkun TRT'de kameraman olarak çalışırken sahte imzalar atarak 33 adet düzmece sözleşme düzenliyor, milyarlarca lira para çekiyor.
Olay belgelenip açığa çıkınca Teftiş Kurulu kendisinden savunma istiyor. Savunma vermiyor. TRT Yüksek Disiplin Kurulu toplanıp Teftiş Kurulu önerisi doğrultusunda kovulmasına karar veriyor:
‘‘Kameraman Beşir Coşkun ile Stüdyo Film Yapım elemanı Ümit Kayaer'in kendilerine çıkar sağlamak amacıyla sahte istisna sözleşmeleri düzenlemek suretiyle Kurumumuzu dolandırarak zarara uğrattıkları tesbit edildiğinden, Müfettişlik görüşü doğrultusunda Personel Yönetmeliğinin işten çıkarma cezasıyla ilgili ‘sahtekárlık, dolandırıcılık gibi memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve düzeyde yüz kızartıcı ve utanç verici suçlardan birini işlediği idari soruşturma sonunda sabit olanlar' şeklindeki 100/g maddesi gereğince İŞTEN ÇIKARMA cezası ile cezalandırılmalarına oybirliği ile karar verilmiştir.’’
9 Şubat 1999 tarihli kararın altında Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Avcı, Başhukuk Müşaviri Gülen Turgut, Personel Dairesi Başkanı Yalçın Yeniaras ve Genel Müdür Yücel Yener’in imzaları var.
Fakat ne oldum deme, ne olacağım de! Birkaç yıl önce sahtekárlık, dolandırıcılık nedeniyle TRT'den kovulan kişi, şimdi Recep Tayyip'in sağ kolu olmuş, onun hizmetinde. Ulusa Sesleniş programı çekilirken TRT ekibini yönlendiriyor, onlara direktif veriyor! Devletten kovulmuş, şimdi Başbakan'la çalışıyor. Ne güzel, ne güzel! (Beşir Coşkun'un Başbakanlık Müşavirliği'ne atama yazısı yazıldığına ilişkin duyumlar var. Doğru mu?)
VE ŞENOL DEMİRÖZ
Bu isim TRT Genel Müdürlüğü için Recep Tayyip'in adayı. O da İstanbul Belediyesi ekibinden. RTÜK'ün seçtiği üç adaydan biri Demiröz. Hükümet bu kişiyi TRT Genel Müdürü yapacak. Tabii aşağıda açıklayacağım belgeden sonra Şenol Demiröz'ün kararnamesi Cumhurbaşkanı tarafından onaylanırsa!
Şimdi 37 sanıklı bir savcılık iddianamesini çok kısaca özetleyelim:
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 18 Haziran 2002 tarih ve Hazırlık 2001/34176, Esas 2002/3151 sayılı iddianamesi.
Sanıklar: Recep Tayyip Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna, İdris Naim Şahin (AKP Milletvekili ve Genel Sekreteri)... Şenol Demiröz (Hükümetin TRT Genel Müdür adayı)...
Suç: Zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ve suç işlemek için teşekkül oluşturmak. Suç tarihi: 1997-1999 yılları.
Türk Ceza Yasası'nın iddianamede sıralanan 202/2.80 ve öteki maddelerini okuyunca, sanıklar için yapılan suç tanımlaması ve istenen cezalar basitçe şöyle:
Paraları hile yaparak zimmete geçirmek, toplumu aldatarak bu işi gizlemek... İstenen ceza, 12 yıldan az olmamak üzere ağır hapis. Ayrıca zararın 3 mislinden az olmamak üzere paranın geri ödenmesi. Ayrıca sanıkların kamu hizmetinden yasaklanması.
* * *
Şimdi bir düşünün, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı böyle suçlardan yargılanıyor! Ama o şimdi ‘‘milletin vekili’’ oldu, ‘‘dokunulmazlık’’ kazandı ve yargılanması otomatik olarak ertelendi. AKP iktidarı, dokunulmazlığı işte bu yüzden kaldıramıyor.
Yine konumuza, hükümetin TRT Genel Müdür adayı Şenol Demiröz'e dönelim. RTÜK onu 103 aday arasından, Recep Tayyip'in baskısıyla mı seçti?
Peki şimdi ne olacak? Hükümet, Şenol Demiröz'ün atama kararnamesini Cumhurbaşkanı'na gönderir mi? Bence hayır! Bu belgeden sonra gönderemez. Gönderirse Cumhurbaşkanı bu atamayı onaylar mı? Bence yine hayır! Bu belgeden sonra mümkün değil.
RTÜK şimdi ‘‘yanıltıldığını’’ belirtip yaptığı seçimi iptal etmelidir. Gerekçe açık: ‘‘Demiröz'ü seçerken bu belgeden haberimiz yoktu.’’
RTÜK'ün haberi belki yoktu ama Recep Tayyip'in vardı... Çünkü Şenol Demiröz'le birlikte yargılanıyorlar. İkisi aynı davanın sanığı.
İşte böyle sevgili okuyucularım, belgeler konuşuyor! Kimlerin nerelere getirildiğini, ya da getirilmek istendiğini iyi görünüz, iyi biliniz.
Vah yazık sana Türkiyem, vah yazık. Kimlerin eline kaldın.